Yarışma Projeleri

Küçükçekmece İlçesi Kent Merkezi Ulusal Kentsel Tasarım Proje Yarışması

Tarih: Eylül 2008
Mansiyon (Murat Yüksel-D. Onur Araz-Gökhan Kulöz-Oknur Çalışkan-M. Oytun Bilsel-M. Zeyat Hattapoğlu-Jülide Alp-Cenk Köklü)


Proje Müellifi

Murat Yüksel (Ekip Başı)
Doğan Onur Araz
Gökhan Kulöz
Oknur Çalışkan
Mustafa Oytun Bilsel
Mehmet Zeyat Hattapoğlu
Jülide Alp
Cenk Köklü

Yardımcılar
Muhammed Sait Uyar
Nusret Arslan
Yalınay Gürçay
Yiğit Öztürk
M. Salih Çıkman

İstanbul bütünü incelendiğinde Küçükçekmece İlçesi, çevresel veriler bakımından doğal ve yapay çekim merkezlerine yakınlığıyla diğer yerleşim bölgelerinden bazı farklılıklar göstermektedir. Küçükçekmece Gölü ve Atatürk Havalimanı'na sınır çizen ilçenin kullanım değerleri bakımından geriye düşmesi, gecekondulaşan yapılaşmaya teslim olması gölle olan bağlamın zayıflaması, ulaşım ağından yeterince yararlanamaması, sanayi bölgesiyle yapıların iç içe geçmesi gibi nedenlerden bir çekim merkezi olmaktan çoktan uzaklaşmış, kent kültürüyle bütünleşemeyen ikincil bir bölge olmak zorunda kalmıştır.

E80 ve D100 Karayolları'nın kesişim bölgesi olarak bir alternatif bulvar yaratmak bölge için gerekli ve tasarım alanı morfolojisinden kaynaklanan bir zorunluluk olmaktadır.

Bulvar
Anayol etrafında takılarak bir süreklilik yaratan konut blokları altlarında ticaret merkezlerini de oluşturarak bir bulvara yol açmaktadır. Bulvar kendi çevresinde bütün yaşantı senaryosunu kurgulayarak alanı boydan boya kat etmektedir. Bulvara konut alanlarından, ticaret, ofis ve Kamu yönetim blokları aralarından ara yollar takılmakta ve bulvarı dışarıdan beslemektedirler. İç yol güzergahları yaya yollarını ve sosyal yeşil alanları zedelemeyecek şekilde tasarlanmış ve alan içerisine bu şekilde dağıtılmıştır. Öncelik bulvara ve sosyal alanlara tanınmış, alan çeperlerinden gelen trafik bina altlarında ve ard bölgelerde oluşturulan açık-kapalı otoparklarla bloke edilmiştir.

Alan üst kısmı 1. bölge yoğun olarak ofis ve iş merkezi için ayrılmış, çok katlı yapılar ve Kuleler bölge içerisinde yayılmışlardır. Alanın üst kenarında bulunması nedeniyle ulaşım tasarım alanı içerisine fazla yayılmadan çeperlerden sağlanmıştır.

Yine bulvar üzerinden D100 Karayolu'ndan 1. bölgeye ulaşmak mümkündür. Bir iş merkeziyle bağlanan bulvar fikri ardtasarında tanımlayacağı yapılaşmalarla ve gündelik müdahaleleriyle bir bölge için kolay tanımlanabilir, kolay şekillenebilir bir alan tasarımı sağlamaktadır. Anayollar içerisinden geçtikleri yerleşimleri kendilerine yaklaştıran, çekim öbekleri yaratabilen ve kontrollü bir gelişim süreci izlendiğinde alan değerlerini katlayabilen bir olanak sunarlar. Anayolu diğer yollarla bağlayarak içeriye çekilecek sirkülasyon, gündelik yaşamı ve ticaret hayatına direkt olarak müdahale etmek olacaktır.

Bu müdahaleler de alanı sürekli yaşatabilen bir çevre düzenlemesine insan kullanımının yoğunlaşabileceği peyzaj düzenlemelerine, meydanlara, parklara ve etkinlik alanlarına taşıyacaktır. Alan içi döngü oluşturabilmek önemli bir tasarım problematiği olarak ele alınmıştır. Trafik, park, konut, ticaret ve ulaşım, bir bütünün parçaları olarak alan içerisinde kesintisiz içinde devinmelidirler. Alanda günün kimi saati konut alanları yoğunluk yaşarken kimi zamanda da ticaret ve alışveriş alanları yoğunluk kazanmaktadır, dışarıdan gelecek nüfus basıncını da karşılayabilecek sosyal düzenlemeler öngörülmektedir.

Sosyal bir kullanım aksını da peşinden sürükleyecek olan bulvar alan içi ulaşımın bütün gerekliliklerini kesintisiz yerine getirmektedir.

