'Ormancı'ların
konukları
Tarihi Kentler Birliği 'nin (TKB) 2005
yılı bahar buluşması hafta sonu Muğla'da ve Milas'ta gerçekleşiyor... Bugün
kentin yaklaşık 1/3'ünü kapsayan 4 bin haneli ''SİT alanı'' ndaki geleneksel
mimarisini geleceğe taşıyan Muğla ve antik ''Mylasa'' ile çağı yaşamaya çalışan
Milas, 5 yıldır bekledikleri ''ev sahipliği'' nin heyecanı içindeler.
Çünkü her iki kent de TKB'nin hem en
kıdemli hem de tarihsel kimlikleri güçlü ilk üyeleri arasındalar. Uygarlık
değerlerinin korunmasında da Türkiye'deki öncü girişimlerin yapıldığı belediye
geleneklerine sahipler.
Muğla, eski dokusunu ''kentsel''
ölçekte ''terk etmeyip; yaşatarak'' koruma kararını 1970'lerin sonlarında
almıştı ve bugüne dek ödünsüz uyguladı.
Milas da kentin 3000 yıllık arkeolojik
mirası ile Osmanlı'dan miras tarihsel dokusunu ''üst üste'' korumak için ilk kez
''karma SİT'' kararlarıyla ödüllendirilmişti.
Her iki kent de aslında bu
özellikleriyle, TKB'nin 2000 yılındaki kuruluşundan bu yana her yıl en az 3 kez
farklı kentlerde yinelenen ve tüm ülkeden üye belediyelerin başkanları ile
birlikte valilerinin, mimarların, kültürel mirasa gönül vermiş kişi ve
kurumların katıldıkları ''Türkiye Buluşmaları'' nı çoktan ağırlamaları
gerekirdi.
Ancak bu coşkulu evsahipliği için
öylesine çekişmeli bir ''sıra kapma'' yarışı var ki her koşulda ''ağır'' ve
''emin'' davranan Güney Ege insanının bu huyu anlaşılan belediyecilikte de
geçerli olduğundan, Anadolu kentlerinin ''Karya'' ile tanışması da ''yaveş
yaveş'' ve ancak şimdi gerçekleşebiliyor.
TKB üyeleri ve dostları, bu özlenen
buluşma için 29 Nisan 2005 Cuma günü önce Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün
'ün konuğu olacaklar ve turizmin kültürel değerlerle ilişkisini tartışacaklar.
Cumartesi günü de Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz tarafından ağırlanırken
antikçağdan günümüze kentsel değerlerle tanışma olanağı bulacaklar.
TKB'nin bu buluşmasını daha da anlamlı
kılacak ''onur konuğu'' ise aynı günlerde Marmaris'i ziyaret edeceği öğrenilen
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer. Cumhurbaşkanımız, TKB'yi sadece kurumsal
olarak değil, kültürel değerlere olan bağlılığı ile birlikte duygusal olarak da
sürekli destekliyor.
Valiliğin armağanı
Bu ev sahipliğine belediyeler kendi kentlerindeki tarihsel dokuyu koruma
çalışmalarıyla hazırlanırken Muğla Valiliği de örnek bir kültür hizmetini TKB
üyelerine tanıtmak için sabırsızlanıyor olmalı.
Ünlü ''Ormancı'' türküsüne konu olan
dramın yaşandığı, Yatağan'ın eski adı ''Gevenes'' olan Çaybükü Köyü'ndeki
''Belen Kahvesi'' valilikçe yeniden canlandırılarak 06 Nisan 2005 günü hizmete
açıldı.
1946 yılında bu kahvede arkadaşı muhtar
Tevfik Cezayir 'i kaza kurşunuyla öldüren Mustafa Şahbudak ise geçen mart ayında
83 yaşında İzmir'de yaşama veda ettiğinden, -ne yazık ki- açılışı göremedi.
Türküdeki deyişle ''Bay Mustafa''
adalete kendisi teslim olup4 yıl yattığı hapisten çıktıktan sonra 1950'lerde
Muğla'ya yerleşmiş. Annesinin de akrabası olan ve türküler yakarak yaşayan Tahir
Usta adındaki değirmencinin ''Belen Kahvesi'' ni bestelediğini duyunca ziyaret
etmiş; gözyaşları içinde birlikte söylemişler:
''Çıktım Belen kahvesine baktım ovaya,
Bay Mustafa çağırdı, dam oynamaya.
Ormancı da gelir gelmez, yıkar masayı,
Söz dinlemez Ormancı, çekmiş kafayı
Aman Ormancı, canım Ormancı,
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı..''
İşte bu anılarla efsaneleşen Belen
Kahvesi'ni, Muğlalı Mimar Saim Sayın 'ın projesiyle ve ''alaylı genç mimar''
olarak eski ustaların izinde yürüyen Mustafa Böce 'nin yapı sanatçılığıyla
yeniden kazandık.
Öyle görünüyor ki TKB'nin Muğla
buluşmasında da en çok söylenen türkü ''ormancı'' olacak. Vali Hüseyin Aksoy da
türkünün devamını anlamlı bir kültür hizmetinin gururu içinde söyleyecek;
''Gevenes'in suları hoştur içmeye,
Üstünde köprüsü var, gelip geçmeye.
Tevfik'imi vurdular, hiç mi hiç yere,
Yazık ettin Ormancı, köyün iki gencine.
Aman Ormancı, canım Ormancı,
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı.''
Cumhuriyet - Oktay Ekinci |