reklam

11 Aralık 2003 Perşembe 
Ana Sayfa > Haberler

Koolhaas'ın IIT Kampüs Binası

Güney Illinois'de, Van der Rohe'nin eski kampüs binasının karşısında konumlanan Koolhaas'ın tasarladığı yeni kampüs binası geçtiğimiz günlerde basına ve kamuoyuna tanıtıldı.

Bir köşede, Mies van der Rohe tarafından tasarlanmış 20. yüzyıl mimarisinin kısa ve anlamlı bir ikonu olan Illinois Teknik Üniversitesi'nin ilk kampüs binası, diğer köşede ise, hızlı konuşup hızlı düşünen günlük mimari avatar, alışveriş kadar basit bir konunun bile radikal araştırmacısı, gerilim ve süreksizliğin modern hayatın aslı olduğu fikrinin gezgin satıcısı Rem Koolhaas'ın tasarımını yaptığı yeni kampüs binası.

Beş yıl önce IIT'nin uluslararası yarışması sonuçlandığında Koolhaas'ın seçildiği açıklandığında olağanüstü bir çiftin eşleştiği 'ya da belki de eşleşemediği' düşünüldü. Havai fişeklerin patlaması bekleniyordu. Kötü çocuk çeliğin soğukkanlılığına ve Mies'in çelik binalarına karşıydı.

Kim bunun bir sevgi gösterisi olabileceğini bilebilirdi ki? Koolhaas biliyordu. "Mies savunucularından korunmalı" diyordu Koolhaas "Mies'e saygı duymuyorum, onu seviyorum". Bu nedenle Mies'in evi gibi gördüğü bu yerde tasarlanması beklenen yapı sırasıyla saygılı, yaramaz ve tartışma konusu olan yenilikçi bir yorumdu. Bu beklenti Koolhaas'ın tasarladığı "tüp" ile sona erdi. Karanlık, ses bastırıcı, çelik kılıflı insan yapımı bir ağaç gövdesi gibi oval yerleştirilmiş beton bir tüp. Bu 175 metre uzunluğundaki tüpün ayrıca Mies'in yapısına çarptığı da gözlenebilir. Koolhaas'ın binası az çok Mies'ın malzemeleri metal ve cam ile giydirilmiş ve çatı açıları köşelerde aşağı doğru inen, baskının altında eğilen bir canavar formuyla bağdaştırılmış bir tüptü.

Ama sıkı durun. Bu beton tüp dalgalı metal (sırf bu malzeme bile Mies'in mezarında ters dönmesine neden olabilir) ile kılıflanmıştı. Bu şaka gibi görünen durum aynı zamanda günümüz dünyasına ait bir problem olan, "El" olarak tanımlanan yüksek kottan geçen elektrikli demiryolunun sağır edici gürültüsüne karşı başarılı bir şekilde tasarlanmış bir tuzak.

Tabii ki bir binayı bu türde bir sese karşı korumak için, Helmut Jahn'in caddenin tam karşısında tasarladığı yurt binasında gerçekleştirdiği gibi, başka yollar da vardı, ama zarif, dizginlenmiş yaratıcılık Koolhaas'ın tarzı değildi. Bir mimar ve şehir planlamacısı olarak modern kentin dinamizmini seven ve çoğu şehirsel altyapı hizmetinin saklandığını gözlemleyen Koolhaas bu yapıda altyapıyı uyarladı ve bununla da kalmadı. "El"i bina ile birleştirip, binanın içine alarak (tüpün üst kısmından "El"e geçiş sağlanmış ve masif koyu renge boyalı beton giriş için bir geçit, gezinti yeri oluşturuyor) arsayı genişletmeyi başardı. Başlangıçta yarışma özetinde rayların bir yanında dar bir bina olarak tanımlanmış yapı Koolhaas'ın tasarımıyla daha büyük ve iyi çözümlenmiş, öğrencilerin isteklerini büyük ölçüde karşılayan, bir kutuyu ifade ediyor. Beklenen öğrenci isteklerinin yanında bir fakülte restoranı, ziyaret eden veliler için bir danışma merkezi, caddeye açılan bir kafeterya, bir oditoryum, balo salonu ve kısa bir süre sonra da bir 7 Eleven'ın açılması bekleniyor.

Rayların altından geçen binayı biraz daha genişletme fikri kampüs için uzun süredir devam eden bir sorunun da çözülmesine de yardımcı olmuş. "Mevcut formunda Mies'in tasarladığı IIT binası bölünmüş durumda" diyor Koolhaas. Kampüs Dan Ryan Ekpres Yolu'ndan batıya doğru dönüyor ve demiryolu tarafından akademik binalar bir tarafta yurtlar diğer tarafta olmak üzere ikiye bölünüyor. Yeni kampüs binası bu mutsuz durumu oldukça azaltıyor. Bu dikkat çekici darbe ile "El" i vurgularken, gece istasyonun ortaya çıkaracağı kötü görüntülere de engel oluyor.

Bu yapının tasarlanmasında, basit bir mimari hareketten daha fazla hesaplaşma var. Birçok iyi ve kötü ama hepsi de kışkırtıcı hareket. Örneğin renk konusu. Koolhaas'ın binasının batı cephesini büyük ölçüde kaplayan turuncu rengin ne kadar etkileyici olduğu tartışılır ama bununla beraber yapıda hakkı verilmesi gereken güzellikte detaylar da var. Yapıda kullanılan cam panel içinde bal peteği deseni bulunan bir sandviç panel; içeriden bakıldığında esrarlı ve çekici neredeyse dünyadışı bir ışık saçan desen öğleden sonra da olağanüstü bir etki yaratıyor.

Koolhaas'ın yaptığı başarılı işlerden biri de sıradan bir objeyi çok orjinal dikkat çekici hale getirebilmesi. Bunda Las Vegas Guggenheim Müzesi'ndeki Cor-Ten çelik duvar elemanları ve IIT kampüs binasındaki bitmemiş görünen yeşil duvar panoları gibi başarılı örnekler var. Ama her iki cephede de iç yüzey için seçilen duvar kağıdı ve çatıda kuzey cephesinin çoğunda kamuflaj için kullanılan malzeme başarısız iki seçim. Ucuz bir barda bile bulunabilecek duvar kağıdı ve baştansavma bir şekilde siyahlara ve kahvelere boyanmış sıradan bir cepheyi tamamen bozan malzeme Koolhaas'ın hatalı uygulamaları olarak görülüyor.

Tarihi değerleri yıkmak. Mies'in sergilemeyeceği bu tavır belki de Koolhaas'ın en belirgin özelliği. Kullanılan bu desen modernizmin bir dönem hor gördüğü süs eşyaları türünde bir malzeme. Koolhaas postmodernizmden birşeyler kullanmakta hiçbir zaman sakınca görmedi. Binanın ana giriş kısmındaki Mies van der Rohe'nin büyük Benday imajı da bunun bir örneği. Binanın görünmeyen giriş kapısına başka bir yolla güçlü bir şekilde dikkat çeken bu uygulama aynı zamanda bunu parlak bir zekayla yapmış olmasıyla da ayrıcalık sağlıyor.

Bunun gibi, karmaşık bir yapıya sahip odalar, açılı koridorlar ve dramatik bir şekilde tasarlanmış açık alanlardan oluşan McCormick Tribune Center'ın iç kısmı Mies van der Rohe'nin neredeyse kutsal fikirlerini paylayan bir özellik gösteriyor.

Mies'in torunu ve IIT mütevellisi Dirk Lohan Koolhaas'ın öğrencilerin ihtiyaçlarını gözeten tek uygulamayı önerdiğini belirterek karar vermelerini etkileyen en önemli faktörün bu olduğunu da ekliyor.

Koolhaas'ın binasının insan ihtiyaçlarını karşılamaktaki bu ilgisi Lohan'ın tüm kampüs için oluşturduğu master plan için de önemli. On yıl önce IIT yöneticilerinin kampüsü enstitünün başka bir arsasına taşıma konusunda neredeyse bir karar alacakları bir dönemde Lohan ve diğerleri Mies'in tasarladığı kampüsü terk etmenin çok büyük bir hata olacağı burada kampüsü canlandırmak için yeni bir öğrenci merkezi oluşturmanın daha akıllıca bir çözüm olacağı fikrini belirterek yöneticileri ikna ettiler.

Koolhaas seçildikten sonra düzenlenen panelde açıkladığına göre, uzaysal bir dış görünüşe sahip olan merkez, stratejik bir şekilde yerleşmiş olan kapıları ve birbirine geçmiş diagonallerden oluşan zemin kat planı öğrencilerin gelip geçtiği boş arsada konumlandırılmış durumda. Yapıdaki her köşe terzi elinden çıkmış bir görüntü sergiliyor. İç kısmı tamamen Koolhaas'a ait dokunuşlara sahip yapının, uzun kırmızı boyalı bilgisayar alanı ve eğik çatının altında görünüşe göre kullanılmayan alanları var. IIT'nin mimarlık bölümü dekanı öğrencilerin bu alanı nasıl değerlendireceğini merak ettiklerini belirtirken, yakın zamanda bu alanın sanat çalışmaları yapılan bir yer haline geldiği belirtildi. Bir başka güzel sürpriz de gereğinden fazla bırakılmış boş alanların banklarla değerlendirilmiş olması ve çalışma ve dinlenme için güzel mekanlar haline dönüşmesi. Yani yapıda en ufak bir kayıp alan yok.

Bununla birlikte Mies'a yönelik de çok sayıda yorum yapılmış. Örneğin, fakülte restoranının bir köşesinde bölünmüş tek masalı bir yemek odasının cam duvarlarından taş dolu bir havuzun etkileyici yansıması görülebiliyor ki bu Mies'ın 1929 Barselona Fuarı'nda yaptığı Alman Pavyonu'nu çağrıştırıyor. Ayrıca transparan bir duvar da Mies'ın yaptığı yan binaya çok yakından bir bakış sağlıyor, hüzünlü ve saygılı bu bakış Mies'ın en çok konuşulan ünlü siyah boyalı çelik köşesine odaklanıyor.

Kısacası bu proje olabileceği düşünüldüğü gibi, Mies'in çok büyük bir mimar olduğu gerçeği ve Mies'in ruhu ile çevre baskısından payını almış bir proje. Hayatta hiçbirşey sonsuza kadar devam etmiyor ve Koolhaas oyuncu, agresif, gözüpek ve hala aslen saygı dolu bir yolla Mies'ın statükosuna meydan okuyor.
Washington Post - Benjamin Forgey - Çeviren: Gülru Özdöl

 

Aralık 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Günkut Akın 16 Aralık 2003 tarihinde Diyalog bölümümüze konuk oldu.

Günkut Akın hakkında daha fazla bilgi edinmek için  tıklayın. 

Diyalog buluşmasını soru cevap şeklinde okumak için  buraya tıklayın...


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz