reklam

05 Nisan 2005 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Cem İlhan ve Tülin Hadi: “Bina Yapıldığı Yere Ait Olmalı, Oradan Söküldüğünde Yaşam Gücünü Yitiriyorsa Önemli Bir Meseleyi Halletmiştir Zaten

Tülin Hadi ve Cem İlhan’ın çalışmalarını anlattıkları “Mimarlıklar 1” toplantısı 31 Mart 2005 Perşembe günü 19:00 – 20:30 saatleri arasında Yapı-Endüstri Merkezi’nde gerçekleşti. İlhan ve Hadi, 2 saate yakın süren toplantıda mimarlık mesleğindeki deneyimleri üzerinden mimarlığa olan yaklaşımlarını ve zaman içerisinde edindikleri tutumu anlattılar.

Mimarlıkta neler ürettikleri üzerine konuşarak bu ürettikleri şeyleri tartışacaklarını belirten Cem İlhan, konuşmasına Rudofsky’nin “Architecture without Architect” adlı kitabından örneklerle başladı. Özellikle mimarlıkta “köksüzlük, zamansızlık ve mobilite” kavramlarının kendisi için önemli olduğunu belirten İlhan, görsellerden ilk örneklerini de yine bu kitaptan verdi. Heo Keou’da kayıkların konut olarak kullanımını tamamen ihtiyaçtan kaynaklanan bir “mimarsız mimarlık” örneği olarak gösteren İlhan, mimarlığın bu yüzden önemli olduğu ve sürmeye devam ettiğini belirtti.

Tülin Hadi’nin Cem İlhan’a zamanında sorduğu “20.yy’da yapılmış olan sevdiğin bir iki binayı bana söyler misin?” sorusuna İlhan’ın verdiği yanıtlar ikisinin de bir binada aynı özellikleri aradığını göstermiş. İlhan ve Hadi bu noktada en önemli kriterlerinin “binanın yapıldığı yere ait olması, oradan sökülürse binanın ölmesi” olduğunu, dolayısıyla topografya ve “promenade”ların kendileri için önem kazandığını belirttiler. Bu çerçeve içinde en çok beğendiği projelere de Corbusier’in Harvard Üniversitesi’nde yaptığı Güzel Sanatlar Merkezi ve bir diğer yapının da Staatsgalerie olduğunu, bu iki yapının ortak özelliklerinin “bulundukları ortamdan şekillenmeleri” olduğunu belirtti.

Cem İlhan ve Tülin Hadi, 1995 yılından başlayarak kendi projelerinden örnekler verip, yaklaşımlarını bu kriterler içerisinde açıkladılar. İlk gösterdikleri örnek 1995 yılında birincilik kazandıkları yarışma sonucunda yaptıkları Bosna-Hersek Anıtı Projesi oldu. “Mimarlıkta herşeyin bir gereklilikten doğduğu” düşüncesini benimseyen Cem İlhan ve Tülin Hadi, dar bir alanda nasıl anıt yapılacağını bu düşünce üzerinden açıkladılar. Sonrasında gösterdikleri 1996’da Konya Karatay Kent Merkezi yarışmasını kazandıktan sonra projenin bir kısmının yapılıp, bir kısmının da yapılmaması üzerine projenin manasının ne şekilde yitirdiğine dikkat çektiler.

Bir başka örnek de 2002 yılında Mısır Müzesi Uluslararası Yarışması’na katıldıkları projedeki yaklaşımları oldu. “Verilere yaslanan mimari daha rahat kurulur” diyen İlhan ve Hadi, “Arazinin varolan topografisi strüktüre şekil verir” sözü ile yola çıktıklarını ve bunun sonucunda binanın kendisinin tamamı ile bir rampa olarak ortaya çıktığını belirttiler. Binanın aynı zamanda bir istinat duvarı olarak davrandığını ve projede güneşin çok önemli bir veri olduğunu belirten İlhan, bir önemli dayanak noktasının müzenin sürekli genişlemek isteyen birşey olduğunu ve projeyi kumun altına gömerek bu genişleme problemini çözdüklerini belirtti. Tülin Hadi ise yarışmayı kazanan projenin özellikle güneşi içeri aldığını ve çok güzel gözüktüğünü ancak kendilerinin binaya böyle bir klima yükü getirmek istemediklerini, sadece verilere dayanarak bir proje çıkarttıklarını belirtti.

Yaklaşık 70 kişilik bir katılımın olduğu toplantı İlhan ve Hadi’nin ODTÜ KKTC Kampüs Merkezi 2003-2005 ve ODTÜ Teknokent-2 Alt Bölgesi 2005 projelerini de anlatmalarından sonra kendilerine yöneltilen sorularla devam etti.
Arkitera - Gülin Şenol

 

Nisan 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
      01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30  
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Rem Koolhas 17 Mayıs 2005 tarihinde saat 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.


 
Philips Armatür'ün katkılarıyla

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz