Yastık altındaki 32 bin ruhsatla
deprem denetimsiz bina yapılacak
Anayasa Mahkemesi, 26 Mayıs 2001’de binalara deprem denetimini şart koşan
kararnameyi iptal etti. Yenisi yürürlüğe girene kadarki üç aylık boşlukta,
inşaat ruhsatı alımında patlama yaşandı. Deprem denetimine tâbi olmamak için
alınan 32 bin ruhsat yastık altında bekletiliyor.
17 Ağustos depreminden sonra çıkarılan yapı denetimiyle ilgili kanun hükmünde
kararnamenin iptali ile aynı muhtevalı yeni kanunun çıkması arasındaki
üç aylık dönemde ruhsat alımında patlama yaşandı. 2001 yılının ilk 6
ayında toplam 22 bin ruhsat alınırken, 2001 yılı Haziran–Eylül ayları
arasındaki mevzuat boşluğunun olduğu dönemde 32 bin bina için ruhsat
verildi. Bu ruhsatlar beş yıl için geçerli olacak.
Marmara depreminden sonra binaların depreme dayanıklı inşa edilmesi ve
denetlenmesi için çıkarılan 595 sayılı Yapı Denetim Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname’yi (KHK), 26 Mayıs 2001 tarihinde Anayasa Mahkemesi iptal etti. İptalden
sonra aynı hükümleri içeren 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası ise 13 Ağustos
2001’de yürürlüğe girdi. Ancak arada geçen 3 aylık boşluk döneminde,
binlerce kişi denetimsiz inşaat yapabilmek için belediyelerden tam 32 bin
ruhsat aldı. Belediyeler, bir dilekçe ve projeyle kendilerine başvuranlara,
3–4 milyarı bulan harç alarak yapı denetimine tabi olmadan inşaat yapma
imkanı tanıyan binlerce ruhsat dağıttı.
Bu 3 aylık dönemdeki ruhsat patlamasının, yapı denetiminden kaçanlar
tarafından meydana getirildiği sektördeki herkes tarafından kabul ediliyor.
Bu dönemde özellikle büyükşehirlerden alınan ruhsatların binlercesi,
denetimsiz inşaat yapmak isteyen fırsatçı müteahhit ve arsa sahiplerine
verildi. İnşaat sektörü uzmanlarının ‘yastık altı ruhsatları’ adını
verdiği kaçamak inşaat ruhsatları, yapı denetim şirketlerinin denetimine
tabi olmadan bina yapılması anlamına geliyor. Müteahhit ve yapı
denetimcilerin verdiği bilgiye göre alınan bu ruhsatlar, inşaatların temeli
2 yıl içinde atılırsa 5 yıl geçerli.
Üstelik bu ruhsatlar, 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinden sonra, yeni inşa
edilen binaların denetimlerinin yeterince yapılamadığı yönünde yoğun eleştiri
alan 3194 sayılı İmar Kanunu’na tabi olacak.
Uzman Yapı Denetim Şirketi danışmanı Prof. Dr. Halit Demir, “Biz
‘yapılar denetime tabi olsun, depremlerde yıkım olmasın’ diye çalışırken
birileri de yasal boşluktan yararlanıp 2–3 ayda fırsattan istifade edip
denetimsiz inşaat yapabilmek için ruhsat aldı.” dedi. Demir, 2 sene içinde
binasının temelini atan herkesin 5 yılda hiçbir denetime uymadan inşaatlarını
tamamlayabileceğine dikkat çekti.
“Üç ayda 1–2 yıllık ruhsat alındı. Ruhsatlar yastık altına gitti.
Bu, 5 yıl içinde yapı denetimine tabi olmadan inşa edilecek binlerce bina
demek.” diyen Yapı Denetim Şirketleri Birliği Başkanı Mustafa Pınar, hem
denetime tabi olmadan inşaat yapmak isteyen vatandaşların hem de verdikleri
ruhsat başına 3–4 milyar harç alabilmek için belediyelerin bu işte
sorumluluğu olduğunu söyledi. Pınar, şöyle devam etti: “Yasal olarak
ruhsat başvurularında tapu, mimari, statik, elektrik ve tesisat projeleri ve
zemin etüt raporu isteniyor. Projesinde eksik olmayan her dilekçe sahibi,
belediyeden bir ay içinde ruhsat alıyor. Eksiklikleri olanlara müracaat
tarihinden itibaren 15 gün içinde bunlar bildiriliyor. Ancak eksikliklerin
tamamlanması için herhangi bir zaman sınırı olmadığı için, o dönemde
proje eksiklikleriyle birlikte binlerce ruhsat onaydan geçti. Ruhsat alma hakkı
kazananlar 1 yıl içinde projeleriyle ilgili eksikliklerini
tamamlayabiliyor.”
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Nihat Özdemir, “Belediyeler yangından
mal kaçırır gibi denetimden uzak bina yapmak isteyenlere ruhsat verdi. Yapı
mevzuatının geçerli olmadığı dönemde ruhsat yağdı.” dedi. Özdemir, Türkiye’nin
deprem gerçeğine rağmen ruhsat işine izin veren belediyelerin gerçek suçlu
olduğunu savundu. Türkiye’nin yüzde 75’inin her an büyük bir depremle
sarsılma riski bulunduğunu yerel yönetimlerin hâlâ anlamadığına ve fırsatçılara
göz yumduğuna dikkat çeken Özdemir, “Bu kafa değişmediği müddetçe, ülkemiz
her depremde yıkılmaya devam eder. Türkiye’de her yıkımın baş sorumlusu
önce belediyelerdir, sonra müteahhitlerdir.” diye konuştu. 17 Ağustos
depreminden önce yıkımın gerekçesi olarak gösterilen 3194 sayılı İmar
Kanunu’na tabi olarak 3 ayda alınan ruhsatların hiçbirisinin kanuni ve
hukuki olarak iptal edilemeyeceğini vurguladı.
Kanuni boşluktan yararlanılarak binlerce bina için ruhsat alındığını
doğrulayan İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe’nin
verdiği bilgiye göre, bu ruhsatlar ağırlıklı olarak yapı denetim mevzuatının
geçerli olduğu 27 pilot ilde verildi. Gökçe, fırsatçı zihniyet yüzünden
yasal düzenlemelere rağmen yapı denetimlerinin sağlıklı ve yeterli ölçüde
gerçekleştirilemediğinin altını çizdi.
Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre 1999’da Türkiye genelinde
belediyelerce 92 bin 469 yapı ruhsatı verildi. İnşaat sektörü Marmara ve Düzce
depremleriyle büyük darbe aldı. 2000 yılının ilk altı ayında yapı
denetim şirketleriyle düzenlemeler nedeniyle 27 ilde ruhsat verilmedi. Bu sürede
24 bin civarında ruhsat alınırken, yapı denetim şirketleriyle ilgili
mevzuat düzenlemeleriyle birlikte 2000 yılı sonunda ruhsat sayısı 75 bin
884’e ulaştı. 2001’in ilk altı aylık döneminde 22 bin 936 ruhsat
verildi. Ancak ekonomik krize rağmen 2001 yılının ilk dokuz aylık döneminde
alınan ruhsat sayısı 55 bin 161’e ulaştı. Yapı denetim mevzuatına tabi
olmayan 2001’in 6. ayından 9. ayına kadar geçen 3 aylık süreçte 32 bin
ruhsat alınarak âdeta patlama yaşandı. 3 ayda alınan ruhsat sayısı yapı
denetim mevzuatının geçerli olduğu ilk altı aya oranla yüzde 150 artış gösterdi.
Zaman
|