Kentli karşılığı “citizen”, kentte yaÅŸayan ve kent üzerinde hak ve sorumlulukları olan kiÅŸi... Bu isim/sıfatta kent yerine bir kent adı koyunca, örneÄŸin Artvinli, anlam bir kaç jenerasyondur orada yaÅŸamış olanı ve o yörenin etkisi altındaki karakter özelliklerini, tercihlerini ifade ediyor.
Bu yazı hatrı için bir kimlik uyduracağım ve sadece yazı süresince kullanacağım: Kentçi.
Kentçi kentliliÄŸi savunan, kenti öven, pazarlayan, kent yapıp satan, kent için çalışan kiÅŸiye densin. Kent yapılmaz tabii, ama sanat yapar gibi o da kent yapıyor varsayalım. Kent için çalışan deyince hoÅŸ, pazarlayan deyince irkilten bir durum. Kentçinin kentte yaÅŸaması gerekmez, ordan olması da. Kent kelimesini çıkaralım İstanbul’u koyalım. İstanbulcu... İstanbul için çalışanlarla, İstanbul’u pazarlayıp satanlar, bu kelimenin altında birleÅŸmiÅŸ olur...
Kent için bu yazıda, C.Tickell’in tarifini kullanalım: yoÄŸun, çok merkezli, aktivitelerin çakıştığı, ekolojik, ulaşılabilen, hakça, açık, kompakt, çoÄŸulcu ve entegre, hem farklılık hem tutarlılık içeren, sanat, peyzaj ve mimarinin insan ruhuna eriÅŸebildiÄŸi yapılı çevre. (içinden nehir geçmesini, tarihinin eski olmasını ve haraketli bir topografyayı ÅŸart koÅŸmayan bu tarif güncel bir kenti iÅŸaret ediyor, özellikle metropoliten olmanın bir önemi yok)
Kent olma yolunda yurtlulaÅŸma aÅŸamalarını belki baca ile baÅŸlatabilirsiniz. Abartılı olsa bile; neden olmasın, köy, kasaba ve sonra kent hiyerarÅŸisinde yerleÅŸik ve yapılı düzene geçiÅŸin ifadesi olabilir. Böyle bir hiyearÅŸi mimari açıdan var mı, yoksa sadece siyasi mi? Sözkonusu fark öncelikle nicelik ile ilgili. Aslında iÅŸleyiÅŸ mekanizmaları, döngüleri, sosyalliÄŸi benzer, ancak yeÄŸinlikleri farklı, yeÄŸinliklerin yarattığı enerji, özgün farklılıklar, tekrarlar, sürpriz biraraya geliÅŸler ile kent olma eÅŸiÄŸi kasaba olma durumundan farklı. Buna göre aslında niceliksel biraraya geliÅŸ kent yapmaz. 2 kasabayı ortada birleÅŸtirince kent olur mu?
Kent bir üründür. Toplumun ürünü. Her topluluk kent üretir mi? Her birarada yaÅŸayış kent midir? YaÅŸama alanları içinde yaÅŸayanların yaÅŸam tarzlarını, özelliklerini, seçimlerini, refah durumlarını yansıtır. Yukardaki tanımda Tickell’in tarif ettiÄŸi kent dünyanın heryerinde farklı formlarda tarifi adapte ediyor, kendine göre düzenliyor diye düÅŸünelim. İstanbul bir kent olduÄŸuna göre bu kentin tarifi için ne yazılabilir?
Kente bakmak, görmek ve okumak nasıl yapılır?
FotoÄŸraflar KAG 2006 Zeynep Oguz, Özlem Yıldız, Habib Bolat
Kente bakmak için bir grup, yüzünde dolaÅŸmaya çıktı: Bir de özel kelime uydurdu: “cityscape” kelimesinden Kentyüzü. Kenti algılamak için yüzünü bakmak yeterli bir baÅŸlangıç olabilir mi? Einstein’ın sözü: saatin nasıl çalıştığını anlamak içine yüzüne bakmak yetmez, diyor, ama baÅŸlangıç olması ile ilgili birÅŸey demiyor.
Kentyüzü araÅŸtırma grubu geçtiÄŸimiz 6 ay içinde kentin yollarında 500 civarı fotograf çekti. Bunun için doÄŸrudan otobüs hatlarının geçtiÄŸi cadde ve sokakları seçti. Halkın günlük kullandığı ana akışın içinde dolaÅŸtı.
Diyagramlar skeçleri KAG 2006_ Zeynep Oguz, Özlem Yıldız, Derya Güler, N. KozikoÄŸlu
Yüzün gerisindeki organizmanın iÅŸleyiÅŸi, onu çalıştıran motorları, içindeki akımları, yoÄŸunlaÅŸma ve seyrelmeleri, etkileÅŸim ve sonuçları demek.
Ana merkezlerini birbirine ve nokta yerleÅŸim yerlerine baÄŸlayan otobüs hatlarının izleri insan aktivitelerinin yeÄŸinleÅŸme (intensification) boyları için bir ipucu veriyor.
Böylesi bir verinin görselleÅŸtirilmesinde Bertin yöntemi kullanarak çıkış, varış noktalarında kurulu hatlar üzerinden benzerlik gösteren ilçeleri ayrıştırmak mümkün. Dr.M. Güvenç’in katkısı ile örnek olarak hafta içi hatları üzerinden bir deneme yapınca örneÄŸin orijin noktası olarak BeyoÄŸlu, ÅžiÅŸli, Eminönü, Fatih, Küçükçekmece ve BeÅŸiktaÅŸ benzerlik içeren bir küme oluÅŸtururken varış noktası olarak BeyoÄŸlu ve Eminönü ayrı bir küme, Fatih, ÅžiÅŸli ayrı bir küme, BeÅŸiktaÅŸ, Küçükçekmece ise farklı bir kümeye ait olarak karşımıza çıkıyor. Benzer kümelerin kent ağında benzer hatta denk besleme potansiyeli söz konusu olabilir. Bunun gibi kentsel enerjinin akış hatları kentlileÅŸme hatlarını oluÅŸturabilir mi?
Diyagramlar skeçleri KAG 2006_ Zeynep Oguz, Özlem Yıldız, Derya Güler, N. KozikoÄŸlu
Kavramlar gibi lokalitelerin de zihinlerdeki karşılığı nostaljik, kimi zaman dogmatik etkilerin altında gevÅŸer ya da deforme olur. İstanbul deyince kentlinin kentcinin hep aynı imajlara takılması kentyüzüne birebir yansıyor. Kentin iÅŸleyiÅŸine objektif bakınca zihnimizdeki kentle örtüÅŸmeyen ama kullandığımız kente yakın bir diyagram çıkabilir. Kentin iki yakası kullanılan kentsel alanlar bakımından benzer ve farklı nasıl iÅŸliyor? Birbirinin ayna imajı olan yerler var mı, bir tarafta sönen bir tarafta canlanan kentlilik söz konusu mu? Yoksa yeni geliÅŸip de treni kaçıran ya da canlanıp kente yeniden eklemlenen yerler var mı, vektörler, yoÄŸunlaÅŸma alanları nerelerde? KentleÅŸmenin medarı ne yönde? DoÄŸu ve batı mı, yoksa sadece bir yöne olabilir mi?
Kentler fiziksel, entellektüel, ve yaratıcı enrejileri odaklar ve yoÄŸuÅŸturur.
R. Rogers: “open minded, closed minded city” tanımları getiriyor. Ona göre fonksiyonların tekil olup birbirinden kesin sınırlarla ayrıldığı durum kapalı kent, fonksiyonların çakıştığı durum ise açık kenti tarifliyor. Fonksiyon çakışması, kompaktlık ve farklılığın oluÅŸtuÄŸu, yeni fonksiyonların türediÄŸi alanları yani kentte kendine haslık yaratan noktaları doÄŸurur.
Yeni’nin doÄŸmaya meyilli olduÄŸu yerdir kent. Kompleks yapısında düzeni ve avantgard tetikler.
Kent olmak bir yana bir de dönüÅŸümü var... Kente mi dönüÅŸüldüÄŸü, kentten sonra mı dönüÅŸüldüÄŸü belli olmayan...Avrupa’daki örneklerinden yola çıkılarak yapılan dönüÅŸüm düÅŸüncelerinde soru ÅŸu: EskimiÅŸ kent dokusunun canlılığını kazanması için ve en önemlisi güncellenmesi için yapılan proje deÄŸil midir, dönüÅŸüm? Kentin henüz kent ya da kasaba görüntüsü kazanmamış bir çok alanında dönüÅŸüm, kent olmaya dönüÅŸüm olabilir. Ülke halkının yaÅŸam ve yapılaÅŸma tarzının %80’inin köylü, kasabalı, kentli tanımlarına uymadığı dikkate alınınca, kentyüzünün de kasabalaÅŸmadan kent tanımına girmiÅŸ olması anlaşılabilir.
Kent oluşum projesi, ya da kent devinim projeleri nasıl gelir kulağınıza?
Manule de Landa’ya göre büyük kentler çekim noktasır. Filtre vazifesi görür. Çevredeki akıl ve kalite süzülerek ona akar. Kasaba ve köylerin akıllısı, diÄŸer akıllılarla buluÅŸmak için oraya akın eder, ekinin kalitelisi kent pazarında satılmak için oraya yollanır.
İstanbul Türkiye içinde ona yakın çevresini deÄŸil 500 km fazla uzakta olanları da kendine çekti. SeçilmiÅŸ ile seçilmemiÅŸi de. Zaten göç filtre deÄŸil tamamen bir yer deÄŸiÅŸtirme, yerine geçme. Dünya’da da bunun gibi bir çok örnek var. Fırsata koÅŸan ve dinmeyen bir akım.
Nerde yaÅŸayacağını seçmek özellikle göçebe olan için bir hak, tükenmeyen bir uÄŸraÅŸtır. SeçtiÄŸi yeri imar ise baÅŸkasının görevi mi? Öyle ya da böyle kentin nüfusu büyüyor, istanbul için hinterland neresidir? Marmara Bölgesi baÄŸlam olarak yeterli mi?
