Köşe Yazısı

Le Corbusier İzmir'de

Yazan: Gürhan Tümer Tarih: 21 Ocak 2009
Yıllar önceydi. Mimarlar Odası İzmir Åžubesi'nin çıkardığı EGEMİMARLIK dergisinin yayın kurulu toplantısındaydık. Gündemimizde, İzmir'in kalbi sayılabilecek Kemeraltı'nın, kentin o kadim bölgesinin tarihi ve sorunları vardı. 1930'ların, 1940'ların ve 1950'lerin İzmir'ini çiçeÄŸi burnunda, genç mimarlar olarak yaÅŸamış üç meslektaşımız, Rıza AÅŸkan, Harbi Hotan ve Prof. Rauf Beyru konuÄŸumuzdu.

KonuÅŸurken, söz bir ara Le Corbusier'ye, daha doÄŸrusu, bu ünlü mimarın İzmir'e geliÅŸine geldi.

DoÄŸrudan gündemimizde bulunmamasına karşın, bu fırsatı kaçırmadık, deÄŸerlendirdik. Bir baÅŸka deyiÅŸle, bir sözlü tarih çalışması yaptık ve baÅŸka kaynaklarda bulunmayan bilgiler edindik.

AÅŸağıdaki metin, bu süreci özetleyerek yansıtmaktadır.

1922 yangını büyük bir yangındır, kentin büyük bir bölümünü yakıp yıkmıştır. Bıraktığı enkaz uzun süre olduÄŸu yerde kalmıştır. Kentin yeniden imarı gerekmektedir. Ama elde kapsamlı bir imar planı yoktur.

O sıralarda belediyede baÅŸmühendislik görevinde bulunan mühendis Cavit Çeçen, ki Prof.Kazım Çeçen'in kardeÅŸidir, Fransa'da eÄŸitim görmüÅŸtür, oraları bilmektedir. İzmir'in imar planı için Le Corbusier'yi öneren odur.

Bu öneri kabul edilmiÅŸ, Fransa'ya gidilmiÅŸ, Le Corbusier ile konuÅŸulmuÅŸ, olumlu yanıt alınmıştır. Bu iÅŸ için Le Corbusier o günkü parayla 10 000 Lira istemiÅŸtir. Ünlü mimarın bu isteÄŸi İzmir Belediyesi tarafından kabul edilmiÅŸtir.

Gelgelelim, II. Dünya Savaşı patlamıştır tam o sırada ve Le Corbusier'nin geliÅŸi doÄŸal olarak savaÅŸ sonrasına ertelenmiÅŸtir. Konuk mimarı karşılama görevi Fransızca bilen Rıza AÅŸkan'a verilmiÅŸtir. Halit Femir de ona yardımcı olacaktır. Ama AÅŸkan, karşılama grubunda birkaç kiÅŸinin daha bulunmasını istemektedir. O yıllarda ülkemizde yabancı mimarlara karşı Mimarlar BirliÄŸi tarafından bir kampanya yürütülmektedir. Bu nedenle Kemali SöylemezoÄŸlu, Orhan Safa, Kemal Ahmet Aru kampanyayı desteklediklerini söyleyerek Rıza AÅŸkan'ın yapmış olduÄŸu çaÄŸrıya katılmamışlardır. Grup, BoÄŸaziçi'nde AÅŸkan'ın adını anımsayamadığı ama arkadaşı Halit Femir'in bir akrabasının sahip olduÄŸu bir otelde kalmıştır.

İstanbul'u çok beÄŸenmiÅŸtir Le Corbusier. Birçok kroki çizmiÅŸtir ve Ayasofya'nın kolonlarını, kolon aralarını ve daha baÅŸka yerlerini ölçüp biçmiÅŸ, bütün ölçülerin "modulor"a uyduÄŸunu söylemiÅŸtir. Harbi Hotan'ın anlattığına göre, Le Corbusier III. Ahmet ÇeÅŸmesi'nin ölçülerini de üç aÅŸağı beÅŸ yukarı, "modular"a uygun bulmuÅŸtur.

İzmir Kordon'da, ÅŸimdiki İzmir Palas'ın yerinde bulunan ve aynı adı taşıyan otelde konaklatılmıştır konuk. İzmir'de kaldığı süre içinde Kadifekale'ye çıkartılmış, daha baÅŸka yerlere götürülüp gezdirilmiÅŸtir. Le Corbusier "Mimar kalemiyle konuÅŸur," diyerek, İstanbul'da yaptığı gibi İzmir'de de bol bol kroki çizmiÅŸ, notlar almıştır.

