reklam

01 Kasım 2002 Cuma
Ana Sayfa
>
Haberler

BLUEPRINT Dergisi Ekim sayısında Gökhan Avcıoğlu'na yer verdi 

BLUEPRINT Dergisi'nin Ekim sayısında Zoe Ryan, "Geleneksel Türk Mimarisi'ne meydan okuyor" diye tanımladığı Gökhan Avcıoğlu'yla çalışmaları üzerine bir röportaj yaptı. 

"Eskiyle yeninin yerelliğini inceleyen bir dizi çalışmasıyla Avcıoğlu'na, ilham aldığı mimarlar sorulduğunda uzun bir liste sıralıyor. Denise Scott, Robert Venturi, Toyo Ito, Rem Koolhaas, mühendis Peter Rice ve Cecil Belmond, sanatçı Richard Serra, Dan Flavin, Christo ve Jean-Claude ve Gordon Matta-Clark. Listede her hangi bir Türk isme rastlayamamanızın sebebiyse Türkiye'de mimar, tasarımcı ya da sanatçının olmaması veya Avcıoğlu'nın ülkesini ilgi çekici bulmaması değil. Aslında, Türkler mimari miraslarını kendi ulusal kimliklerinin bir parçası olarak görmekteler. Türkiye'de iyi bir kariyeri olan ve kendisi hakkında biraz "asi" olduğu düşünülen Avcıoğlu, Aya Sofya gibi şehrin sembolu haline gelmiş yapıların, özellikle de mühendislik konularındaki üstünlüğünden büyük bir hayranlıkla bahsetmekte. Avcıoğlu, "Depremde bile sağlam kalabilen o yapılar, aslında oldukça high-tech. Bir şeyi bu kadar ince, uzun ve hafif inşa edebilmek büyük bir zekanın ürünü" sözleriyle ülkesindeki mimari miras hakkındaki görüşlerini ifade ediyor.

Ama yine de Avcıoğlu, fikirlerini ülke dışına da yayabilme peşinde. "Varolan uslupları tekrarlamak istemiyorum. Ancak Türkiye'deki mimarların yüzyıllar boyunca yapmış oldukları gibi, yeni bir mimari diyalektiği tanıtmak çabasındayım." Yıldız Teknik Üniversitesi'nde beraber proje yürüttüğü arkadaşı Emir Uras, "Türkiye'deki mimari çevreyi değiştirmeye çalışan bir avuç mimarız ve Avcıoğlu da bunların en başarılılarından biri." sözleriyle Avcıoğlu'nu öncü bir mimar olarak tanımlıyor. Mimari konusunda oldukça yoğun bir birikime sahip, 42 yaşındaki Avcıoğlu, "Mimarlık, dünyaya sürekli bir şeyler katabilmenin mücadelesini vermektir, basit bir barınak yerine, insan için daha kompleks mekanlar kurgulamaktır. Sürekli yeni adımlar atabilmek, yeni bilgiler edinmek, bu konuda yeni yaklaşımlar öğrenmek adına mimarların beraber çalışması gerekmektedir."

Selçuk Üniversitesi'ni bitirdiği 1983 yılından 1994 yılına kadar bir dizi firmada çalışmış olan Avcıoğlu, 1994 yılından itibaren dostu ve iş ortağı Durmuş Dilekçi ve halkla ilişkiler menejeri Özlem Erçil'le beraber kurduğu "GAD" (Global Architecture Development) adlı firmada mimari çalışmalarını sürdürmektedir. Bugüne kadar firmanın ulusallık kimliği, sadece ismindeki "Global" ünvanında temsil edilirken "GAD" Türkiye'de tanıştığı SU11 mimarları ortaklığında, bu yıl New York'da bir uydu ofis açtı. GAD, her ikisinin de Philedelphia'da bulunduğu, bir butik otel ve apartman dairesi projeleri üzerinde çalışmakta. Kurulduğu yıllardan beri GAD, minimalist apartman dairelerinden İstanbul'un sayılı Art Nouveau binalarından birinde açılmış olan ve göz alıcı detaylara sahip Changa restorana uzanan özgün bir çok projeye imza attı.