Bulvar etrafında kesintisiz devam edin bir başka dolaşım örgüsü de yaya promenatıdır. Promenat bir yaya güzergah örgüsü anlamında kullanılmakta, taşıt trafiğine tamamen kapalı, alanı baştan başa kat eden bir sürekliliği simgelemektedir.

Alan içerisindeki bütün sosyal alanları geçerek ilerleyen kullanıcı belirlenen bazı alanlarda yolla karşılaşarak yaya promenadından kopabilmektedir. Diğer türlü de kullanıcı bütün alanı bu güzergahla katedebilmekte, bisikletli ya da yaya olarak ve çeşitli aktivitelerle karşılaşarak alan içinde dolaşımını sağlayabilmektedir. Promenat bir ulaşım örgüsü olmasından çok bir aktivite alanı, bütün alanın yayılım ve ulaşım örgüsü olarak işlev kazanmaktadır.

Yaya yürüyüş yolu alanı, en başından en sonuna kadar dolaşımı sağlayacak şekilde düşünülmüştür. Bu hat bir promenat oluşturarak alanın en altında kalan müzenin olduğu yerden en sondaki ticaret ve ofis bloklarının olduğu alana kadar uzanır. Alanı boylu boyunca ikiye ayıran bulvardan ayrılarak ve bazen bulvarın üzerine çıkarak bütün alanı kat eder ve yaya ulaşımın ana aksını oluşturur.

Alan için tasarlanan ilk artifakt çevreden toplanarak gelen ve alan içinde bütün yerleşimin ana temasını oluşturan bir yol güzergahıdır. Anayol tasarlanan bütün yapı adalarının üzerine takıldığı bir programatiktir. Taşıt yolu kendi bünyesinden alt yollarla ayrılarak kamusal ve özel kullanım alanlarının içlerine uzanmaktadır. Üzerinden zaman zaman yaya promenatı geçer ve anayol alanın başlangıcında ve sonundaki iki yerde yeraltına inerek üzerinde yeşil alan ve park alanları için boşluklar oluşturur.

Yarışma alanını çevresinden bağımsız düşünmek olanaksızdır, çevre yapılaşma sistematiğine bakıldığında alanın oldukça düzensiz ve sanayi bölgesi çevresinde gelişen bir yapılaşmanın odak noktasında yer aldığını görmekteyiz. Bu tasarlanmamışlık içerisinde alanı bir bütün olarak ele alıp tek bir organizma gibi davranılması gerekliliği öngörülmektedir. Konut blokları alandaki ana çerçeveyi çizmekte ve bunu üst tarafta yer alan ticaret-ofis ve kule yapıları izlemektedir.

Yapı yoğunluğu doğal koruluklar çevresinde ve tasarlanan yapay kıyılar etrafında sıfırlanmakta ve bütün yapılaşmadan ve trafikten uzak yaşama alanları sunmaktadır.

Sanayi ve Teknoloji Müzesi, alanın en altında yer almaktadır. Buradan başlayan yaya güzergahı alan sonuna kadar devam ederek sonlanmaktadır.

Gündelik yaşam, üst ölçekli kent parçalarından fragmanlara bölünmüş ve her biri kendi içerisinde ayrı sinematografik alt bütüncül bir kurgu çıkabilir mi? "Gen"de kendi iç dinamiklerini dışarıdan gelen basınçla yoğunlaştırabilecek ama dışarısı gibi olmayacak, taşındığı bölgeye yabancılaşan ancak dönüştürme potansiyelini gündeliklerinde barındıracak, sosyal yaşantı üzerindeki etkinliğini totaliter bir baskıyla sonlandırmayacak bir yaşam kurgusu önerilmektedir.

"Gen", metropolitan yaşantı altında/kent altı parça düzenlerini sıradizim bir bütünlük içinde değil, bütün alanı tek bir organizma gibi düşünerek ve bu organizmanın altında kalan yaşam mücadelelerine saygı göstererek, hatta aktivite ve sosyal kurgularla zaman zaman kendi bünyesine dahil ederek inceltilmiş bir süper difüzyonunun deneyimlenmesidir.

Alt parçacıklarında yarattığı refleksleriyle kent bir titreşimler ağıdır. Bu davranışlarını kontrol edilebilir etkinlik alanlarına yansıtmak zorundadır. Çöküntü alanları içerine dünya dışı birer yabancı gibi yerleşen ve korozyonun tetikleyicisi olan yeni nesil kent odakları bu kontrolü çok iyi deneyimlemek ve birer laboratuvar olmak zorundadırlar.

Havaray güzergahı bütün alanı doğrudan geçerek bir uçtan bir diğer uca kat etmektedir. Ana yola paralel bir seyir izlemekte, ara duraklar ve yollarla birleşerek bütün hatta hizmet vermektedir. Seyir alanı olarak seçilen güzergah, kullanıcılarına keyifli bir seyahat aralığı oluşturmak için düzenlenmiştir. Yapay kıyılardan ve yeşil alanların içerisinden seyrederek alanı bağlamaktadır.

