Köşe Yazısı

Eleştiri ve Öneri Üzerine

Yazan: Arif Atılgan Tarih: 20 Mart 2008

Mimarlar Odası İstanbul Åžubesi seçimleri sürecinde ve sonrasında birçok ÅŸey söylendi, yazıldı. Ben seçim günü yaÅŸadığım küçük bir enstantaneden hareket ile bir süredir çokça tartışılan “eleÅŸtiri ve öneri” üzerine deÄŸerlendirme yapmak istiyorum. DoÄŸrusu uzun süredir bunun ihtiyacını da hissettiÄŸimi ifade etmek isterim.

27 Ocak Pazar günü Mimarlar Odası İstanbul Åžubesi’nde tüm meslektaÅŸlarımız oylarını kullanırken, İBB BaÅŸkanı olan meslektaşımız Sayın Kadir TopbaÅŸ da oyunu kullanmış ve Mimarlar Odası İstanbul Åžubesi BaÅŸkanı Sayın Eyüp Muhçu tarafından kahve ikramı için üst kata davet edilmiÅŸti. Yukarıdaki odada yapılan küçük kahve sohbeti sırasında bende orada idim. Kadir TopbaÅŸ ve yanındakiler en kibar ÅŸekilde konuk edilip ağırlanırlarken İstanbul’umuzun mesleÄŸimizi ilgilendiren konuları da konuÅŸuluyordu.

Sulukule konu edildiÄŸinde, belediye baÅŸkanı “hep eleÅŸtiriyor ve karşı çıkıyorsunuz, öneri getirmiyorsunuz” cümlesiyle Mimarlar Odası’na sitem ediyordu.

Son bir yıldır Mimarlar Odası’na getirilen bu konudaki eleÅŸtirilere bir açıklık kazandırılması gerekmektedir.

Mimarlar Odası sadece eleÅŸtiri mi yapmaktadır? Öneri yapmamakta mıdır? Yani Mimarlar Odası kolaycı bir karşı çıkma politikasını mı tercih etmektedir?

ÖrneÄŸin,
• Sulukule’de: oradaki insanlar dışlanmadan ,onlarla tartışarak ve ikna edilerek onlar için proje hazırlanmalıdır,
• HaydarpaÅŸa’da: burası çalışan bir liman ve gar olması dolayısıyla dünyanın önemli endüstriyel miraslarındandır, böylece kalmalıdır,
• Tarlabaşı’nda; yenileyerek koruma deÄŸil, korunarak yenileme olmalıdır, bu evleri yıkmadan bu haliyle restore etmek gerekir,
• Demek aslında öneri getirmek deÄŸil midir?
• Bu örnekler çoÄŸaltılabilir ancak öneri ile proje hazırlamak karıştırılmamalıdır.

Bazı kiÅŸiler kentin bir parçasını deÄŸiÅŸtirmek, dönüÅŸtürmek veya yenilemek isteyebilirler. Ama bazı kiÅŸiler de bu isteÄŸin tersinin doÄŸru olduÄŸunu savunabilirler. Aslında her iki düÅŸüncede öneridir. DeÄŸiÅŸtirmek isteyenlerin ,bu deÄŸiÅŸim için bir proje hazırlatmaları gerekmektedir ki, bu çalışma için de gerekli verilerin toplanması ihtiyacı doÄŸmaktadır. Konu aslında oldukça basittir, karmaÅŸa çıkarmaya hiç gerek yoktur.

Mimarlar Odası’na, sürekli “öneri getirmiyorsunuz” eleÅŸtirisini yapanların içinde samimi olanlar kadar, olmayanlar da bulunmaktadır. Samimi olmayanların amacı kurumu proje hazırlamaya zorlayarak, projeyi tartışır duruma getirmektir. Yani bu ÅŸekilde, öneri kısmı kabul edilmiÅŸ, projeyi tartışmaya baÅŸlar hale gelinmiÅŸ olunacaktır.

ÖrneÄŸin: Kadıköy’de tarihi KuÅŸdili Çayırı’nın eski çayır ve koruluk haline getirilerek kentin ortasında bir vaha yaratılmasını istemek önerisine karşın,o alana inÅŸa edilmek istenen alışveriÅŸ merkezinin projesini tartışmak apayrı davranış biçimleridir. Projenin güzel mi, deÄŸil mi, fonksiyonel mi, deÄŸil mi ÅŸeklindeki tartışmasına açık olunduÄŸunda o alanın eski haline getirilmesinden vazgeçildiÄŸi gerçeÄŸi ortaya çıkmaktadır. Zira artık yapılması düÅŸünülen proje tartışılmaktadır.

Mimarlar Odası bu noktada katı olmaktadır. Bu katılık bazı çevrelere sempatik gelmeyebilir. Bu çokta doÄŸaldır. Ancak konularla direkt ilgili olan ve yapılan projelerden çok olumsuz etkilenecek olan halka ise sempatik gelmektedir. Amaç, kamu ve toplum yararı olduÄŸuna göre bu davranış biçiminin doÄŸruluÄŸu ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca bu projeler hazırlanırken sadece kağıt üzerindeki verilerle yetinmenin de yanlış olduÄŸunu bilmek gerekmektedir. Proje hazırlanan bölgenin insanları ile de konuÅŸulmalı, tartışılmalı ve onların ikna edilmeleri saÄŸlanmalıdır. Bu anlamda örneÄŸin: Kartal’a kentsel dönüÅŸüm projesi hazırlayan Zaha Hadid bırakın Kartallılarla konuÅŸmayı, arabasından inip Kartal’ın toprağına ayağını basmış mıdır?

Ancak bütün bunlardan hiçbir zaman, eleÅŸtiri yapanların ifade ettiÄŸi ÅŸekilde, öneride bulunulmamalı anlamı da çıkarılmamalıdır. Mimarlar Odası, olanakları elverdiÄŸi oranda bu konuyu göz önüne almaya devam etmelidir.

Gerek kentimizde, gerekse ülkemizde deprem sonrası deprem bahane edilerek kentsel dönüÅŸüm ve kentsel yenileme projelerinin ortaya saçılması neredeyse depremin bir kurgu olduÄŸunu akıllara getirmektedir. Çünkü deprem bu projeleri gerçekleÅŸtirmek isteyenlerin iÅŸine o derece yaramıştır ki. Ancak herkes ÅŸunu bilmektedir ki gerek yaÅŸadığımız, gerekse beklediÄŸimiz depremler gerçektir.

YaÅŸadığımız deprem gerçeÄŸinden hareketle beklediÄŸimiz deprem için halkı dışlamadan yapılması gerekenler bunlar deÄŸildir. Kentli olmadan kent olmaz prensibini bir kenara atarak kenti ve kentliyi dönüÅŸtürmek istemek kente de kentliye de açık bir ihanet deÄŸil midir?

İstanbul’umuzu ele alırsak, bilinen tarihi 2.700 yıl olan bu kenti, rantı çok fazla düÅŸüncesiyle alt üst ederek baÅŸkalarına satmak istemek en azından burada yaÅŸayan insanlara çok büyük haksızlık deÄŸil midir?

Kentteki insanların kendi zararlarına olan bu durum toplum mühendisleri tarafından medyada yararlarınaymış gibi sunulmaktadır. İnsanlar baÅŸlarına gelecekleri ancak her ÅŸey olup bittikten sonra anlayabilmektedirler. İşte burada konuyu bilen insanların ortaya çıkarak halkı aydınlatması gerekmektedir ki Mimarlar Odası da bunu yapmaktadır. Aslında aydın olmanın gereÄŸi de halkı en azından kendisiyle ilgili konularda bilgilendirmek ve aydınlatmaktır.

İstanbul binaları ve insanları ile bir bütündür. Bu iki unsurun deÄŸiÅŸtirilmesinin doÄŸuracağı sonuç, bir kent Frankenstein’ı yaratmaktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Yıllar önce oynamış olan bu film hatırlanacak olursa, Frankenstein’ın ilk önce kendisini yaratan doktorun katili olduÄŸunu düÅŸünmekte yarar vardır.

EleÅŸtiri ve öneri tartışmasının konuyu nerelere getirdiÄŸi görülmektedir. Demek oluyor ki tartışma çokta satıhta deÄŸildir.

Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: sayý 9, sayý altý, küçük harf "x", sayý sekiz, büyük harf "V", büyük harf "P"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız