reklam

23 Aralık 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Kültür vadisi; Haliç

Bir zamanların kültür vadisi olan, içinde birçok medeniyetin tarihini barındıran üzerine şarkılar söylenen altın boynuz Haliç, yakın bir zaman öncesine kadar su derinliği yer yer yarım metrenin altına kadar düşmüş, sandalların bile yol alamadığı bir bataklık haline gelmişti. 

 

Kısaca bir zamanlar İstanbul'un cazibe merkezi, saray ahalisinin mekanı olan Haliç, şehrin kara lekesi halini almıştı.

Dünyada "Altın Boynuz" olarak bilinen, ancak yüzyılın başından itibaren sanayi ve evsel atıklar sebebiyle adeta bir bataklık haline dönüşen ve birkaç yıl öncesine kadar kötü kokusundan yanına dahi yaklaşamadığımız Haliç, büyük bir titizlik içinde gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde eski günlerine döndü.
Tarihimiz ve İstanbul açısından büyük öneme haiz Haliç'i geçmişteki tarihi ve kültürel özelliğinin geri kazandırılabilmesi gayesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi uzun süreden beri ciddi çalışmalar yapıyor. Sadece Haliç'in temizlenmesi değil, kültürel bir kimlik kazandırılması konusunda da ciddi çalışmalar yapılıyor. Tabii bunların başında Sütlüce'de yapımı devam eden "Sütlüce Uluslararası Kongre ve Kültür Etkinlikleri Merkezi", Miniatürk ve Feshane geliyor.

Avrupa'nın gözbebeği olacak
Dünyanın en büyük kültür merkezlerinden biri olmaya aday "Sütlüce Uluslararası Kongre ve Kültür Etkinlikleri Merkezi"’nin yapımına 1998 yılından bu yana devam ediliyor. Eski Sütlüce Mezbahası'nın yerine binaların tarihi dokusuna sadık kalarak yaklaşık 46 bin metre karelik inşaat alanı üzerine dünya standartlarına, ileri teknoloji ile teçhiz edilmiş konser ve kongre, sinema, sergi ve toplantı, açık hava salonu, tiyatro salonu, katlı otopark, gezi alanları, alt geçit ve rıhtım bloklarından oluşan büyük bir kültür kompleksi olacak. Bugünkü mezbaha binası Cemil Topuzlu'nun ikinci Şehreminliği döneminde Ekim 1920'de temeli atılmış ve kısa sürede inşaatı bitirilmişti. Yeni projede bu binalar Haliç'i kurtaran binalar arasında yer alacak. Sütlüce Mezbahanesinin Kültür Merkezi'ne dönüştürülmesi projesi kapsamında 3500 kişilik konser ve kongre salonu, 2 adet sinema salonu, barkovizyon salonu lokanta, sergi ve seminer salonu, anfitiyatro ve 5 katlı otopark yapılacak. Yaklaşık 30 milyon dolara malolması beklenen merkez, aynı zamanda 12 bin kişiye hizmet verecek ve tamamlandığında Avrupa'nın en büyük kültür merkezi olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Haliç'te bir Mini Türkiye Parkı projesi devam ediyor. 2003 yılında hizmete açılacak olan Miniatürk'te 1/25 oranında küçültülmüş Anıtkabir, Ayasofya, Aspendos Tiyatrosu, İshak Paşa Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, Peri Bacaları, Kız Kulesi gibi yaklaşık 125 tarihî ve doğal mekânların maketleri yer alacak. Miniaturk projesi, 60 bin metrekare alan üzerine yer alıyor. İçinde 44 bin metrekare yeşil ve açık alan, toplam bin 800 metrekare havuz ve suyolu, 421 araçlık otopark da unutulmamış. Her yıl 1 milyonu aşkın ziyaretçinin gezmesi beklenen Miniaturk'te maket kentin yanı sıra kafeterya ve restoranlara, satış birimlerine de yer veriliyor.

Feshane ayrı bir dünya
Haliç bölgesinde atıl durumda, sular içerisinde bulunan ve Haliç'e doğru kaymakta olan Feshane yeniden tarihi ve kültürel kimliğine kavuştu. Osmanlı İmparatorluğu döneminde halkın fes ihtiyacını karşılamak için kurulan ve bu yüzden Feshane-i Amire olarak bilinen Defterdar'daki eski dokuma fabrikası, günümüzde büyük bir kültür merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Feshane, faklı etkinliklere ev sahipliği yapıp, Haliç kıyılarındaki en büyük kültür merkezi olarak İstanbullulara hizmet veriyor.

Aynalı Kavak Kasrı
Üç yüz yıl boyunca Haliç kıyılarını süsleyen ve günümüzde Aynalı Kavak Kasrı adıyla tanınan yapı, Osmanlı İmparatorluğu Döneminde "Ayanalıkavak Sarayı" ya da "Tersane Sarayı" olarak bilinen yapılar grubundan günümüze ulaşabilen tek örnek. 1613 yılında 1. Ahmet döneminde yapılan kasır, yangın geçirmesi ve 1718'de yapılan Karlofça antlaşması'nın ardından 3. Ahmet döneminde Venedik'ten getirilen aynalarla donatılmıştı. Günümüzde bir müze-saray olarak ziyarete açık tutulan Aynalıkavak Kasrı'nın zemin katı, Sultan III. Selim'in besteci özelliği de göz önünde tutularak, Topkapı Sarayı Müzesi'nde bulunan görsel kaynaklar ve kimi kurum ve kişilerin armağan ettiği çalgıların bir araya getirilmesiyle "Türk Çalgıları Sergisi" mekânına dönüştürüldü.

Gözlerdeki parıltı
Novartis tarafından doktor ve hastanın bulunduğu her ortamdan, umut ve hayat dolu anları kalıcı hale getirmek amacıyla "Her Şey Gözlerindeki Pırıltı İçin" ismiyle düzenlenen fotoğraf yarışması sonuçlandı. Yarışmada dereceye girenlere ödülleri, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kütüphane Binası'nda, Novartis Türkiye Başkanı Dr. Altan Demirdere'nin katılımıyla gerçekleşen törende verildi. Türkiye genelinden 150 yarışmacının, 386 fotoğrafla katıldığı yarışmada birinci olan Sevgi Çiçek (İstanbul) 6 milyar TL, ikinci olan Üzeyir Kalkan (Aydın) 4,5 milyar TL, üçüncü olan Adem Sönmez (Muş) ise, 3 milyar TL ile ödüllendirildi. Yarışmada, Türkiye'nin önde gelen fotoğraf sanatçıları Ara Güler, İlyas Göçmen, İzzet Keribar ve Selim Güneş'ten oluşan seçici kurul 39 fotoğrafı da sergilenmeye değer buldu. Dereceye girerek Novartis arşivine alınan ve sergilemeye değer bulunan tüm fotoğraflar 27 Aralık tarihine kadar Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kütüphane Binası'nda sergilenecek. 45 fotoğraftan oluşan sergi daha sonra Türkiye turuna çıkacak ve bir yıl boyunca farklı illerde sergilenmeye devam edecek.
Türkiye

 

Aralık 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Aykut Köksal 10 Aralık 2002 günü  Diyalog bölümümüze konuk oldu.

Aykut Köksal hakkında daha fazla bilgi edinmek için  tıklayın. 

Diyalog buluşmasını soru cevap şeklinde okumak için  buraya tıklayın...


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz