İstanbul’daki binaların yüzde
40’ı risk altında
En azından sınırlı güçlendirme yapılması gereken 5 bin bina bulunduğunu
belirten BÜ Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa
Erdik, hasar açısından en kötü davranış gösteren binaların ‘orta yükseklik’
diye tabir edilen 4–8 katlı binalar olduğunu kaydetti.
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Mustafa Erdik, İstanbul’da en azından sınırlı güçlendirme yapılması
gereken 5 bin bina bulunduğunu belirterek, “Önlem alınmazsa bu binalar
muhtemel bir depremde büyük can kaybına yol açabilir.” dedi.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nce, İTÜ Taşkışla Binası’nda
düzenlenen “Kentlerin Depreme Hazırlanması ve İstanbul Gerçeği”
sempozyumunda konuşan Prof. Dr. Erdik, İstanbul’da olası bir depremde yaklaşık
60 milyar dolar hasar olacağını öngördüklerini, bu rakamın Gayri Safi
Milli Hasıla’nın yüzde 30’una denk geldiğini söyledi.
İstanbul için bakıldığında, depremin nerede ve kabaca kaç büyüklüğünde
olacağının bilindiğini, sadece zamanının tam olarak bilinmediğini dile
getiren Prof. Dr. Erdik, elde hiç fay bilgisi olmasa dahi tarihi yapı stoku
ile tarihi eserlerin önceki depremlerde gördükleri hasarların, olası
depremin şiddeti konusunda bilgi verebileceğini anlattı. İstanbul’daki
tarihi yapıların söylendiği kadar sağlam olmadığını, çoğunun ya
yeniden yapıldığını ya da takviye gördüğünü dile getiren Prof. Dr.
Erdik, sadece Süleymaniye Camii’nin bunların dışında olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Erdik, betonarme binalara ilişkin yaptıkları çalışmalarda, 9
şiddetindeki bir depremde bina stokunun yüzde 40’ının tam olarak yıkılmasa
da kullanılamaz hale geleceğini öngördüklerini bildirdi. Hasar açısından
en kötü davranış gösteren binaların ‘orta yükseklik’ diye tabir
edilen 4–8 katlı binalar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erdik, çok katlı
binaların ise mühendislik hizmeti görmüş ve sağlam inşa edilmiş olmaları
nedeniyle daha az risk taşıdıklarını belirtti.
Prof. Dr. Erdik, “Orta katlı bina sayısı oldukça fazla. Muhtemel bir
depremde her bir kilometrekare için 300–400 kurtarma ekibi gerekir. Halbuki
İstanbul’daki ekip sayısı özel kuruluşlarla birlikte en fazla 100
tanedir. Kimi, nasıl kurtaracaksınız? Herkesin kendi bölgesinde kendisini
kurtarması gerekiyor.” diye konuştu.
İstanbul’daki köprü ve viyadüklerle ilgili de bir çalışma yaptıklarını
anlatan Prof. Dr. Erdik, Ortaköy’deki 3 viyadük ile Mecidiyeköy ve Sağmalcılar
viyadüklerinin tehlike arz ettiğini; ancak bunların 1995 yılından beri
bilindiğini ve devletin bunlarla ilgilendiğini söyledi.
Muhtemel bir depremde can kaybını önlemek için binaların acilen güçlendirilmesi
gerektiğini anlatan Prof. Dr. Erdik; ancak bu işin fizibilitesi olmadığı için
güçlendirmeyi kimin yapacağı sorusunun gündeme geldiğini söyledi. Prof.
Dr. Erdik, minimum harcamayla insan hayatının kurtarılması için sınırlı
güçlendirme yapılabileceğini ifade etti.
Zaman
|