Havaray, İstanbul içinde diğer hatlarla buluşarak ve en üst kottan hattı izleyerek bütün geçerli güzergahları havaalanıyla buluşturmak ve havaalanından taşıdığı yolcuları da diğer toplu ulaşım araçlarına aktarmak üzere düzenlenmiştir.

Su
Alan içindeki en önemli bağlayıcılardan birisi de su öğesidir. Tasarım bölgesinin en alt ucunda yer alan Sanayi Teknoloji Müzesi ve spor tesislerinin hemen yanından başlayarak ve hatta müzeyi de içine alarak yukarı doğru yaya promenatını takip ederek yukarı uzanmaktadır.

Denize kıyısı olmasına rağmen suyla ilişkileri problemli bir metropol parçası olan ve göl ile sağlanabilecek önemli kanallarını da kaybetmiş vaziyette duran tasarım alanı içinde günlük hayatın bir parçası haline gelebilecek ve meydanlaşmalara, kent içi konser ve ışık gösterilerine yol açabilecek bir etkinlik platformu olarak su öğesinin baskın olacağı düşünülmüştür.

Yapay kıyılar ve su gündelik hayatta en kolay ilişkilerin kurulabileceği, hızlı tüketilebilen ve kendini her defasında yenileyebilen, yıl içerisinde değişik olanaklar sunabilecek, aslında kent hayatını zenginleştirmek için düşünülmüş bir güzergahtır.

Yeşil
Tasarım alanındaki en yoğun kullanım alanı olarak düşünülen ve tasarlanan strüktür yeşil alanlardır. Bütün çeşitliliğiyle alana dışarıdan şiddetli bir basınç uygulayan yapılaşma yükünü azaltmak ve tasarı alanını yeni bir yaşantıya kavuşturmak için alanın büyük bölümü yeşil bir bantla çevrilmektedir.

Gölle olan ilişkisinde problemler yaşayan tasarım alanı yapay kıyılarla, sularla, koruluklarla ve yeşil alanlarla çevrilmektedir. Taşınan sanayi bölgesi etrafındaki çarpık yapılaşmanın bütün etkilerini kendi çeperlerinde yok etmek ve içeriye çok daha yüksek bir yaşam standardı getirmek için yapı tipolojileri yaratılmaya çalışılmıştır. Kendi içerisinde yeşil avlulu ve su ile genleşen yapı blokları oluşturmuştur.

Kentsel dönüşüm, bölge sınırlarına zorunlu kalan bir sınırla tanımlanamaz. Kısmi kent parçalarını tasarlarken bölgeye ait üst ölçekli değişimin bölgedeki yaşantıyı nasıl değiştireceği ve kent bütününe nasıl yayılacağı hesaba katılmalıdır

Bütün örülü ağlarıyla devam eden kent yaşantısına böylesine büyük ve ciddi müdahaleler görsel ve pahalı bir kaliteyi sunmasının yanında ve daha fazlasında fonksiyonel bir mahalle davranışıyla emsal oluşturmalıdır.

Bir organizma olarak ele alınan alan bütüncül bir yaklaşımla tasarlanmıştır. Tasarım alanının ortasından geçen bulvar bir "hipersokak" oluşturacak nitelikte şekillenmiştir. Yapı bloklarını taşıyıp kendisine takılan ara yollarla iç kısımlara servis veren bulvar yaya gezinti yolundan ayrılarak farklı bir dinamik geliştirmektedir.

Konut blokları alanın orta bölümünde yerleşerek alan başlangıç ve bitişini sosyal ve iş yaşantısına terk etmiştir. 8-9 katlı avlulu bir tipoloji yaratan bloklar kendi içlerine ve dışarıya dönük bir yaşantıyı ifade etmektedirler. Yapı çeşitliliği blok büyüklükleri ve gruplaşmayı en kullanılabilir, alan bütününe yayılabilirlik prensipleri etrafında kurmaya çalışmıştır.

Manzara etkileri alanın göle bakan tarafında bir cephe yaratmaktan çok eşit kullanımlı az yoğunluklu bir tasarım yapılmasına neden olmuştur. Buradaki amaç alanı bir sosyal kullanım hizmetine açmak ve alan içi rant hırsını minimumda tutmaktır.İmaj Galerisi
Küçükçekmece İlçesi Kent Merkezi Ulusal Kentsel Tasarım Proje Yarışması
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Küçükçekmece İlçesi Kent Merkezi Ulusal Kentsel Tasarım Proje Yarışması
Yarışma Projeleri Arşivi
Dönem içinde yayınlanan projelerin listesi aşağıdadır. Ayrıntılarına ulaşmak istediğiniz proje başlığını listeden seçiniz.