Mimarlar: 'Var!'
Bazen geçmiş yazıların ardından gitmek
gerekiyor. Hatta bu bir zorunluluk oluyor. 'Mimarlıkta Laf ve Güzaf' yazısından
sonra 'olan' şeyler var. Şeylerin göründüğü şu sahnemizde arada bir şey
'olunca', onu görünür, okunur kılmak da zor ve zevkli bir işe dönüyor. Yazıdan
sonra hararetle kutlayanlar oldu. Özellikle mimarlıkla gösteri arasında Oluşan
tehlikeli ilişkiyi saptayan cümle dolayısıyla. Sonra tek tük okuduğunu söyleyen
dostlar. Sonra sessizlik.
4 gün sonra Nevzat Sayın'ın 'İyi Bir
İyimserlik' yazısı geldi. Gazeteye de gönderilmişti. Bugün üzerinden 24 gün
geçmiş olacak. Yine sessizlik. Sayın, mesajına, mimar apartmanları konusunu
gündeme getirdiğini belirterek başlıyordu. Serbest Mimarlar Derneği'yle
Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin bulunduğu bir yemekli toplantıda. Ancak
konu gündelik hayhuyun içinde kaynayıp gitmişti ona göre. Aynen şöyle yazmış
Sayın: "Hemen söylemeliyim ki bu iyi bir öneri. İyiliği şu: Mimarların hemen
hemen hiç ortada olmadığı bir konuda mimarlara bir çağrı olması,
yapılabilirliğinin olması ve sonucunun 'iyi' olma ihtimalinin yüksek olması.
İyilikten anladığım da herkesin yaptığı bir işin aslında nasıl yapılması
gerektiğine dair örnek oluşturacak olması. Ben varım. Biliyorum ki benim gibi
düşünen birçok mimar olacaktır. Sıradanın standartlarını oluşturmak ve dahası
bunu yaparak anlatmaktan daha iyi ne olabilir? Mimarlar Odası Asgari Ücret
Yönetmeliği'ne göre hazırlanmış bir proje hizmet bedeliyle bu işi yapabiliriz.
Açıkçası ben ve benim gibi düşünen birçok mimar karşılıksız olarak da bunu
yapar... Ben varım. Belki yapılacak bir şey vardır ve dahası düşündüğümüzden
daha kolaydır. - İyimserlikse iyimserlik. - Ada'nın son cümlesi benim de cümlem.
"Mimarlık bir gösteri olarak parladıkça hayatımızdaki yeri giderek siliniyor."
Bu da bir gösteri. Daha az parlak ama -ihtimal ki- hayatımızdaki yeri daha
belirgin olur. Neden olmasın?" İkinci 'varım' Mert Eyiler'den geldi. Sahici yapı
örnekleriyle. Önce Antalya'da bir apartman. Sonra Nişantaşı'nda elden geçirilip
ayağa kaldırılmakta olan Aysel Apartmanı. Eyiler "İyi tarif edilmiş, profesyonel
bir karşılaşma yeterince kışkırtıcı benim için; çizmek isterim" diye
bitiriyordu. Kaldı mı size "Varım" diyecek 48 mimar? İstanbul'da 50 mahalleye 50
mimar apartmanı yapıl(a)mayabilir. Olsun. Az mimar 'var' oldukça çok mimarın
'yok'luğu anlam kazanıyor. Ol(a)mayan da bir gösterge değil mi?
Radikal - Serhan Ada
|