Projelerin çeşitliliğine rağmen, Avcıoğlu'nun çalışmalarında belli başlı bir tema göze çarpmakta. İstanbul'un büyüleyici mimari geçmişini onurlandırmak, Avcıoğlu için bir zorunluluk olduğu kadar çağdaş mimariye yeni metod ve yaklaşımlar kazandırmak anlamını da taşımakta.

Eskiyle yeninin yerelliğini araştıran Avcıoğlu, şehrin eski ve değerli yapılarının farklı kullanımlara yönelik açılması projelerinde de deneyim sahibi. Yaklaşık elli yıl önce geçirmiş olduğu bir yangın sonucu, sadece taş bina iskeleti kalıncaya kadar tahrip olan 19.yy'dan kalma boğazdaki Esma Sultan Yalısı, Avcıoğlu tarafından parti ve düğünler için uygun mekan kurgusuna sahip bir restorana dönüştürülmüş. Boğazın bir sembolu haline gelmiş yapı, cephesinde her hangi bir değişiklik yapılmadan korunmuş ve iç mekan dışıyla bütünlük sağlayacak şekilde tasarlanmış. Ortaya çıkan sonuç ise, taş bir yapı içinde konumlanmış zarif cam bir bina.

2000 yılında tamamlamış olduğu, eskiyle yeninin buluştuğu boğazdaki konut projesinde ise Avcıoğlu, Gülçelik Ailesi'ne Boğaziçi İmar Kanunları'na uygun özgün bir tasarım sunmuş.

Fatih Ormanı'nda bulunan ve şehir merkezine yaklaşık yarım saat uzaklıktaki BMW sergi merkezi, cam ve çelik malzemenin kullanıldığı, yüzme havuzu, restoran ve spa gibi çeşitli birimleri kapsamakta. Yapı, aynı zamanda içinde bulunduğu doğaya saygılı ve doğayla uyumlu bir tasarıma sahip.

Le Corbusier'den esinlenerek bir çok çalışmasında rampa kullanan Avcıoğlu'nun, Bodrum'da büyük bir bahçe içinde bulunan projesi, biri misafirhane, biri yatak odası ve banyoyu, diğeri de mutfağı ve yemek odasını içeren üç ayrı yapıdan oluşuyor. Bu üç ayrı bina, dairesel cam bir atriumun çevresine yerleştirilmiş ve beton rampalarla birbirleri arasında bağlantı sağlanmış.

"Çevredeki mevcut mimari dile meydan okuyan avant-garde, özgün bir bahçe istedim."diyor ev sahibi Vedat Semiz. Avcıoğlu ise, bu tasarımı hakkındaki görüşlerini "Konut binaları için, özellikle de dış mekanda, yeni düşünme mekanizmaları araştırmak istedim."sözleriyle açıklıyor. Diğer tüm tasarımlarında olduğu gibi Avcıoğlu, bu projesinde de doğaya ve bulunduğu çevreye uyumlu bir yaklaşım sergilemiş.

Tüm bu örneklerden de anlaşılacağı gibi Avcıoğlu, özgün tasarımlarını ülkedeki yapı mevzuatına uygun bir şekilde uygulayabilme konusunda oldukça başarılı. "Yeni bir mimarinin oluşmasındaki en önemli engel, mimarın ta kendisidir. Farklı bir şekilde düşünmenin, yani gerçekci bir ekonomiye dayandırılan ve ekolojik çevreye uyumlu yeni bir tasarım yaklaşımının vakti artık. Mimarlar, küresel, çağdaş, kentsel ve ekolojik bakış açılarını müşterinin şahsi ihtiyaçlarıyla harmanlayarak yeni ve öncü bir mimari dil yakalamalılar."sözleriyle Avcıoğlu, genel mimari yaklaşımını özetliyor."

Linkler:
GAD Architecture:
www.gadarchitecture.com

BLUEPRINT Ekim 2002 - Çeviren: Gülfidan Cansızoğlu

 

Ekim 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

İhsan Bilgin 30 Ekim 2002 günü  Diyalog bölümümüze konuk oldu.

İhsan Bilgin hakkında daha fazla bilgi edinmek için  tıklayın

Diyalog buluşmasını soru cevap şeklinde okumak için  buraya tıklayın...


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz