Köşe Yazısı

İstanbul’a Dar Gelen Söylemler

Yazan: Nuray Togay Tarih: 18 Eylül 2008
Ä°stanbul gibi yerleÅŸikliÄŸin sürekli seyir halinde olduÄŸu çok katmanlı kentler, tüm akılcı düzen niyetlerine karşın kendi kendilerine geliÅŸirler. Sadece yayıldığı alanın büyüklüÄŸünden dolayı deÄŸil. Ä°stanbul, bir tarafta dışarıda mekan bırakmayacak kapsayıcılıktadır, bütün mekan türleri onun bir iÅŸlevi olarak yaÅŸantıya katıldığı için. DiÄŸer tarafta, içine aldığı yaÅŸantılar (kiÅŸisel anlamda olduÄŸu kadar topluluksal anlamda da) eÅŸ zamanlı bir evrime sahip olmadığı, her bir zaman dilimi kendi mekanını oluÅŸturmaya devam ettiÄŸi için. Buradan karşımıza çıkan, kentsel mekanın zamansal, mekansal ve topluluksal katmanlar yığını ÅŸeklinde oluÅŸtuÄŸudur. Ä°stanbul içinde, birbiriyle iliÅŸkiye gerek duymayan rastgele, üst üste, yan yana geliÅŸleri barındırdığı gibi; kesiÅŸmelere, çarpışmalara, iç içe geçmelere olanak veren bir aradalıkları da barındırır. Dolayısıyla ne bütüncül bir bedene sahiptir, ne de sınırları belirgindir. 

Klasik mimarinin ve onun kent anlayışının aksine, yaÅŸantının örgütlediÄŸi ve örgütlendiÄŸi bu katmanların metropoliten kimlikleri, belirgin olanın deÄŸil, bilinemez ve belirsiz olanın konusudur. Çünkü sayısız toplumsal, ekonomik, politik ve teknolojik deÄŸiÅŸkenin etkileriyle kuÅŸatılmış olan metropoliten hayat toplaÅŸma, dağılma, büzülme ve sıçramalarla, kısacası tüm devingenliÄŸi ile kentsel mekanı sürekli ÅŸekillendirir; kimi zaman bozar, kimi zaman terk eder, sonra tekrar doldurur ve nereyi, ne zaman, nasıl ÅŸekillendireceÄŸi ya da dönüÅŸtüreceÄŸi önceden kestirilemez. Mekan, toplumsal hayatın eylemliliklerine göndermede bulunan salt bir çerçevedir artık bu noktada. Tabii ki sadece bir araç olarak deÄŸil, aynı zamanda doÄŸal ve içgüdüsel eÄŸilimlerimizin yeniden üretildiÄŸi bir yer olarak.

Ä°stanbul'un geçmiÅŸinin anlatısıyla bu çok katmanlı yapı ehlileÅŸtirilmeye, mekanın dinamik yapıları indirgenmeye çalışılsa da, bu tarz geleneksel yazımlar Ä°stanbul’u anlamakta ve anlamlandırmakta gerçekte yetersizdir. Sur dışına çıktıktan sonra kentin tarihi neredeyse biter. Turistik harita sınırına denk düÅŸen tarih yazım sınırı, bilgisini ve ilgisini bir tarafta sur dışındaki bölgelere, diÄŸer tarafta Pendik, Tuzla’ya doÄŸru ilerletmedikçe, kanımca turistik sınırın içinde kalan bölgeyi de yanlış okumaya devam edecektir. Çünkü Ä°stanbul’un fiziksel sınırları yoktur. Kentin coÄŸrafi il sınırı, ilçe ve semt sınırlarından bahsedebiliriz ama bu sınırlar yukarıda bahsedilen mekansal niteliklerden dolayı gerçekte eriyik haldedir. Sınırlarını kimi kez belirgin, kimi kez size kentin neresinde olduÄŸunuzu duyumsatmaktan uzak farklılıklarla sergileyebilir Ä°stanbul. Bunun nedenlerinden biri, çevresini kendine ekleyerek büyümesi, eklediklerini mıknatıs gibi bir noktasında çekmeye devam ederken bir baÅŸka noktasında da çoktan dağıtmaya baÅŸlamış olmasıdır. Dolayısıyla, karşılaÅŸmaların tarzı sürekli deÄŸiÅŸecektir. Biz bunlara bakar ve "deÄŸiÅŸim" deriz. Oysa yıllar içinde pek çok koÅŸulun bir araya gelmesiyle gerçekleÅŸmiÅŸ olandır bize "o gün" gibi gelen.