İstanbul’da illerarası yolcu taşıma ÅŸirketlerinden yola çıkarak insan akışında, yoÄŸunlukta Ankara’yı Samsun izliyor, Ordu, Giresun ve Diyarbakır ise 1.000 km mesafede rekor baÄŸ kurmakta. Niceliklerle bir yere ulaÅŸmak mümkün deÄŸil. Kentler arası iliÅŸkinin kentleÅŸmede etkisi var mıdır? DiÄŸer kentlerin İstanbul’a baÄŸlanabilirlik seviyeleri İstanbul’un deviniminde nasıl etki eder?
Okuyucunun sabrı adına bir de dünyadan baÄŸlara kabaca bakıp konuyu baÄŸlamalı. GAWC’nin 2002’deki bir yayınında İstanbul dünya ÅŸehirleri içinde gama kentler listesinde yeralıyor. Uluslarası, hukuk, finans çevreleri, çok uluslu ÅŸirketler ve reklam endüstrisi gibi deÄŸerlere dayalı bir yöntemle belirlenen bir envanter.
World Cities Inventory, GaWC_ A Roster of World Cities, J.V. Beaverstock, R.G. Smith and P.J. Taylor
Gene GAWC nin uluslararası baÄŸlanabilirlik ölçütleri ile İstanbul’un olasıdan fazla baÄŸlandığı kent Johannesburg, az baÄŸlı olduÄŸu ise Boston olarak veriyor. Hinterworld atlası ismiyle verilen çalışma kentlerin beslendiÄŸi diÄŸer dünya kentleri ile baÄŸlarını indeksliyor.
Atlas of Hinterworlds, GaWC_ P J Taylor, www.lboro.ac.uk/gawc/index.html
Son olarak, kentin üzerindeki akışkan olanı bir an için ayrıştıralım. Bir yanda tamamen yapılı olana insansız ve trafiksiz hali ile bakın. Kenti görebiliyor musunuz? Kentin kontürlarını, boÅŸluklarını, silüetini; insan hareketlerinin yol açtığı doluluk ve boÅŸluklardan bu hareketleri anlamlandırabiliyor musunuz? Åžimdi de kabı olmaksızın hareketleri gözlemlemeyi deneyin. TrafiÄŸi, akışları, alışveriÅŸi... metasız. görünmeyeni de ÅŸekillendirin gözünüzde, tüm telefon konuÅŸmaları, email trafiÄŸi, internet baÄŸlantıları, transaksiyonlar, para akışı...BuluÅŸmalar, gezinmeler, çalışma edimleri..Åžimdi kenti okuyabilir misiniz? Kent olgusunu anlamlandırabilir misiniz? Bu meditatif gibi gelen egzersiz kentin varolan dokusunun mu kentleÅŸmeyi engellediÄŸi, yoksa sosyal ve toplumsal hareket biçimlerinin mi kenti olgunlaÅŸtırmadığı hakkında bize fikir verebilir mi?
Burada yola çıkış noktası, baÅŸlangıç noktasının daima ÅŸu anda olunan nokta olduÄŸudur. Kent ÅŸu gün için bu ÅŸekli ile var. Onu görmek ona iyi bakmak gerek. Öte yandan donuk analizlerle uÄŸraÅŸmak yersiz. KelebeÄŸi iÄŸne ile duvara astığınızda kelebek olmaktan çıkar. KelebeÄŸin uçuÅŸ izini kanat çırpışını duvarda okuyamazsınız. Kent okuması, biliÅŸim teknolojileri kullanarak kendisi gibi devingen diyagramlarla mümkün olabilir.
Kent kavramının (üstelik metropoliten olması gerekmez) bugün için ne demek olduÄŸunu düÅŸünmeden kenti okumak mümkün olmaz. Kentli kentlilik farkına nasıl varır? Kentini görmekte mi? Kentini okuyabiliyor çözümleyebiliyor mu, yoksa tamamen kendi dışında iÅŸleyen ve kurbanı olduÄŸu bir düzen olarak mı görür? Üzerindeki etkisini farkında mıdır? Kendi potansiyelini kavrayıp, sorumluluÄŸunu üstlenmeye hazır mıdır? Yoksa ona sunulanı olduÄŸu gibi alıp, sadece ÅŸikayet ve zaman zaman protestolarla edilgen konumunu korumaya mı yöneliktir? Hakça ve sürdürülebilir kent olmak için, önce plan sonra uygulama yapılacak diye bir ÅŸart olmamalı. Bu bir karar mekanizması. Kentlinin kentçi olmayı bırakıp kentli olma kararı ile yakından iliÅŸkili. Yazıyı kapatırken olmayan kentçiyi de terkedelim. Kentli kentli deÄŸilse kentsiz midir? İstanbul’lu İstanbul’suz...
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kaynakça:
1. Cities for A small Planet, R Rogers ve P Gumudchiyan, giriÅŸ C Tickell, 1997 Faber and Faber, LO
2. AD dergisi, Sensing the 21st century city Editör. G McGrath ve G Shane, Vol 75 No 6 Nov-Dec 2005
3. A Thousand Years of nonlinear history, Zone books, NY 1997