reklam

02 Mayıs 2005 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Kayıp demiryolunun izinde

İstanbul'un ünlü mesire alanı Kağıthane'de sarayların, kasırların ve o meşhur derenin yani Osmanlının Cedvel-i Sim'inin hemen yanı başından geçen bir tren yolu olduğunu kim bilebilirdi ki? Birkaç siyah beyaz fotoğrafla yola çıkan üç gönüllü, Kağıthane Belediyesi'nin de desteğiyle böyle bir hat olduğunu ortaya çıkardı. Üstelik bu öyle bir tren yolu ki minicik lokomotifleriyle sadece 62 kilometrelik bir dekovil hattı olmasına rağmen savaş yıllarında İstanbul'un elektriksiz kalmamasını sağlamış ve yapımı birkaç ayda tamamlanmıştı.

Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu demiryollarının kullanımı için eleman ihtiyacı doğunca Ankara'dan gelen talimatla (İstihkam ve Kıtaat-ı Fenniye Müfettişliği Şömendöfer Kısmı'nın 10 Nisan 1337 (1921) tarih ve 241 no'lu emri ile) Haliç-Karadeniz Sahra Hattı'nın Kağıthane binalarında bir Zabitan Şömendöfer Kursu açılır. Kursun birinci devresi 1 Mayıs 1921-31 Ekim 1921 arasında ikinci devresi ise 15 Aralık 1921'de başlamış. Burada yetişen subaylar savaş sırasında Anadolu'daki demiryollarının işletilmesinden önemli hizmetlerde bulunmuş. Savaş bittikten ve her şey normale döndükten sonra atıl kalan hat, bir müddet asker naklinde kullanılır.

Hat, 1922'de Ticaret Nezareti'ne devredilir. Cumhuriyetin ilanından sonra maden işleri İktisat Vekaleti'ne geçer. Vekalet tarafından iki kez ihaleye çıkarılır fakat taliplisi çıkmayınca 1928'de terk edilir. İkinci Dünya Savaşı koşullarında İstanbul bölgesinin elektrik ve yakıt gereksiniminin güven altına alınması gerekçesiyle yeniden gündeme gelen Ağaçlı linyitleri için Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü tarafından bölgede, biri 1942'de, diğeri 1948'de olmak üzere iki defa inceleme yapılır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Zonguldak kömürlerinin ülke genelinde kullanılması, linyit havzalarının da bölgelerinde kullanılması yönünde bir politikaya geçilince Ağaçlı linyitlerinin Etibank tarafından işletilmesine karar verilir. Nisan 1949'da önce müteahhide ihale edilen linyit ocakları, yıl sonunda bizzat Etibank tarafından açık işletme biçimiyle çalıştırılır. Üretimin maliyetli olması nedeniyle 6 Nisan 1951'de üretime son verilir. 1920'li yıllardan sonra çalışmayan demiryolu hattı İkinci Dünya Savaşı sırasında askerler tarafından kullanılır. Bu arada bölge köylüleri de odun nakliyatında kısmi olsa da hattı kullanır. Etibank'ın üretime son verdiği 1951'den sonra ise hat, tamamen sökülür. Böylece bir demiryolu hattı kayıplara karışır. Lokomotif ve vagonlar Gelibolu'ya gönderilir.

Olağanüstü gayretlerle yapılan İstanbul'a büyük fayda sağlayan Kağıthane-Kemerburgaz-Ağaçlı-Çiftalan Demiryolu tarihin çok da uzak olmayan sayfalarında tozlara gömülür. Geriye kalan sadece Yeşilköy Şömendöfer Alayı subaylarından Hasan Mukadder Dölen'in çektiği fotoğraflardır. Hattın inşaatı sırasında fotoğraf çekmekle görevlendirilen Hasan Mukadder Dölen, Enver Paşa için çektiği fotoğrafların birer kopyasını kendisi için saklar. 1975'te vefat ettiğinde, torunu Marmara Üniversitesi Eczacılık Bölümü'nden Prof. Dr. Emre Dölen'e bıraktığı fotoğraflar, bu hattın yapıldığı ve çalıştığı döneme tanıklık edecek neredeyse son kanıtlardır.

Sahaftaki 12 fotoğraf
Mert Sandalcı, Göztepe'de yaşadığı çocukluğunda trenlere merak sarmış bir koleksiyoncu. Asıl mesleği olan inşaat mühendisliğini ikinci Boğaz Köprüsü'nü şantiye şefi olarak tamamladıktan sonra bırakır. Türkiye'nin en önemli eczacılık koleksiyoncusudur. Bir sahafta gördüğü ve kendisine 'Avrupa'da bir yer' diye satılan fakat kendisinin bunların İstanbul'a ait olduğunu fark ettiği, 12 fotoğrafı bir gün işe yarayacağı düşüncesiyle saklar.

Dede yadigarı albümü saklayan Prof. Emre Dölen ile Mert Sandalcı'nın yolu Antalya'da bir seminerde kesişir. Seminere verilen mola sırasında Emre Dölen, aynı masada oturduğu emekli general arkadaşına Kağıthane Demiryolu'ndan bahseder ve dedesinden kalan fotoğrafları anlatır. Emekli general ise 1944'lerde o bölgede görev yaptığını ve demiryolu hattını atlarla ulaşım için kullandıklarından söz eder. Yan masada bir başka grupla oturan Mert Sandalcı, bu konuşmaya kulak misafiri olunca hemen yanlarına gider. Elindeki 12 fotoğraftan bahseder heyecanla. İstanbul'a gidince iki fotoğraf grubuna bir arada bakmayı kararlaştırırken Mert Sandalcı, Kağıthane Belediyesi Basın Danışmanı Hüseyin Irmak'ın da Kağıthane ile ilgili koleksiyon toparladığından bahseder ve böylece tarihe sevdalı grubun üye sayısı üçe çıkar.

Abdülhamid arşivinden bir kanıt
İstanbul'da Mert Sandalcı ve Emre Dölen'le buluşan Hüseyin Irmak'tan öykünün kalan kısmını dinleyelim; 'Biz Yıldız Sarayı Abdülhamid arşivinde altında 'Kağıthane Demiryolu İnşaatı' ibaresi bulunan bir fotoğraf bulmuş ve bunun peşine düşmüştük. Konuyu dönemin belediye başkanı Arif Calban'a açtım. Mert ve Emre Beylerin fizibilite çıkarıp raporlaştırma önerisi, kitap yapma önerisini doğurdu. 'Kağıthane-Ağaçlı-Çiftalan Demiryolu 1916' kitap böylece ortaya çıktı.'

Lokomotifler nerede?
Kağıthane'de kullanılan ve Almanlar tarafından üretilmiş lokomotif modelinden dünyada sadece iki adet kalmış durumda. Biri Latin Amerika'da diğeri Türkiye'de. Latin Amerika'dakinin izini kaybeden Almanlar, Türkiye'dekinin peşine düşmüş ve ülkelerinin müzelerine kazandırma gayreti içindeler. Halen Amasya Valiliği İl Özel İdaresi'ne bağlı Eski Çeltek Kömür Madeni idari binalarının yanında sundurmaya çekilmiş şekilde duran son lokomotif için Almanlar, Amasya İl Özel İdaresi'ne çeşitli iş makineleri bağışlamayı, karşılığında da lokomotifi almak istediklerini yazılı olarak bildirmiş.
Akşam - Gülay Barbaros Altan

 

Nisan 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
      01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30  
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Kadir Topbaş  5 Mayıs 2005 tarihinde Diyalog bölümümüze konuk olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı mimar Kadir Topbaş'a soru sormak için buraya tıklayın...

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz