reklam

18 Şubat 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Çimento - Hazır Beton

Kriz nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan çimento sektörü, 2001'de iç pazarda yüzde 20 küçüldü. İç tüketimin 34 milyon tondan 25 milyon tona gerilediğini belirten yetkililer, kaybın ancak 2004'de telafi edilebileceği görüşünde.

İç pazar yüzde 20 küçüldü
2001'de üst üste yaşanan krizler nedeniyle iç pazarın yüzde 20'sini kaybeden çimento sektörü, 34 milyon ton olan iç tüketimde 25 milyon tona geriledi. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Başkanı Adnan İğnebekçili, '1998'de 34 milyon tona ulaşılan iç pazar tüketimini yakalamamız iyimser bir senaryoyla iki, daha gerçekçi bir senaryo ile dört yılda gerçekleşebilir' dedi.
Türkiye'nin çimento tüketiminde gelişme süreci yaşamasına karşın, yaşanan krizle gelişimin gerilediğini belirten İğnebekçili, 'Türkiye'de çimento sektörünün olgunluğa erişerek iç pazarda tüketimin 700 kg'lere çıkmasını beklerken, birden bire bu rakamın yarıya yakını krizle birlikte düştü. İyi yıllar dediğimiz 1997-1998 yıllarında kişi başına çimento tüketimi 700-800 kg'lere ulaşırken, 2001 yılında bu rakam 400 kg'lara kadar geriledi. Finansal sıkıntılara bağlı ortaya çıkan bu durum, ekonominin düzelmesiyle mutlaka toparlanacaktır' diye konuştu.

Dört yıl canlanma yok
Türkiye'de kamu yatırımlarınının GSMH payında yüzde 4'ün altına düştüğünü ve önceki yıllarda bu oranın yüzde 12'lerde olduğunu kaydededen İğnebekçili, 'Sektörün canlanması konusunda bu çok önemli bir parametre' dedi. 2000 yılında GSMH'nin 200 milyar dolar seviyesine ulaşırken, 2001'de bu rakamın 150 milyar dolara düşerek ülkenin yüzde 25 oranında fakirleştiğini kaydeden İğnebekçili, '1998'de 34 milyon tona ulaşılan iç pazar tüketimini yakalamamız iyimser bir senaryoyla iki, daha gerçekçi bir senaryo ile 3-4 yılda gerçekleşebilir. Bütün bunlar finans sektöründeki düzelmelerin reel sektöre yansımasına bağlı. Reel sektörün tekrar atağa geçerek, yatırımlara yeniden başlaması zaman alacak. İlk etkiyi de çimento kullanımında göreceğiz' diye konuştu.
2002 yılının başında alışılmadık bir kış mevsimi yaşandığını belirten İğnebekçili, 'Kötü hava koşullarına bağlı olarak satışlar düştü ancak ekonomide önemli ölçüde sıkıntı yaşanmasaydı satışlarda yaşanan düşüş yüzde 80 değil, yüzde 50 civarında gerçekleşirdi. Ekonomik koşulların bu düşüşe çok büyük etkisi oldu' dedi. Hava koşullarının iyi gitmesine rağmen hala satış olmadığı belirten İğnebekçili, 'Piyasa açılmadı, bir düzelme yok, mevsimsellik olmasa da ekonomideki durgunluğun etkisi var. Mevsime bağlı olarak bu yılın mart-haziran döneminde kısmi bir düzelme yaşanacak. Ancak bu düzelme hiçbir zaman 1997-1998'de ulaşılan rakamlar olmayacak. Yatırımlar durmuş vaziyette, konut ve gayrimenkul yatırımlarında büyük ölçüde daralma var. Talep düşüşünün kısa zamanda toparlanacağını düşünmüyorum' şeklinde konuştu.
1999 yılında yaşanan depremin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen mevcut yapı stoğunun güçlendirilmesi için hala somut adımların atılmadığını belirten İğnebekçili, 'Üç yıldır ne kamu binalarında, ne de özel binalarda depremle ilgili hiç bir şey yapılmadı' dedi. Önümüzdeki 30 yıl içinde İstanbul'da büyük bir deprem beklendiğini hatırlatan İğnebekçili, en kritik bölgelerden başlanarak ve kredi sistemi kurarak, mevcut binaların yıkılıp yeniden yapılmasının şart olduğunu vurguladı. İğnebekçili, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Konutların yeniden yapılmasıyla ilgili bir finansman modeli geliştirilerek, gerekirse dış kaynakları da kullanarak insanlara 15-20 yıl vadeli düşük faizlerle krediler verilmeli. Herkes kira veriyormuş gibi aldığı krediyi ödeyerek, binalarını sağlamlaştırmalı. Birçok insan bunu kabul edecektir ancak bunların hiçbiri yapılmadı. Bunların hepsi bir gecede yapılacak iş değil, zamana yayılarak yapılmalı. Bugünden başlanırsa, ilk yıl bin tane, ikinci yıl 5 bin tane yapıyı adım adım tamamlarsınız. Bu binaların hepsi 30 yıldan çok önce yenilenmiş olur. Ancak sorun büyüktür diyerek hiç başlamamak kabul edilemez bir bahane'

Beton en iyi yapı malzemesi
İstanbul'un çok büyük bir megakent olduğunu söyleyen İğnebekçili, 'İşin vahameti zaten burada. Bir apartman çökünce 20-30 kişi gidiyor. Banka kurtarmak için para bulunuyorsa, İstanbul'u depreme hazırlamak için de aynı hassasiyet gösterilmeli' dedi.
Depremde betonun değil, yanlış proje ve uygulamanın öldürdüğünü vurgulayan İğnebekçili, 'Bugün her türlü deprem şartlarına göre inşa edilebilecek betondan daha iyi bir yapı malzemesi yok' diye konuştu.
Fİnansal Forum

 

Şubat 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz