Köşe Yazısı

Mimarlıkta Bağlamcılık Üzerine

Yazan: Şengül Öymen Gür Tarih: 26 Temmuz 2007

Bağlamcılık Eleştirel Bir Duruştur1
Piyasanın entelektüel alan dâhil yaÅŸamın her alanını kirletmesi karşısında hala tutarlı ve otonom eleÅŸtiriler yapmak olanaklı mıdır konusu tartışmalı bir duruma gelmiÅŸtir. Birçok eleÅŸtiri, modası geçmiÅŸ ideolojiler ve modeller tarafından sınırlandırılmıştır. EleÅŸtirel yargının kökleri Marksist geleneÄŸe dayanır. Klasik eleÅŸtiride yer, zaman ve mesafe kavramı önemli idi. KüreselleÅŸme kendi araçlarından biri sayılan eleÅŸtiri pratiÄŸinde mesafe, yer ve hız sorununu gündeme getirdi. Zamanın mekândan bağımsız olarak iÅŸlemesi mekânı deÄŸersiz kılan özelliklerden bir tanesi ve en önemlisi olarak Georg Simmel tarafından “metropolis” üzerine kaleme alınmış klasik makalesinde iÅŸlenmiÅŸti2. Giddens, bölgeselliÄŸin bir özelliÄŸi olan zaman-mekân mıntıkalaÅŸması gibi olguların çözüldüÄŸünü; mevcudiyet-eriÅŸim ağırlıklı tercihlere dayalı bölgesellik-mekânsallık anlayışının çöktüÄŸünü; bildiriÅŸim çağında zaman-mekân ıraksaması yaÅŸandığını ve bunun da toplumlar ve etnik gruplar arasındaki iletiÅŸim kurallarını, gelenek ve görenekleri kökünden sarstığını; diÄŸer yandan, kentlerin surlarının yok olup çözüldüÄŸünü ve sözlü-belgeli toplumsal belleÄŸin gücünün yerini kapitalin aldığını bildirmiÅŸti3. Harvey, tarihin sıfır noktasının kaybolmasını gündeme getirmiÅŸ, çok tarih ve çok kültürün aynı andalığını (medya etkisi), kentlerin heterotopik yapılanmasını derinden incelemiÅŸ, kozmopolit çoÄŸulculuk düÅŸüncesini iÅŸlemiÅŸti4. Kısacası, toplum belleÄŸinde yer etmiÅŸ deÄŸerlerin buharlaÅŸması ve mekânsallığın uçup gitmesi konusunda birçok yazar içinde bulunduÄŸumuz anı çözümlemiÅŸti (ÖrneÄŸin; Urry, 1997).


Kongre Prof.Dr. Åžengül Öymen Gür'ün açılış konuÅŸmasıyla baÅŸladı

Modern Mimariye duyulan kuÅŸku kapsamlı mimari kuramları yerinden oynatmış ve eleÅŸtiriyi mesnetsiz bırakmıştı. Etkileriyle algıladığımız küreselleÅŸme döneminde, zamanın insan yaÅŸamının her anında duyumsanan hızı eleÅŸtirinin etki dönemini kısaltarak eleÅŸtiriyi bir bakıma anlamsız da kılmış gibi görünüyor. Bütün bunlar küreselleÅŸme ve eleÅŸtiri arasında sanki bir antitez oluÅŸturuyor. Bizler geleceÄŸi öngören meslek adamları olarak “eleÅŸtiri yapamıyorsak sorgulamayalım!” mantığına bir tepki olarak ne çeÅŸit bir sorgulama yapabileceÄŸimizi araÅŸtırmalıyız. Bu noktada “baÄŸlamcılık” fikri bir çıkış noktası olarak ileri sürülebilir gibi geliyor bana. Çünkü baÄŸlamcılık bu kısa tezde açıklanacağı biçimiyle küreselleÅŸmeye karşı eleÅŸtirel bir duruÅŸtur.

KüreselleÅŸme
Kültürel olan, küreselleÅŸme öncesi projelerde yer almıştı. EDRA’lar, IAPS’lar, MERA ve PAPER gibi araÅŸtırma kurumları bu projelerden bir kaçıdır. Bu çabalarda mekân hala “sosyal süreçlerin yapılanmas” olarak anlaşılır ve bu baÄŸlamda tarih(ler) ve kültürel bellekl(ler), anımsama-anlamlandırma baÄŸlamında önemsenir. Oysa küreselleÅŸme savaÅŸ sonrasında, batılılaÅŸma için bir ÅŸifre olarak görülmeye baÅŸlandı. KüreselleÅŸme terimi masum olmayan bir kavramdır. Siyasal düzlemde ulus-devlet kavramını incelikli yollardan baskılar, ekonomik düzlemde kapitalizmin hegemonyası anlamına gelir. Teknolojik düzlemde aÄŸ akışı içinde iletiÅŸimin yaygınlaÅŸması ve bilginin paylaşılması gibi “temiz” hedefler gösterir ama çıkarların bilgi üreten merkezler tarafından elde bulundurulması ve korunmasını amaçlar, sonuçta aÄŸ, reklâm ve pazarlamaya dönüÅŸür. Kültürel düzlemde küreselleÅŸme ise tüketime yönelik yaÅŸam tarzının kışkırtılması anlamı taşır.


Kongreden fotoÄŸraf

KüreselleÅŸme taraftarları olgunun iyi yanlarını, küreselleÅŸme karşıtları kötü yanlarını vurgularlar. Soros ve Stiglitz’e göre “küreselleÅŸmenin en baÅŸat özelliÄŸi paranın etrafta serbest dolaşımıdır”. KüreselleÅŸme pek çok açıdan arzu edilecek bir geliÅŸmedir. Özel giriÅŸim, onlara göre, zenginliÄŸin üretiminde devletten daha baÅŸarılıdır. KüreselleÅŸme ferahlık ve özgürlük getirir (Soros, G. 2002 On Globalization, N.Y: Public Affairs ). “Devletlerin, ellerindeki gücü kötüye kullanma eÄŸilimleri vardır; küreselleÅŸme, bireylere herhangi bir devletin garanti edemeyeceÄŸi derecede özgürlük getirmektedir. Küresel ölçekte serbest rekabet, yaratıcı ve giriÅŸimci insan kaynaklarını özgür kılmış ve teknolojik ilerlemeyi hızlandırmıştır. Uluslar arası ticaret ve küresel finans piyasaları, zenginlik üretiminde baÅŸarılıdır.” (Stiglitz J. 2002 Globalization and Its Discontents, N.Y: W. W. Norton).

Oysa küreselleÅŸme dünya barışının devamlılığının saÄŸlanması, yoksulluÄŸun azaltılması, çevrenin korunması, çalışma koÅŸullarının geliÅŸtirilmesi ve insan kaynaklarının korunması gibi kamusal beklentilere yanıt verememektedir:

- Özellikle az geliÅŸmiÅŸ ülkeler, sosyal güvenlik açısından zarar görmektedir.
- KüreselleÅŸme özel ve kamusal kaynakların dağılımında çarpıklıklara yol açmaktadır.
- Küresel finans piyasaları krizlere maruz kalabilmekte küçük giriÅŸimci ve üreticiler dünyanın her yerinde zarar görmektedirler.
- 1990’ların sonunda küresel ekonominin öne sürdüÄŸü ticari modeller ve teoriler çökmeye baÅŸlamıştır .

KüreselleÅŸme, solcu bir bakış açısından deÄŸerlendirildiÄŸinde:
- küreselleÅŸme ekonomik özelleÅŸme ve yumuÅŸamadır.
- ekonomik farklılıkları ortadan kaldıramamıştır.
- yerel gelenek ve mirasın kökünü kazımıştır.
- çevresel tahribat hızlanmıştır.
- zavallıların ezilmesi önlenememiÅŸtir.

KüreselleÅŸme üzerinde bu kadar durmak onu anlamak için deÄŸil belki ama anımsamak için yeterli olacaktır. Ancak, “baÄŸlamcı mimari” savında ısrar edebilmek için baÄŸlamcılık düÅŸüncesinin ardında yatan “yer” ve yerelleÅŸme” kavramlarının küreselleÅŸme olgusuna bugün gerçek bir muhalefet oluÅŸturup oluÅŸturmadığı sorusuna da bir bakmak gerekir.


Jon Lang kongrede kentsel tasarım yaklaşımlarını aktardı

“Küresel” ve “Yerel” Ne Kadar Gerçek Bir Zıtlıktır?
1. ÖrneÄŸin; CNN veya Al Jazeera kanallarını evimizde izlerken küresel bir olaya yerelimizden tanık oluruz. Kendi yerelimizden küresele bakmış oluruz. Küresel olan ÅŸeye tanık oluyorsak orası artık küresel olma özelliÄŸini yitirmez mi? Bu melez ve sinkretistik açmaz Modern mantığa aykırı bir durum yaratır. Olayların bir içinde bir dışındasınız, hem orada hem buradasınız! Bu koÅŸullarda günümüzün bambaÅŸka bir mantıkla irdelenmesi gerekmez mi?

2. Dean MacCannell “Turist” isimli kitabında çaÄŸdaÅŸ kimliÄŸin özünde hep bir “turist olma duygusunun” yattığını yazmıştır. Çünkü çaÄŸdaÅŸ dünyayı bir “yabancı” ya da daha doÄŸrusu “konuk” gibi deneyimleme eÄŸilimine sahibiz: sanki bize ait deÄŸilmiÅŸ ve toplumu yapılandıran baÅŸkalarıymış gibi… Bauldriard da kimliÄŸin özgün olmadığını-belki de hiçbir çaÄŸda!-ifade etmiÅŸtir. Demek ki hem özgün deÄŸiliz, hem kendimizi gelip geçici olarak algılıyoruz hem de süratle deÄŸiÅŸiyoruz. Bireylerin birikmiÅŸ toplamı sayılan toplum da bizimle birlikte deÄŸiÅŸiyor. Bir baÅŸka deyiÅŸle, belleÄŸimizi, birikimimizi ve eski deÄŸerlerimizi kaybediyoruz ve “toplumsal kimlik” de önlenemez bir biçimde giderek Postmodern bir hal alıyor. O zaman toplumsal belleÄŸin kendisi olan “yer” kendini nasıl anımsar ve ortaya koyar? Bu sıkıntılı durumda “yer”i anlamak da özgün yöntem ve yaklaşımlar gerektirmez mi? “Yer”i savunmak, yorumlamak ve yansıtmak için yeni yolların araÅŸtırılması gerekmez mi?


Katılımcılar Kanada'dan Hindistan'a, Avustralya'ya kadar yayılan geniÅŸ bir corafyayı temsil etti 

Bu Arada Mimarlıkta Neler Oluyor?
Mimari pratik de mimarlık eÄŸitimi de gitgide küreselleÅŸmeye baÅŸladı. Artık mimari deneyimin tamamen yerel olduÄŸu söylenemez! Lokal ölçekte küreselleÅŸme mimarlık için formların deÄŸiÅŸimi ve mahallî anlamlarını kaybetmesi anlamına gelir. KüreselleÅŸme yeni biçimsel oluÅŸumların artışını mümkün kılar ama çeÅŸitlenen formların aynı anda hızlı ve serbest dolaşımını da olanaklı hale getirdiÄŸi için bu konfigürasyonları çabucak da yozlaÅŸtırır6. Bu duruma ya direniriz -karşı koyarız- ya da etkilerini hafifletiriz. KüreselleÅŸmeye direnmek zordur ama mimarlıkta küreselleÅŸme iç üretimi öldürür. Çözüm ise olabildiÄŸince yerel üretime dayalı imalatlardır7. Mimari biçimden ibaret deÄŸildir. Yerele zarar verilmemelidir! KüreselleÅŸmenin etkileri uygun manevralarla yönlendirilebilir. Bir baÅŸka ÅŸekilde söylersek, mimari ciddi bir yaratıcılık talebi ile karşı karşıyadır.

BaÄŸlama kayıtsız yüksek teknolojik yapıların herhangi bir yerdeki yaÅŸamı ve kenti canlandırmak için zerk edilmesi fikrini savunan bazı mimarlar bir ölçüde haklı olabilirler. ÖrneÄŸin, Colin Fournier GRAZ’da Peter Cook ile yaptığı kendi yapısından bu ÅŸekilde söz eder8. Frank O’ Gehry’nin BILBAO’daki GUGGENHEIM Müzesi de böyle bir örnek sayılabilir. Ama Fournier bu tarz uygulamalardaki bazı sakıncalara bizzat kendisi dikkat çeker:

“1-Taşınan nesne götürüldüÄŸü diÄŸer kültürde yanlış anlaşılabilir.

2-Taşınan nesne zaten ilk ortaya çıktığındaki özgün argümanlarıyla taşınmaz.-binanın amacı unutulur gider!

3- Avrupa ve Amerika’dan kökünü alan fikir ve binalarda kültür ve teknoloji alan ülkeler kirletilmektedir. Amerikalı ve Avrupalı mimarların Çin’e yaptıkları zalimce uygulamaların oluÅŸturduÄŸu türetilmiÅŸ mimarlık ve ÅŸehircilik uygulamaları mevcuttur ve giderek artmaktadır.”


Poster deÄŸerlendirme çalışması saatlerce sürdü. Prof. Jon Lang jüri baÅŸkanıydı

Bitirirken;
KüreselleÅŸme çağında eleÅŸtiri olabilir mi sorusuna geri dönersek; ben bu aÅŸamada;

1. Küresel ve yerel arasında bir eleÅŸtiri zemini olarak
2. DoÄŸal, toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel süreçlerin etkileÅŸimli ve birlikte evrim gösteren doÄŸalarını kapsayan bir hesaplaÅŸma olarak
3. EleÅŸtiri biçim ve dilini oluÅŸturmada bir kaynak olarak
4. EleÅŸtiri yöntem ve tekniklerini üretmede bir kaynak olarak,

“Mimarlıkta baÄŸlamcılık” önerisini getiriyorum

Bağlamcılık Nedir?
Bana göre baÄŸlamcılık bir bölgenin-yerin- kültürel ve fiziksel kaynaklarının deÄŸerlendirilmesi ve toplumsal, ruhsal karakterinin aranmasıyla ortaya çıkan bir tasarımsal gerçekliktir. Sosyal, ekonomik ve siyasal içeriklidir. Colin Rowe ve Fred Koetter’in (Collage City) biçimsel süreklilik önerileriyle karıştırılmaması gerekir. Benim önerdiÄŸim ÅŸekliyle baÄŸlamcı mimari görsel dili itibarıyla olsa olsa Assman’ın tanımladığı “anımsama” ile örtüÅŸür: bir ölünün ardından yapılan “yâd” töreni gibi planlı, ilkeli, toplumsal belleÄŸe yeniden yapılan yüklemelerle iÅŸleyen deÄŸiÅŸmeceli bir yaklaşım9. Birçok yakın dönemli mimar bu tarife sığan binalar ortaya koyabilmiÅŸlerdir10. Özetle bana göre mimari baÄŸlamcılık “yer”in özlenen geçmiÅŸ ile arzu edilebilir gelecek arasında salınan tasarısal-kavramsal düzlemde ciddi bir dekonstrüksiyonudur.

Ancak bunu ileri sürer sürmez, bir grup araÅŸtırmacının da söylemini okumuÅŸ olduÄŸum için aklıma bir dizi soru geliyor:
- Dünya çapındaki baÅŸarılı projeleri nedeniyle takdir gören bir mimar küresel sayılır mı?
- Bir mimar ulusal kimliÄŸini aÅŸarak gerçekten küresel bir uygulama yapabilir mi?
- Modern Mimari’den devraldığımız ortak sözlüÄŸü kullanmak bizi küresel mimar yapar mı?
- Eisenmann, Gehry, Hadid, Tschumi gibi Dekonstrüktivistler yapılarını mimaride eleÅŸtirel araçlar olarak kullanmış, en azından böyle yaptıklarını savunmuÅŸlardır. Binanın kendisi eleÅŸtiri sayılır mı?
- Her bina ister istemez kendi özeli ile iliÅŸki içindedir. Sadece fiziksel yer ile iliÅŸkilendirilmesi bir binanın yerel sayılması için yeterli midir?
- Yerden kökünü alan mimarlık aynı anda küresel olabilir mi?
- Yer kendine özgüdür. O yerler birleÅŸip küreseli tanımlıyor olmasın?
- Periferilerdeki eleÅŸtirel söylemler küresel bütünün bir parçası sayılamaz mı?
- EleÅŸtirel olmanın temelinde gerek dünyada gerekse bir kentin her bir özel bölgesinde ÅŸekillenen küreselleÅŸme kavramı vardır. Öyle deÄŸil mi?
- Mimari kültürün kapsamlı kuramları yere baÄŸlı olmayan bir topluluktur ve etrafındaki kültürel durumlara yanıt verebilir. Veremez mi?
- Mimarlığın beklenmedik etkileriyle birlikte planlı etkileri, küreselliÄŸi veya yerelliÄŸi daha doyurucu deneyimlere sahip kılabilir. Kılamaz mı?
- Biz eski nesillere göre daha küreseliz. Çünkü yereli daha iyi tanıma fırsatı buluyoruz. “YerelleÅŸtikçe küreseliz” diyor, Enrique Norten. Böyle de düÅŸünülemez mi?

Bu sorularla bir süre daha yaÅŸayacaÄŸa benzerim.

------------------------------------------------------------------------------------------------

1 Bu metin YaÅŸanabilir Çevreler ve Mimari III. Uluslararası Kongresinin (LIVENARCH III) kongre baÅŸkanı olarak yaptığım açış konuÅŸmamın köÅŸe yazısı olarak düzenlenmiÅŸ halidir.
2 Levine, D. (der.) 1971 Georg Simmel, on Individuality and Social Forms, Åžikago Üniversitesi
3 Giddens, A. (1992 ModernliÄŸin Sonuçları, İstanbul: Ayrıntı
4 Harvey, D. (1989) The Conditions of Postmodernity
5 Taylor, MC. 2003 “Co-evalutionary Disequilibrium” The State of Architecture at the Beginning of the 21st Century, N.Y: The Monacelli
6 Bu konuda bir doktora tezi yönettim ve toplam 62 adet biçim, format (biçimcik) ve tektonik ayrıntının dünyada ve yerelimizde nasıl yaygın olarak ve iÅŸlevden bağımsız bir biçimde dolaşıp durduÄŸunu saptadım.
7 Oysa ülkemizde 1930’lu yılların başında ahÅŸabın bina malzemesi olarak kullanılmasını önleyici yasal önlemler alınmış olduÄŸunu Turgut Cansever 2006 yılında İstanbul’da KTÜ öÄŸrencilerine özel olarak verdiÄŸi bir konferansta dile getirmiÅŸtir. ABD’nin bazı eyaletlerinde ahÅŸap imalatlar toplam imalat içinde %80 civarındadır. Ayrıca ülkemizde ekolojik bir malzeme olan kerpicin tüm giriÅŸimcilerin yoÄŸun çabalarına karşın hala standartlarının belirlenmemiÅŸ olması sinik bir durumdur.
8 Fournier, C. 2003 “A Friendly Alien: The Graz Kunsthaus”, N.Y: The Monacelli
9 Assmann, J. 1997 Kültürel Bellek: Eski Yüksek Kültürlerde Yazı, Hatırlama ve Politik, İstanbul: Ayrıntı. Ayrıca okurlarıma bir simbiyoz örneÄŸi izlemek için ÅŸu linki tıklamalarını da öneririm: http://www.youtube.com/watch?v=x57HuupRa9A  
10 Nezih Ayıran’ın kongremize sunduÄŸu bildiri tam da bu konuyu örneklemektedir ( Bkz. LIVENARCH Kongre Kitabı, Cilt I.)

Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: sayý beþ, büyük harf "E", büyük harf "V", sayý iki, büyük harf "H", büyük harf "N"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız