reklam

05 Nisan 2005 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Mimarlar iktidarda

Seçtiğimiz kişiler İstanbul'un binlerce yıllık tarihine ve aynı mekânı paylaşan bizlere karşı sorumludurlar. Her akıllarına eseni yapamazlar.

İstanbul'un kar depresyonuna girdiği günlerde, televizyon ekranlarında yorumlarıyla bolca gözüken meteorologlara bakarken "İşe bak, şimdi de bunlar meşhur oldular!" diye söylendim. Depremler jeoloji mühendislerini, ekonomik krizler iktisatçıları, yakın savaşlar emekli generalleri ekranlara taşıyıp medyatik kılmıştı. "Biz mimarlar acaba ne vesile ile meşhur oluruz?" diye düşünmeye başlamıştım ki... Belediye seçimleri, geldi çattı.

Mesleğimiz adına işte "vatana bir hizmet fırsatı" ve meşhur olma olanağı nihayet çıkmıştı. Meşhur olmak da ne, tam anlamıyla "iktidar" demekti bu mimarlar için! Ülkemizin biricik metropolü, gözbebeği İstanbul'a da en sıkı partiden bir mimar aday olunca iyice sevindim.

Mimarlar, çevre ve toplum duyarlığı olan, fiziksel bozukluklardan, doğa yağmasından huzursuz olacak biçimde yetişmiş entelektüel kimseler değil midir? Kentlerde dolaşırken eğri büğrü görüntüleri, çarpıklıkları hayalinde düzeltmeyenimiz yoktur. Daha geniş vizyonlu kimilerimiz tüm bir yapı adasını dibinden kazır yerine kendi istediği türden mimari yapıtlar kondurur.

Ne ki, iktidar hiçbir zaman, dünyayı ve kentleri böylesine değiştirebilecek kadar bizde (!) değildir, ayrıca iktidarı elinde bulunduranlar da bizlere pek bir şeyler sormazlar. Ama bu günlerde meslektaşlarımızın yerel yöneticiliğe yaygın biçimde aday olması sonucunda, bize bir sürü şeyler soracaklar, gem vurulmuş hayallerimizin zincirlerini boşaltacaklar ve sonunda iktidarı ele geçireceğiz gibi geliyor bana.

Ego projeler
Bu karmaşık düşünceler ile karşılamışım, mimar belediye başkan adaylarını... Seçimler öncesinde, yönetiminde bulunduğumuz İstanbul Serbest Mimarlar Derneği'nde mimar başkan adayları ile toplantılar yapıp düşünce alışverişinde bulunulmasını planladık. İstanbul Büyükşehir adayı mimar Kadir Topbaş ve Beşiktaş İlçe Başkan adayı mimar İsmail Ünal ile heyecanlı, verimli toplantılar düzenledik. Kendi adıma bu mimar-başkanların "ego-proje"lerinden ürktüğüm için, her fırsatta tartışma konularını kent için proje üretme yöntemleri çerçevesine çekmeye çalışmışım: Tüm ülkemizin, kentlerimizin, kamusal işverenlerin, yerel yönetimlerin nitelikli uygulamalar için çağdaş ve düzeyli projelere ihtiyacı var. Ama, yerel yönetimlerin bazı uygulamaları, çevremizde gördüğümüz duyduğumuz kentsel projeler ve sonuçları hiç parlak değil.

Mimarlık kamuoyunda ve genelde tüm toplum tarafından tartışılarak yapılması gereken yapılar, düzenlenmesi gereken çevreler, kimselerin haberi olmaksızın doğrudan ve yetersiz programlar ve tuhaf projeler ile ihale ediliyor. Sonucu hem yapanı, hem yaptıranı hem de kent için uygar çözümler bekleyenleri hiç de tatmin etmeyen ihaleler ile yapılan savruk çevre düzenlemelerinden, anlık plan kararlarından, projelerden kentleri sakınmak gerek.
Seçimler yapıldı, işte mimarlar nihayet "iktidar"daydı. Bakalım ne olacaktı? Olanlar oldu. Mimar başkanlar, kendi bireysel hayallerini "vizyon" hatta "hedef" kılarak işe giriştiler. Aman hemen kaleme sarılmalıydım.

Bizi yanlış anladınız!
Yerel seçimler öncesinde, İstanbul Serbest Mimarlar Derneği'nin bir yemekli toplantısına konuk olan Kadir Topbaş, meslektaşlarına şöyle demişti: "Ülkemizde, mimarlığın prestiji gerçekten zayıf. Sizler, mimar sıfatı ile aday olan benden beklediklerinizi sıralıyorsunuz. Kazanırsam, benden desteğinizi esirgemeyin. Ben de çekiniyorum doğrusu. İstanbul'da bir mimar belediye başkanı da başarılı olamazsa, mesleğimizin prestiji iyice zedelenir..."

Artık Başkan olan mimar Kadir Topbaş, elindeki iktidarı ilginç projeler üretme yolunda kullanmaya niyetli görünüyor. Haliç'e camdan köprü, Sivriada'ya dev Semazen heykeli...

Hepimiz biliyoruz ki büyük anıtlar, "büyük" dönemlerin eserleridir. Bir ülkede otoriter bir rejim yoksa anıtlar egemenlerin emirleriyle değil, halkın katılımı ile, tarihsel göstergeler olarak gerçekleşir. Hele çağımızda "anıt" anlayışı tümüyle değişti. Ama, bu tartışmayı bir yana bırakalım. Daha oralara çok var! Demokratik bir kentte, metropolde yaşayanlar birbirlerine karşı sorumludur. Bizler nasıl ki yeni bir yapı yaparken kurallara uymak ve izinler almak zorundaysak, onlar da böylesine dehşetli belirleyici kararlar alırken bizlere danışmak zorundadırlar. Yöneticiler, bizim seçtiğimiz kişiler olarak öncelikle bu kentin 4000 yıllık tarihine, sonra da aynı mekânı paylaşan bizlere karşı sorumludurlar ve her akıllarına eseni yapmaya hakları yoktur.

Mimarlık bugün gerçekten iktidar açlığı çekiyor. Ama bu anlamda mı? Hangi aklı başında mimar, "Hele bir iktidarı ele geçireyim de şu hayalimdekileri gerçekleştireyim" diye düşünebilir? İktidarı ele geçiren bir Başkan bunu kendi özel fantezileri doğrultusunda mı kullanır?

Sayın Topbaş, bizler, ülkemizde mimarlık biraz "iktidar" istiyor derken bunu kastetmemiştik. Yanlış anlaşılmışız.

Gün geçtikçe olaylar daha da vahim bir hal almaya başladı. Sayın Başkan, danışmanları ile bir büro kurdu, orada İstanbul ile ilgili hayallerini projelendirmeye başladı... Burada üretilen tasarımların nasıl elde edildiğini bilemiyoruz. Ancak iki konuyu her zaman tartışmaya hakkımız olduğunu düşünüyorum.

1. Bu projelerin seçimleri, mimari nitelikleri ve İstanbul gibi benzersiz bir kentle kurdukları sorunlu ilişkiler.

2. Bu projelerin kentli ile katılımcı bir biçimde paylaşılma(ma) biçimleri.

"İstanbul'a Bakıyorum Gözlerim Faltaşı (Radikal. 03-03-2005)
İstanbul'un imajını Dubai'nin Yelken Oteli ve yapay Palmiye Adası'na benzeyen mekânlarla 'cilalamak' isteyen Büyükşehir Belediyesi, hazırladığı projelere uluslararası yatırımcı desteği bulmak için Cannes'a gidiyor. Yatırımcıların ilgisini çekmek isteyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Dubai'nin ünlü Yelken Oteli ve Palmiye Adası benzeri projeler hazırladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu projelerle, Fransa'nın Cannes kentinde yapılacak Uluslararası Proje Finansman Yatırım Platformu'na katılıyor. Cannes'da toplanan MIPIM'a, Şişli Kültür Merkezi, Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi, Eğlence Parkı, Tarabya Sağlık ve Ekolojik Güzellik Parkı gibi projelerin yanı sıra 'geleceğin imaj kuleleri' adıyla şu projeler götürülüyor: Istower, Çamlıca Tower, Bosphorus Tower, Skyport Tower, Millenium Towers, Haliç'te Kalyon Otel, Haydarpaşa Limanı'nın yat limanına dönüştürülmesi projeleri..."

Bir korku filmi dekoru
Her biri ayrı ayrı birer korku filmi dekoru olan bu projeler herhalde, Batı dünyasının vahşi yatırımcılarından da sağlam destekler bulacak. Öyle ya, biz İstanbullular böyle bir İstanbul istiyorsak onlara ne? İstanbul'un kırılgan coğrafyası, 4000 yıldır eklemlenerek oluşan kentsel kimliği, global yatırımcıya "vız gelir".

Haydi hep birlikte bir an önce gerçekleştirelim şu projeleri de kurtulalım İstanbul'dan... Boğaziçi'ne üçüncü köprü ve dev fetih anıtı, radar kuleleri, derisi yüzülmüş bir Kızkulesi, Gökkafes-Parkotel gibi Toweristanbul gökdelenleri, Moda'ya otoyol, Sivriada'ya Mevlevi heykeli, diğer Adalara GSM antenleri, Osmanlı Selçuklu tipi eğitim yapıları, Haydarpaşa'ya Manhattan, Çekmece'ye Disneyland, her mahalleye uyduruk bir kültür merkezi, hilal çatılı yolsuz olimpik stad, ormanlara, sel yataklarına, çöplüklere gecekondular, su havzalarına villa-kentler, Haliç'e kalyon, korumalı-aktiviteli sitelere özelleştirilmiş kent korucuları ve kamera sistemi, Dolmabahçe'ye çadır tiyatrosundan bozma holding süpermarketi...

Biz gerçekten "faltaşı" olmuş gözlerimizle durumu algılamaya çalışırken arkadan bir de Topbaş'ın hayalindeki "çift-devasa-dore-boynuz direkli, cam ahşap-çelik karışımlı" Haliç Köprüsü projesi ortaya çıkmaz mı?..

Öyle görünüyor ki Topbaş ve mimarları, İstanbul'a koyu ve silinmez bir damga vuracaklar...
Radikal - Haydar Karabey

 

Nisan 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
      01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30  
diğer aylar için tıklayın

Kitap

Suyun Altında Yerin Üstünde
Editör: Pınar Gökbayrak
Grafik Tasarım: Aslı Ayhan

Arkitera Mimarlık Merkezi Yayınları

Ücret: 30 milyon TL

(30 YTL). Dağıtım ve kargo masrafları dahil.

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz