reklam

05 Şubat 2002 Salı
Ana Sayfa
>
Haberler

Yapı denetimi isteyen devlet Afyon ve Erzincan’ı unutmuş!

Felaketlerden ders almama geleneğimize devletin ihmal skandalları da ekleniyor. Deprem açısından en riskli bölge olduğu bilinen Afyon ve Erzincan gibi illerin bile deprem denetimi kapsamına alınmamış olması hayretle karşılandı.

Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Afyon’un, yeni inşaatların Deprem Yönetmeliği'ne uygunluğunu denetlemeyi öngören yapı denetim mevzuatına dahil edilmemesinin önemli bir hata olduğunu söyledi.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinden sonra, 595 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yeni inşaatların Deprem Yönetmeliği’ne uygun yapılmasını ve inşaatın her aşamasında denetlenmesini öngören yapı denetim mevzuatı uygulamaya konmuştu. 28 ili kapsayan söz konusu mevzuat Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. 13 Ağustos 2000’de çıkarılan 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası’nda il sayısı 19’a düşürüldü. Yasayla Türkiye genelinde Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova illeri pilot bölge olarak seçildi.

Yasa, pilot illerin genişletilmesi ve daraltılması yetkisini Bakanlar Kurulu’na veriyor. Yeni yapılacak binaların tamamının inşasının her safhasının kontrol edilmesini emreden mevzuat, pilot illerde uygulanmaya başladı; ancak tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmadı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, dün düzenlediği basın toplantısında, yapı denetim mevzuatı ile Zorunlu Deprem Sigortası uygulamalarının Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasını istedi. Afyon ve Uşak’ın yapı denetim mevzuatında kapsam dışı bırakıldığına dikkat çeken Işıkara, yapı denetim şirketlerinin faaliyet göstermemesi sebebiyle Çay ilçesinde yeni inşa edilen binalar ile sanayi sitesinin yıkıldığını, bu inşaatların deprem mevzuatlarına uygunluğunun denetlenmediğini söyledi. Işıkara, 1999’da işlerlik kazanan yapı denetim kuruluşu müessesesinin, inşaatların deprem yönetmeliğine uygun yapıldıklarını kontrol etmeleri ve topluma dürüst davranmaları halinde Türkiye’ye büyük faydaları olacağına işaret etti. Özellikle yapı denetim kuruluşlarına sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Işıkara, 1998’de çıkarılan yeni deprem yapı yönetmeliğinin de bu kuruluşlar sayesinde işlerlik kazanacağını ifade etti.

Yapı Denetim Kuruluşları ve Laboratuvarları Derneği Genel Başkanı Mustafa Pınar da, yapı denetim mevzuatının 17 Ağustos depreminden bu yana sürüncemede bırakıldığının altını çizdi. 28 ili kapsayan 595 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin iptal edilmesinden sonra 530 yapı denetim firmasının kapatıldığını vurgulayan Pınar, şöyle konuştu: “Bu şirketlerde 5 bin mimar vardı, hepsi mağdur oldu. Bir süre 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre ruhsatlar verildi. Sonra 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu yürürlüğe kondu. Şimdi 220 şirket faaliyette. Eski mevzuat ve yasalarla yapılan binalar ortada; hepsi en ufak depremde yerle bir oluyor.” Mustafa Pınar, Yapı Denetim Yasası’nın tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde genişletilmesini ve kamu binalarının da kapsam alanına alınmasını istedi.

Pınar’ın verdiği bilgiye göre yapı denetim şirketlerince denetlenen 3 binin üzerinde inşaat var; ancak mevzuattaki belirsizlik yüzünden iskan alan yapı bulunmuyor. Kapatılan yapı denetim şirketlerinin birçoğu ise mal sahipleri, belediyelerle mahkemelik. Yasaya göre, yapı denetim şirketleri binaların betonarme yapılarıyla ilgili 15 yıl, kaba sıvasıyla ilgili 2 yıl sorumlu tutuluyor. Herhangi bir hasar, yıkılma durumunda zarar bu şirketlerden tazmin ediliyor.
Zaman

Şubat 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz