Taksim Cumhuriyet Anıtı’nın başına gelenlerin İstanbul’da baÅŸka tarihsel miras eserlerin başına gelenlere bir örnek teÅŸkil ettiÄŸini düÅŸünüyorum. Dikkat ediniz, söz konusu tarihi eser herhangi bir yerdeki sıradan bir yapı deÄŸil, Taksim Meydanı’nın ortasında yeralıyor ve İstanbul’da Cumhuriyet döneminde yapılmış en önemli anıt olma özelliÄŸine sahip. 1934 yılında yapılan bu anıt, heykeltraÅŸ Canonica tarafından tasarlanan heykel ile Mimar Mongeri tarafından tasarlanan çevre düzenlemeler oluÅŸuyordu. Cumhuriyet tarihinin önemli bir simgesi olan bu anıtın üzerindeki her müdahalenin kurulun onayı ve uzmanların gözetiminde yapılması yasal bir zorunluluk olmasına raÄŸmen İstanbul BüyükÅŸehir Belediyesi anıtın parmaklıklarını ilk önce hazır döküm demir parmaklıklarla deÄŸiÅŸtirmeye kalkıştı. Bu uygulama sonucunda heykeli ezen, eÄŸri büÄŸrü bir duvar oluÅŸtu. Yapılan uyarılar ve itirazlar sonucunda eski parmaklıkları yıpranmış vaziyette yeniden yerine kondu. İşin ilginç tarafı aynı gün içinde bu uygulamanın söküldüÄŸü anda dahi, İstanbul BüyükÅŸehir Belediyesi’nin yetkililerinin müteahhiti "geç kalmakla ve itiraz etmeye zaman bırakmakla" suçlamasına tanık olmamızdı. Bu problemin yetkililere intikal etmesinden sonra anıtın restorasyonunun denetim altında yapılacağı söylendi. Hatta bir örnek yapılarak bu uygulama deÄŸerlendirildi. Ancak ne olduysa oldu, bir anda demir parmaklıklar fer forje taklidi ezik profiller ve kaynakla yapılmış son derece niteliksiz bir demir parmaklıkla deÄŸiÅŸtiriliverdi.
Oysa konuyla ilgili STK’ların Koruma Kurulu ve Belediye’ye verdiÄŸi dilekçede demir parmaklıklarda kalın bir tabaka oluÅŸturan boyaların sökülmesi, kaynak kalıntılarının temizlenmesi; yerinden çıkmış bulunan döküm demir rozet, baba ÅŸapkası ve profil demir parmaklık, perçin, mermer baba gibi parçaların bakımının yapılarak yerine konmasını; eksiklerinin tespitler yapılarak soÄŸuk demir iÅŸçiliÄŸi ile ve eldeki orijinallere uygun olarak tamamlanmasını; boya iÅŸlerinin nitelikli bir biçimde yapılması; birim öge restitüsyon örneÄŸinin onaylanmadan uygulamanın yapılmaması gerektiÄŸini ifade edilmiÅŸti.
Taksim Cumhuriyet Anıtı’na bu yapılırsa, diÄŸer anıt yapılara, camilere, Osmanlı eserlerine kim bilir neler yapılır? Anıtın bulunduÄŸu BeyoÄŸlu’ndaki bölge 7.7.1993 gün ve 4720 sayılı kararı ile sit alanı ilan edilmiÅŸ durumda ve anıt olarak "1. sınıf tescilli eser" statüsünde. Yapılan uygulamanın yasal sorumluluklar dahilinde olmadığı görüldüÄŸü gibi, bir anıt için gerekli olan restorasyon/restitüsyon bilgisi ile de uzaktan yakından iliÅŸkisi yok. Uygulama anıtın "anıt olma" vasfını kaybetmesine yol açmış bulunuyor. Bu olay bize bir ders olsun. Anıtın eski parmaklıkları kaybolmadan İstanbul BüyükÅŸehir Belediyesi’ni yaptığı hatayı düzeltmeye ve sorumlular hakkında soruÅŸturma açılması için göreve çağıralım.