İstanbul'un zemin haritası yok
Olası Marmara depreminde Anadolu yakasında hasarın daha fazla olacağını
savunan Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Oğuz Gündoğdu,
hasarlı ya da güçsüz olan tüm binaların yıkılıp yeniden yapılması
gerektiğini söyledi. Gündoğdu, 30 yıl içinde olması beklenen Marmara
depreminin büyüklüğünün 7'nin üzerinde olacağını belirterek ''Avcılar
ve Küçükçekmece olası bir depremde kırılmanın yanında kalacak. Kırılma
doğu-batı yönünde olacağından Anadolu yakasında hasar daha çok olacak''
dedi.
Senaryolar farklı
17 Ağustos 1999 depreminden sonra olası Marmara depremiyle ilgili birçok
senaryo üretildi. Deprem uzmanları, depremin ne zaman olacağı, fayın kaç
parçalı kırılacağı, ''tsunami''nin (dev dalgalar) oluşup oluşmayacağı,
depremin İstanbul'da en çok hangi bölgede hasar yaratacağı konularını hâlâ
tartışıyorlar.
Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanlığı'na yeniden seçilen
Oğuz Gündoğdu , 30 yıl içinde olması beklenen Marmara Depremi'nin büyüklüğünün
7'nin üzerinde olacağını belirterek ''Avcılar ve Küçükçekmece olası
bir depremde kırılmanın yanında kalacak. Kırılma doğu-batı yönünde
olacağından Anadolu yakasında hasar daha çok olacak'' dedi.
Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nin 7. Genel Kurulu'nda
yeniden başkanlığa seçilen Oğuz Gündoğdu, odanın çalışmalarını ve
Marmara'da beklenen depremi gazetemize değerlendirdi. Gündoğdu, beklenen
Marmara depreminde sürekli İstanbul'un ön plana çıkarılmasından yakınarak
Gölcük, Yalova ve Adapazarı'nın da bu depremden etkileneceğini söyledi. Gündoğdu,
17 Ağustos depreminden sonra arama-kurtarma çalışmaları açısından önemli
bir yol kat edildiğini, ancak mühendislik alanında çok kötü durumda olunduğunu
vurguladı.
Güçler birleştirilmeli
İstanbul'un depreme hazır olabilmesi için radikal kararlar öneren Gündoğdu,
İstanbul'da hasarlı ya da güçsüz olan tüm binaların yıkılıp yerine
yenisinin yapılması gerektiğini söyledi. İstanbul'un hâlâ bir zemin
haritasının olmadığına dikkat çeken Gündoğdu, İstanbul için sadece
bilimsel dayanağı olmayan jeolojik birim haritaları yapıldığını söyledi.
Gündoğdu, valiliğin deprem senaryolarının içinin doldurulması gerektiğini
ifade ederek ''Hastanelerin, okulların, yolların durumu belli değil. Önce
okul ve hastaneler kontrol edilip sağlamlaştırılmalı. Sivil toplum örgütlerinin,
üniversitelerin, valilik ve belediyelerin ortak senaryolar içinde güçlerini
birleştirmesi gerekiyor. Ama birleştiremiyorlar, bu bize çok pahalıya mal
olacak'' diye konuştu.
Gündoğdu, oda olarak Devlet Su İşleri'nin kuyularını takip ettiklerini,
yeraltı sularının ısısını, kimyasını, manyetik alanı, radon gazını
ve küçük depremleri takip ettiklerini anlatarak, ''Depremi 3-4 saat ya da 2-3
gün önceden tahmin edebiliyoruz. Emin olursak devletin ilgili birimlerine
haber vereceğiz. Çaresiz kalırsak halka duyuracağız'' dedi.
Zemin etüdü
Odanın 17 Ağustos'tan önce deprem tehlikesine dikkat çekmeye çalıştığını
ifade eden Gündoğdu, ''Uyarılarımız, 17 Ağustos 1999 depremine kadar hiç
dikkat alınmadı. Ancak depremden sonra ilgi arttı. Zemin etüdü yapan firma
sayısı 15-20 iken 17 Ağustos'tan sonra bu sayı 100'ü aştı'' dedi.
Toplumun can güvenliği sağlamak için ülke çıkarları adına uyarmaya
devam edeceklerini belirten Gündoğdu, jeofizikçilere gereken önemin
verilmediğini, her yerel yönetim bünyesinde bir jeofizikçi, jeolog olması
gerektiğini söyledi.
Cumhuriyet
|