Le Corbusier'nin bir filozof olduÄŸunu sık sık yineleyen Harbi Hotan'dan bir öykü:

Projesini Kemali SöylemezoÄŸlu'nun yaptığı, ÅŸimdi orduevi olan, ama ÅŸehir oteli olarak planlanan bina ele alınmıştır bir gün. "Kordon'un deniz manzarasının bir kabahati mi var?" diye sormuÅŸtur Le Corbusier. "Neden?" diye sorulduÄŸunda da, "Kapatmışsınız oraya bakan cepheyi, küçücük pencereler açmışsınız. Böyle olunca, izbe, karanlık yerler çıkıyor ortaya. Hayır, açın, bol güneÅŸ, bol hava alsın," demiÅŸtir.

Le Corbusier ayrıca odaların tefriÅŸini de beÄŸenmemiÅŸtir, çünkü yataklar cepheye, pencerelerin önüne konulmuÅŸtur. Le Corbusier "Seyahate çıkan adam tedirgindir. O nedenle en son düÅŸündüÄŸü ÅŸey yataktır," diyerek o eÅŸyayı geriye çekmiÅŸ, ön tarafa oturma iÅŸlevini yerleÅŸtirmiÅŸtir.

Bir gün de Küçük Yamanlar'a gidilmiÅŸtir. Burası, Karşıyaka yolu üzerinde, pek yüksek olmayan ve körfezi gören bir tepedir. Belediye oraya bir gazino yapmayı düÅŸünmektedir. Harbi Hotan'ın o zamanki düÅŸüncesi, büyükçe, geniÅŸçe bir yapı oturtmaktır tepeye. "Öyle yapmayın, küçük küçük mekânlar yapın buraya, insanlar, sevgililer gelip otursunlar baÅŸbaÅŸa," diye akıl vermiÅŸtir Le Corbusier.

Harbi Hotan'dan dinlediÄŸim kadarıyla Le Corbusier ufak tefek eski evleri beÄŸenmiÅŸtir, resimlerini çizmiÅŸtir. Rıza AÅŸkan ise onun Kemeraltı'ndaki ve baÅŸka yerlerdeki birçok yapıyı "taudis" (kötü durumda, bakımsız yapılar" olarak nitelediÄŸini, söylemiÅŸtir. Konuk mimar İzmir'de 2 hafta kadar kalmıştır. Bu süre, öngörülenden fazladır. Bu kalışın birkaç günü zorunluluktandır. Åžöyle ki: GeliÅŸindeki yol, kentteki konaklama, yeme-içme ve istediÄŸi 10.000 Lira ücret belediye tarafından ödenmiÅŸtir. Sorun, dönüÅŸ parasıdır. Belediyede bu paranın verilip verilmeyeceÄŸi uzun uzun tartışılmıştır. "Encümende tahsisatın" olmadığını söyleyenlerin yanı sıra "Bu kadar gezdi, yedi içti, karşılığında bize ne verdi? Hani nerede planlar?" diyenler de vardır. Le Corbusier "Fransa'ya dönüp çalışacağım ve istediklerinizi 10-15 gün içinde göndereceÄŸim" demiÅŸtir. O arada, Rıza AÅŸkan'ın kendisiyle gelmesini istemiÅŸ, bürosunda birlikte çalışmayı önermiÅŸtir. Ne var ki AÅŸkan bu öneriyi benimsememiÅŸtir. DönüÅŸ parası tartışmaları devam ederken, Le Corbusier belediyeye ÅŸöyle bir öneride bulunmuÅŸtur: "Bana mimar olarak, danışman olarak ödenek veremiyorsanız o zaman beni bir dilenci olarak kabul edin ve bilet paramı fukaraya yardım faslından ödeyin." Sonunda bileti verilmiÅŸtir kendisine.

Le Corbusier daha sonra hazırladığı öneriyi içeren paftaları çok güzel bir ahÅŸap kutu içinde İzmir'e postalamıştır.

Ne var ki, Prof.Beyru'nun da belirttiÄŸi gibi, hayli büyük bir düÅŸ kırıklığı yaratan paftalardır bunlar; çünkü hemen uygulanabilecek bir imar planı beklenirken, genel ilkeleri ortaya koyan bir çalışmayla karşı karşıya kalınmıştır. Bunun üzerine İzmir'in imar planı için uluslararası bir yarışma açılmıştır. Katılımcılara, Le Corbusier'nin çalışmalarını, önerilerini de içeren bir kitapçık verilmiÅŸtir.

Avusturalya'dan bile projelerin geldiÄŸi yarışmayı, kimi söylentilere göre, biraz da jüride bulunan Holzmeister'in etkisiyle bir Türk mimar - ÅŸehirci Kemal Ahmet Aru kazanmıştır. İzmir'de, 1950'den sonra zaman zaman birtakım deÄŸiÅŸiklikler yapılarak uygulanan plan iÅŸte bu plandır.

Son olarak şunu eklemek isterim: Le Corbusier'nin İzmir paftaları belgesel, tarihsel bir değer taşımaktadır. Gel gelelim elimize ulaşmamıştır bunlar.

Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: sayý yedi, sayý iki, sayý dört, büyük harf "H", küçük harf "b", küçük harf "j"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız