Engellilere 'yasak'
bölgeler
Şükrü
Boraz: “Türkiye'de sakat insanın yaşaması için, ikinci bir ‘sakatlık’
getiriliyor. Hiçbir şey sakatlara göre değil...”
Türkiye’nin yolları özellikle ortopedik
ve görme engellilere geçit vermiyor. Otobüs ve dolmuşları rahatlıkla
kullanamayan engelliler için, sinema ve tiyatro salonları ise ‘yasak bölge’.
Yedi yıl önce geçirdiği bir kaza sonucu
tekerlekli sandalyeye mahkum olan Binnur Semiz, hayata küsmeyen engellilerden
biri. Aynı zamanda Türkiye Sakatlar Derneği Başkan Yardımcısı olan Semiz, "tekme
atmak istiyorum, herkese tekme atmak. Sakat kalacağımı biliyordum, daha
doktorlar söylemeden biliyordum. Bazı sorunları yaşayacağımı tahmin ediyordum,
ama bu kadar yaşayacağımı bilmiyordum" diyor.
Uluslararası standartlara uyulmuyor
Yollar da özellikle ortopedik ve görme engellilere geçit vermiyor. Metroda
ise bazı duraklara asansör yapılmadığı için yeraltından yeryüzüne çıkmak
neredeyse imkansız.
Binnur Semiz, hayatının her alanında
yaşadığı bu çaresizliği, "sakat olduğumu bu zamanda anlıyorum ve kendime
acıyorum. 1.75'lik boyumla oturuyorum. Ne aşağıya, ne de yukarıya çıkabiliyorum.
O zaman sakat olduğunuzu hissediyorsunuz" sözleriyle anlatıyor.
Oysa uluslararası standartlara göre
binaların, kamuya açık alanların ve sokakların nasıl yapılacağı belli.
Mimarlar
Odası Başkan Yardımcısı Bülend Tuna, Türkiye Standartları Enstitüsü ile Mimarlar
Odası’nın hazırladığı standartlar bulunduğunu, ayrıca ortopedik özürlülerin
ulaşılabilir mekanlarının nasıl olması gerektiğini belirten yayınların olduğunu,
ancak bunların dikkate alınmadığını vurguluyor.
|
Tuna, bu standartlara
uyulmasının isteğe bağlı olmaktan çıkarılıp zorunlu tutulması
gerektiğini, bu uygulamaya da kamu mekanlarının öncülük etmesi
gerektiğini düşünüyor. |
|
Türkiye Sakatlar
Derneği Başkanı Şükrü Boyraz da Türkiye’de sakat olmayı şu sözlerle
özetliyor: “Türkiye'de sakat insanın yaşaması için, ikinci bir
‘sakatlık’ getiriliyor. Hiçbir şey sakatlara göre değil..." |
CNN Türk |