Yapı denetimi isteyen devlet Afyon
ve Erzincan’ı unutmuş!
Felaketlerden ders almama geleneğimize devletin ihmal skandalları da
ekleniyor. Deprem açısından en riskli bölge olduğu bilinen Afyon ve
Erzincan gibi illerin bile deprem denetimi kapsamına alınmamış olması
hayretle karşılandı.
Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Afyon’un,
yeni inşaatların Deprem Yönetmeliği'ne uygunluğunu denetlemeyi öngören
yapı denetim mevzuatına dahil edilmemesinin önemli bir hata olduğunu söyledi.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999
depremlerinden sonra, 595 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yeni inşaatların
Deprem Yönetmeliği’ne uygun yapılmasını ve inşaatın her aşamasında
denetlenmesini öngören yapı denetim mevzuatı uygulamaya konmuştu. 28 ili
kapsayan söz konusu mevzuat Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. 13 Ağustos
2000’de çıkarılan 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası’nda il sayısı
19’a düşürüldü. Yasayla Türkiye genelinde Adana, Ankara, Antalya, Aydın,
Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep,
Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova illeri pilot bölge
olarak seçildi.
Yasa, pilot illerin genişletilmesi ve daraltılması yetkisini Bakanlar
Kurulu’na veriyor. Yeni yapılacak binaların tamamının inşasının her
safhasının kontrol edilmesini emreden mevzuat, pilot illerde uygulanmaya başladı;
ancak tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmadı. Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, dün düzenlediği basın toplantısında, yapı
denetim mevzuatı ile Zorunlu Deprem Sigortası uygulamalarının Türkiye
genelinde yaygınlaştırılmasını istedi. Afyon ve Uşak’ın yapı denetim
mevzuatında kapsam dışı bırakıldığına dikkat çeken Işıkara, yapı
denetim şirketlerinin faaliyet göstermemesi sebebiyle Çay ilçesinde yeni inşa
edilen binalar ile sanayi sitesinin yıkıldığını, bu inşaatların deprem
mevzuatlarına uygunluğunun denetlenmediğini söyledi. Işıkara, 1999’da işlerlik
kazanan yapı denetim kuruluşu müessesesinin, inşaatların deprem yönetmeliğine
uygun yapıldıklarını kontrol etmeleri ve topluma dürüst davranmaları
halinde Türkiye’ye büyük faydaları olacağına işaret etti. Özellikle
yapı denetim kuruluşlarına sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Işıkara,
1998’de çıkarılan yeni deprem yapı yönetmeliğinin de bu kuruluşlar
sayesinde işlerlik kazanacağını ifade etti.
Yapı Denetim Kuruluşları ve Laboratuvarları Derneği Genel Başkanı
Mustafa Pınar da, yapı denetim mevzuatının 17 Ağustos depreminden bu yana sürüncemede
bırakıldığının altını çizdi. 28 ili kapsayan 595 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname’nin iptal edilmesinden sonra 530 yapı denetim firmasının kapatıldığını
vurgulayan Pınar, şöyle konuştu: “Bu şirketlerde 5 bin mimar vardı,
hepsi mağdur oldu. Bir süre 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre ruhsatlar
verildi. Sonra 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu yürürlüğe kondu. Şimdi
220 şirket faaliyette. Eski mevzuat ve yasalarla yapılan binalar ortada; hepsi
en ufak depremde yerle bir oluyor.” Mustafa Pınar, Yapı Denetim Yasası’nın
tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde genişletilmesini ve kamu binalarının
da kapsam alanına alınmasını istedi.
Pınar’ın verdiği bilgiye göre yapı denetim şirketlerince denetlenen 3
binin üzerinde inşaat var; ancak mevzuattaki belirsizlik yüzünden iskan alan
yapı bulunmuyor. Kapatılan yapı denetim şirketlerinin birçoğu ise mal
sahipleri, belediyelerle mahkemelik. Yasaya göre, yapı denetim şirketleri
binaların betonarme yapılarıyla ilgili 15 yıl, kaba sıvasıyla ilgili 2 yıl
sorumlu tutuluyor. Herhangi bir hasar, yıkılma durumunda zarar bu şirketlerden
tazmin ediliyor.
Zaman
|