“Bu kentin hafızası yok” ÅŸeklindeki inanışlara kendimizi kaptırmak yerine, acaba Ä°stanbul’un us ötesi olduÄŸunu ve bilinçaltını kuÅŸatamayacağımızı mı düÅŸünmeliyiz? Kentin her binasının, sokağının, caddesinin, bölgesinin; mimari, fiziki, ekonomik, sosyal kriterler üzerinden envanterini hazırlayabilirsiniz. Ama manyerizmini nasıl ıslah edebilir ve onu nasıl akılcılaÅŸtırabilirsiniz? Bu kentteki insan hallerini, mekanların hallerini, mekanların insanlarla birlikte büründüÄŸü halleri, insanların mekanlarla büründüÄŸü halleri, nesnelerin hallerini, nesnelerin insanlarla birlikte girdiÄŸi halleri, bu akışın ve alışveriÅŸin içindeki yaÅŸamın bilgisini acaba hangi mimarlık ve tasarım bilgisi aracılığıyla tanımlayabilirsiniz?

Ä°stanbul için önerilen sayısız kentsel projenin içeriÄŸine ve o projelere yönelik eleÅŸtirilere ilham kaynağı veren mucizevi ikiliÄŸe, mimari tasarımsal besin kaynağımızı hatırlatmak istediÄŸim için yazıyorum bir taraftan da tüm bunları. Merkez - çeper ikiliÄŸi. Evet Ä°stanbul’da iki ayrı varoluÅŸ tarzı birlikte yaÅŸanmaktadır. Biri kendi kentliliÄŸini kendine göre kurar. Bu despotik, karanlık, heterojen ve parçacı bir yaÅŸantıdır. Öteki irade ise kenti bu ad hoc sıfatlardan arındırmak üzerine kurulu, diÄŸeriyle tabana tabana zıt bir yaÅŸantıdır. Rasyonel ile irrasyonelin kentsel mekanda, kendi farklılıkları içinde bulunma süreklilikleri olarak da ortaya koyulabilir bu durum.

Ä°stanbul metropolü ve bu metropolü oluÅŸturan kent parçaları yıllardır bu ikilikler üzerinden tartışılır. Bir tarafta resmi söylemin aydınlık, temiz, düzenli, bütünsel yani güdümlü mekanları ve onlara eklemlenen parlak düzgün yolları ve oralarda nasıl yaÅŸanacağını öngören tasarımları vardır. Yani kentsel mekanı homojenleÅŸtirme çabası. Karşı söylemi oluÅŸturan öteki tarafta da, hakim ideolojinin çeperdeki sayısız kentsel hayatı ötelediÄŸi ve uzaklaÅŸtırma faaliyeti içinde olduÄŸu, dahası “merkez”in kendinden olmayanı dışlama üzerine kurulu eylemler ve uygulamalar peÅŸinde olduÄŸu savı. Evet doÄŸrudur. Fakat ilginç olan, hakim mimarlık ideolojisine getirilen bu eleÅŸtirilerin yine dönüp dolaşıp ona hizmet etmekten baÅŸka bir iÅŸe yaramadığıdır. Çünkü eleÅŸtirilerin içeriÄŸine bu ikilik “dar” gelir.

Yukarıda kabaca çerçevesini çizmeye çalıştığım gibi, Ä°stanbul üzerine düÅŸünmek aslen bildik kent modellerinden kopuÅŸu gerektirir. Ä°stanbul sadece bu ikiliklerin kenti deÄŸildir. Gerçekte aşılması imkansız merkez - çeper ikiliÄŸi, kentin gerçeÄŸini, yaÅŸamın zeminini ve eylemlerin baÄŸlamını oluÅŸturan bu büyüklüÄŸü kavramakta son derece yetersizdir. Çünkü Ä°stanbul’un merkezi de yoktur. Merkezi çevre, çevre merkezi olabilmektir. Çünkü bu kent, çevre merkeze yerleÅŸirken, merkezin kendini çeperde yeni baÅŸtan kurabildiÄŸi bir yerdir.Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: küçük harf "f", büyük harf "N", sayý 9, büyük harf "D", küçük harf "b", küçük harf "k"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız