Köşe Yazısı

Cumhuriyet Bizden Kurtuldu

Yazan: Nuray Togay Tarih: 31 Ocak 2008
Mimarlar Odası İstanbul Åžubesi seçimleri, AKP’ye karşı kazanılmış bir zafer ve Mimarlık İçin Mimarlar (MİM) grubundan korunmuÅŸ bir Cumhuriyet ile yerleÅŸti zihinlere. Peki, mimarlık camiasının saygın akademisyen ve mimarlarından oluÅŸan ve ÅŸimdiye kadar yazdıkları ve yaptıkları ile aslında kim oldukları çok iyi bilenen MİM grubunun nasıl bir oluÅŸum olduÄŸu üzerine ÅŸüphe etmeye gerek var mı? Yok tabi ki, ancak birilerinin “onlar” diye iÅŸaret etmesi maalesef yeterli olabiliyor. Peki MİM, mimarlık mesleÄŸi ve bu mesleÄŸin örgütü adına neler yapmaya çalışıyor, programı nedir, bunun bir önemi var mı? Yine yok tabi ki, birilerinin “onlar yaÄŸmacı” demesi yeterli olabiliyor. Çünkü yaygın siyaset anlayışımız bu; içerikleri ve dayandığı gerçeklikleri okunamaz kılacak kadar “saptırmak”; ilgiyi hızla bir baÅŸka yöne kaydırarak kitleleri baÅŸtan çıkarmak. Yani gerçeÄŸin kökten bir yanılsamayla takas edilmesi.

Yapaya ve yanılsamaya olan bu tutkunun besin kaynağı ise, AKP’nin temsil ettiÄŸi dünya görüÅŸüne karşı Cumhuriyet ilkelerini bir hammadde gibi kullanmaktan geçiyor: “Aydınlar düzeni”ni korumak ve sürdürebilmek için bu hammaddeden bir hayalet söylem yaratarak... Sözde aydınlar dikkat, bu söylemin ateÅŸi her durumda kullanılabilir bir meÅŸaleye dönüÅŸtüÄŸünde vahÅŸi bir çözümleyici de yaratmış olacaksınız. SavaÅŸmak için kötülükten yola çıkmak istiyorsanız, Cumhuriyeti daha fazla maÄŸdur etmek yerine, öncelikle kendinize yeni maÄŸduriyet alanları yaratmalı ya da kendi maÄŸduriyetinizi tekrar ve tekrar gözden geçirmelisiniz. Çünkü söyleminizle, bu ülkenin vatandaÅŸlarını kurbanlık bir toplumun fertleri olarak gördüÄŸünüzün ve kendi amaçlarınız için onların özgür irade ve özgür düÅŸünce haklarını ellerinden aldığınızın farkında da deÄŸilsiniz. İlginçtir ki, bu toplu ayine katılanlar da bu toplumsal sefaleti kabul ederek ÇaÄŸdaÅŸ Demokrat Toplumcu Mimarlar (ÇDTM) grubuna oy verdi.

MİM grubu üzerinden yazılan bu felaket senaryosunun içeriÄŸi aslında ÅŸu soruları sordurtmakta: “Vatan elden gidiyor” sloganının bu grubun önerdiÄŸi program ve üyeleri ile ne ilgisi vardı? Neden bir meslek örgütü seçim sürecinde bu saptırmaya gerek duyuldu? Neden içeriklerle deÄŸil de yakıştırma biçimlerle ilgilenildi, örgütün varolma alanları üzerine odaklanılmadı da yapay gündemlere sığınıldı? Dahası, (sonuçlardan da anlaşılacağı gibi) üyeleri nasıl oldu da bu son derece kliÅŸe içeriklere destek çıktı? Yürütülen siyasetin tarzı ve içeriÄŸi gereÄŸi, MİM grubundan beklenen, büyük ihtimal sürtüÅŸmeye açık hale getirilmiÅŸ bu zemin üzerinde “sıkı” bir çatışma yaratmasıydı. Basında yer alan yazıları, açıklamaları, internette dolaÅŸan metinleri, karikatürleri aynı duyarsızlıkla, sonu ve çıkışı olmayan aynı türden siyasetle bozguna uÄŸratmasıydı. Böyle yapılmadı ve tabi ki hiçbir zaman da yapılmayacak. Çünkü bu grup, MİM grubu baÅŸkan adayı Prof.Dr. Atilla Yücel’in de defalarca dile getirdiÄŸi gibi, sadece mimarlığın içinden konuÅŸmak üzere var. Çünkü bu grup, asli eylem ve sorumluluklarının farkında olarak bir araya geldi.

Mimarlık eÄŸitimi ve mesleÄŸinin özü mekanın niteliÄŸini arttırmak temellidir. Mekanın niteliÄŸini arttırmak demek, yaÅŸamın niteliÄŸini arttırmak anlamına gelir. O halde MİM nitelikten neyi kastetmiÅŸ olabilir ki, ÇDTM’nin siyaset tarzı bu ÅŸekliyle belirdi?

Åžu an ki mevcut Oda yapısının heterojen bir üye dağılımı olduÄŸunu ve bu heterojenleÅŸmenin gelecekte daha da artacağını öngörerek, “demokrasi kuramı”nın kuralları içinde hareket etmek istemek; yani açık ve kapsayıcı olmayı istemek; yöneten deÄŸil olanakları arttıran ve kolaylaÅŸtıran olmayı istemek; mesafe koyucu, ayrımlar, kategoriler oluÅŸturucu deÄŸil, etkin katılımın ve temsiliyetin aracısı, örgütleyicisi olmayı istemek; “burası herkesin Odası olmalı” demek; söyleyecek sözü, tartışılacak sorunu olanı davet etmek; farklı eÄŸilimlerin, farklı fikir yoÄŸunluklarının kendilerini ortaya koymasını cesaretlendirmeyi istemek; dolayısıyla kendini öteki karşıtlığı üzerine kurmuÅŸ, dar grup ve grupçuluk anlayışından uzak, aksine geleneksel formları zorlayıcı olmayı istemek; Oda üyelerini nitelikli bir yapılı çevrenin koÅŸullarını birlikte hazırlamaya çağırmak; kısacası bir mehdi olmamaya soyunmak hata mıdır?Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: büyük harf "H", küçük harf "h", sayý sekiz, küçük harf "r", sayý altý, büyük harf "H"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız