reklam

23 Şubat 2005 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Kapadokya elden gidiyor

SİT alanlarına yüzlerce konuttan oluşan siteler yapılıyor; bakımsızlık nedeniyle son 15 yılda 17 önemli peribacası yıkıldı; Peribacası yıkıp otel inşa edenlere tepki gösterenler tehdit ediliyor; Peribacalarının yanındaki karayolundan geçen araçlar titreşime neden oluyor; Tüm bu gelişmelere Anıtlar Kurulu göz yumuyor, hatta yapılsın diyor.

Bir grup mimarın, "Peribacaları korunmaya alınmazsa yok olacak" açıklamasının hemen ardından soluğu bölgede almıştık. "Gerçek mi, neden, niçin, nasıl?" sorularına yanıt arayacaktık. Ancak karşılaştığımız manzara, bu açıklamanın ötesinde, daha da vahimdi. Çünkü yok olmak üzere olan sadece peribacaları değil, tüm Kapadokya'ydı.

Şehre girdiğinizde sizi, 'Asmalı Konak' dizisinde gördüğünüz büyülü sarkıt dikitlerin yanı sıra toplu konut siteleri karşılıyor örneğin. Kapadokya değil de Bodrum'a geldiğinizi hissettirircesine... Ürgüp'e vardığınızda ise bir yanda halkın sosyete mahalleleri diye isimlendirdiği villalar karşılıyor sizi, diğer yanda 1500 dairelik toplu konut siteleri...

Yıllar önce UNESCO, "Kapadokya'nın üzerinden uçak uçmasın" teklifinde bulunurken, herhalde peribacaları'nın tam yanında şehirler arası bir karayolu açılacağını tahmin edememişti. Şimdi bu karayolu üzerinde direksiyon sallayanlar, oluşan titremeden dolayı Ürgüp'ün sembolü haline gelen nam-ı diğer 'Üç Güzeller'in yitip gitmekte olduğunu bilmiyor muhakkak. Yetkililer her zamanki gibi ya karayollarına ya Anıtlar Kurulu'na ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı'na atıyor suçu. Bize de kulaklarımızda uzmanların uyarıları, Kapadokya'nın yok oluşunu seyretmek kalıyor. 15 yıldır Kapadokya'da yaşayan Jeolog Nusret Sancaklı uyarıyor: "Yapılan kaya otellerin hepsi kuralına uygun yapılmıyor, Zelve gibi tarihi şehirler tamamen ziyaretçilere kapatılmalı. Yoksa Zelve’nin en büyük peribacası bir gün bir grup turistin üzerine yıkılacak..."

Kaya evinde pavyon
İddialara göre, kaya otellerin altında açılan pavyonlara ya da kendine bir kayayı ev edinip '152 odalı evim var' diyen 'bey'lere, izin almak isteyen butik otele her nedense hemen onay çıkaran Anıtlar Kurulu'na kimse ağzını açıp da bir şey söylemiyor. Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş, bazı toplu konut inşaatlarına izin vererek hata yaptıklarını kabul ediyor, fakat Anıtlar Kurulu'na kızmadan da edemiyor: "Geçenlerde yine bir otel açılıyordu, biz de 'Doğal yapıyı bozuyorlar, yapmamaları gereken bir balkon inşa ediyorlar' diye Anıtlar Kurulu'na başvurup verilen iznin iptalini istedik. Ne cevap geldi dersiniz: 'Hayır, devam etsinler.' Ben şimdi belediyeye gelen projelerde, en azından bölgeye ait doğal taşın kullanılması konusunda özen gösteriyorum."

İnsanın, Kapadokya'nın bu kadar popüler hale gelmesinde önemli rolü olan 'Asmalı Konak' dizisine atası geliyor suçu ya neyse; çünkü "İnsan elinin değdiği her yerde bir tahribat söz konusu" diyor Bekir Ödemiş. İki dönemdir belediye başkanlığı yapıyor Ürgüp'te. Kendisinden önce arazilerin müteahhitlere adeta peşkeş çekildiğini anlatıyor. Kapadokya'nın ne kadar zamanı kaldığı konusunda bir fikri yok, ama gelen turist sayısının 2004 yılında yüzde 37 oranında azaldığını açıklıyor: "Eskiden Kapadokya tek başına turistler için yeterli bir tatil bölgesiydi. Buraya gelen kitle, kültür turizmi için geliyor. Ama yeni öğrendiğimiz bir şey bizi inanılmaz üzdü; Avrupa'dan gelen turiste Antalya’nın yanında promosyon olarak veriliyormuş Kapadokya. Şimdi elimizi başımızın arasına alıp düşünme vakti geldi galiba."

Jeolog Nusret Sancaklı, şimdiye kadar 17 önemli peribacasının yıkıldığını anlatıyor: "Müzelerin yıllık girişlerinden toplanan paranın yüzde 20’sini ayırsalar, peribacalarını koruyabilirler. Ama hayır, kimsenin bir şey yaptığı yok. Hatta çevre yolunu, turistlerin en çok uğradığı peribacalarının yanından geçirdiler. Yakında yıkılır. Ya da Zelve. Orada konserler, yürüyüşler, toplu gezmeler kesinlikle yasaklanmalı. Bir turistin başına yıkılırsa anlayacaklar, hem doğal değerleri hem turistleri kaybedeceklerini..."

''Kapadokya'yı satıyorlar''
Ağır vasıtaların Kapadokya'dan geçmesini korkunç buluyor Nusret Sancaklı. Ankara'da bu yolları planlayanların Türkiye'yi korumaktan çok uzak olduğunu, Mısır'daki piramitlerin bir sıva sistemiyle korunduğunu, ama Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bundan haberi bile olmadığını anlatıyor: "Bu bölge başka bir ülkede olsa üstü kapatılırdı emin olun. Eski kayalar otel yapılıyor. İçeriye kanalizasyon döşeniyor, elektrik getiriliyor. Yunak Evleri gibi birkaç yerin dışında hepsi katliam yapıyor. Nereye gitsen 50 odalık otel yapmaya çalışan mimarlara rastlıyorsun. Hedefleri ne bölgeyi korumak, ne de bir zenginlik kazandırmak. Bir tek ceplerini doldurmayı hedefliyorlar. Göreme Milli Parkı'nın ortasına toplu konut yaptılar. Zelve kentinin tam karşısındaki 1500 konutluk bir diğer siteyi görünce iyice şoka giriyorsunuz. Üç peribacası yıkılıp, otel inşa ettiler. Tepki gösterince tehdit ediliyorsun tabii. Aynı tehditleri karayolu inşasına karşı imza toplayınca da aldık. Bir kansere kurban ediyorlar Kapadokya'yı."

''Yeni bir Kapadokya yapamazsınız''
Kapadokya bölgesi üzerine çalışma yapan Dr. Emrullah Güney, 'Nevşehirli Kapadokya' isimli kitapta, yöreyi etkileyen sinsi tehlikeyi anlatıyor: "Volkan tüfleri sonucunda doğal dengesi bozulan yerlerde toprak kayması olur. Su, toprak, bitki örtüsü arasındaki denge çabuk bozulabilir. Sonuçta toprak yerinden oynar, hareket eder; öyle ki bazen evler ve şekiller yıkılır, bozulur. Bazı peribacalarının başlıkları özellikle düşürülüyor. İnsanlar, bu başlık düşerse çocuklar zarar görür, hayvanlar ölür diye zorlayarak bunları düşürüyor. Her şekil, aynı türdeki topraktan sıva yapılarak püskürtme sonucu tüm yüzeyinin kaplanmasıyla korunmaya alınabilir. Aynı durum kaya gibi gözüken peribacaları için de geçerli. Bir sahil yaparsınız; ama yeni bir Kapadokya yapamazsınız...

Tüm kötü olan şeylerin yanında Kayakapı gibi bazı projeler insanın yüreğine su serpiyor. Magic Life'ın eski sahibi Cem Kınay, projeyi belediye ile birlikte sürdürüyor. Kapadokya'nın en zengin ve tarihsel açıdan çok önemli Kayakapı Bölgesi'ne tarihsel doku tamamen korunarak bir turistik tesis inşa edilecek. Bölgede Kayakapı projesine tek karşı çıkanlar ise rehberler. Örneğin, 10 yıldır Kapadokya'da çalışan Edip Özcan Arslan, "Magic Life, Akdeniz turistlerini taşıyacak bölgeye. Biz bu tip turistlere hizmet vermek istemiyoruz. Toplu konutlardan bir farkı olmayacak diye korkuyoruz" diyor.

İsminin açıklanmasını istemeyen Nevşehir Müzesi'nden bir yetkili de, ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı) Kapadokya Koordinatörü Yavuz Ayhan da aynı şeyi söylüyor: "Yeni kaya oluşumları çok az miktarda olacak. Devlet hiçbir şey yapmıyor. Göz göre göre teslim ediyorlar Kapadokya'yı, hem doğal hem yapay erozyonlara." Hem devlet yetkilisinin hem toplum gönüllüsü birinin aynı dili paylaşması ne kadar ironik değil mi!
Tempo Dergisi - Yasemin Yurtman

 

Şubat 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28            
diğer aylar için tıklayın

Platform

Arkitera Platform 2004 - 2005, toplantılarının beşincisi 4 Mart 2005 tarihinde Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü Halk Bilim Araştırmaları Merkezi Salon 2003'te gerçekleşecek.

Yönetici: İhsan Bilgin
Davetli Tartışmacılar: 
Halit Halaç
, Kenan Güvenç, Hasan Özbay, Han Tümertekin, Ali Ulu


Kale Grubu'nun  katkılarıyla

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz