Sayıştay: İstanbul’un depreme
hazırlanması için yapılanlar yetersiz
İstanbul’da meydana gelebilecek bir deprem için yapılan hazırlık çalışmaları
yetersiz bulundu. Sayıştay müfettişlerince hazırlanan raporda, yürütülen
faaliyetlerin daha çok deprem sonrasına yönelik olduğuna dikkat çekildi.
İstanbul’da meydana gelebilecek bir deprem için yapılan hazırlık çalışmalarını
çok eksik ve yetersiz bulan Sayıştay, “İstanbul Depreme Nasıl Hazırlanıyor?”
başlıklı raporda, “İyi hazırlık yapılmadığı takdirde deprem sonrasında
katlanmak zorunda kalınan maliyetin, deprem öncesi hazırlıklar nedeniyle
ortaya çıkacak maliyetin çok üstünde olacağına dikkat çekti. Raporda,
depremde meydana gelebilecek can ve mal kayıplarını azaltmaya yönelik
faaliyetlere ağırlık verilmesi istendi.
Yapılan denetimler sırasında Kandilli Rasathanesi Müdürü Ahmet Mete Işıkara,
Mustafa Erdik ve kısa bir süre önce vefat eden Aykut Barka gibi bilim adamlarıyla
görüşmeler yapan denetçiler ayrıca AKUT gibi sivil toplum kuruluşlarının
görüşlerinden de yararlandı.
Sayıştay denetçilerinden oluşan bir ekip tarafından İstanbul’da yapılan
incelemeler ve araştırmalar sonucunda hazırlanan raporda şu tespitlerin altı
çizildi:
İstanbul’da deprem hazırlık çalışmalarını yapan Afet Yönetim
Merkezi, İl Acil Yardım Teşkilatı, İl Kriz Merkezi gibi kuruluşlar arasında
işbirliği ve koordinasyon yok.
Deprem öncesi çalışmalara yönelik hükümet düzeyinde açık ve net
politikalar belirlenmedi. Depreme karşı planların, hükümet düzeyinde alınacak
kararlar çerçevesinde yürütülmesi gerekir.
İstanbul’da faaliyet yürüten 14 kuruluşun geliştirdiği projeler için
yaklaşık 565 trilyona ihtiyaç bulunuyor, ancak kaynağın nereden sağlanacağı
belli değil.
İstanbul’da yaklaşık 1 milyon 200 bin bina ile 2 milyon 400 bin konut
bulunuyor. Bunların yarısından fazlası gecekondu ve kaçak yapı.
Sağlamlaştırılması ya da yıkılması gereken binalar için gerekli
hukuki ve mali altyapıyı hazırlayacak projeler yok. Bu problemi çözecek
muhatap ve sorumlu da bulunmuyor.
Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi konusunda atılmış hiçbir
somut adım yok. Oysa binaların güçlendirilmesi, muhtemel İstanbul
depreminin zararlarını azaltacak tek çözümdür.
İmar Kanunu’na aykırı olarak yapıldığı için belediyeler tarafından
alınan yıkım kararları uygulanamıyor.
Deprem sonrası yangın riskini azaltmaya yönelik önlemler geliştiren İtfaiye,
İGDAŞ, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü arasında
koordinasyon bulunmuyor.
İstanbul’da itfaiyenin giremediği ve ahşap binaların çoğunlukta olduğu
1300 adet dar ve merdivenli sokak var.
Yangın riski taşıyan 6 bin 368 tesis var ve bunların 4 bin 844’ü
ruhsatsız. 266 adet akaryakıt ve LPG otogaz istasyonlarının da yarısına
yakını ruhsatsız.
İl Acil Yardım Teşkilatı tarafından hazırlanan planda görevli olanların
tümüne görevli olduklarına dair bildirimde bulunulmamış. Bazı görevlilerin
rollerinden haberleri yok.
Hangi ihtiyacın ne zaman, nasıl ve kim tarafından karşılanacağı belli
değil.
Bazı hizmet gruplarının hazırladığı planlarda görevli olanların
deprem mağduru olabilecekleri düşünülmemiş.
Kurtarma hizmetlerinde kullanılacak araç ve gerecin envanteri çıkarılmakla
beraber bunların hareketini ve son durumunu inceleyerek güncelleştiren bir
sistem yok.
Zaman
|