Köşe Yazısı

Teoride ve Pratikte Yarışmalar

Yazan: Deniz Dokgöz Tarih: 25 Mayıs 2009
Son yıllarda ulusal mimari proje yarışmalarındaki artış, nitelikli yapılar elde etme arayışını göstermektedir. Kamu kurumlarının proje elde etmek için seçtiği bu yöntem sadece sonuç ürün elde etmek için değil; kültür, sanat, bilim, çevre ve etik değerleri dikkate alan, günümüz mimarlığında örnek gösterilecek ekonomik ve işlevsel bir çözümü zorunlu kılmaktadır. Bu çözümün üretilmesi süreci ise mimarlara mimarlığı yaşama, sorgulama ve sınama olanağı tanımaktadır. Sonuçta bir kamu kurumunun projesini elde etmek için yarışma açmaya karar vermesi -veya kurumun yarışma açmaya ikna edilmesi- mimarlık alanında çok önemli bir olay olarak görülmektedir. Yarışmanın açılması ve birinci projenin seçilmesi adımı olarak nitelendirebileceğimiz bu bölüm, yazının "teorik" olarak tanımlanan bölümünü oluşturmaktadır ve mimarlık için son derece önemli bir olaydır ama yeterli değildir. Esas problem asıl bu noktadan sonra başlayan ve "pratik" olarak tanımlayabileceğimiz, yarışma ile elde edilen projenin uygulanması safhasında gerçekleşmektedir.

Yarışma kültürüne şöyle kısa bir göz gezdirirsek kurumun proje elde etmek için yarışma açmaya karar vermesi, şartnamenin hazırlanması, jürinin oluşturulması, gelen projelerin değerlendirilmesi ve birinci ödüle karar verilmesi süreci, teorik bölümü oluşturmaktadır. Şöyle ki, bu bölüm yarışmanın ilanından itibaren -konu ile ilgilenen- tüm mimarların yarışma hakkında bilgi edinebildiği, tartışabildiği, eleştirebildiği, olabildiğince yarışma hakkında fikir yürütebildiği, sonuçların açıklanmasından sonra ise katılan projelerin değerlendirebildiği, tartışılabildiği şeffaf bir bölümü oluşturmaktadır. Fakat bundan sonraki süreç sadece birinci olarak müellif olmaya hak kazanan mimar ile kurum -artık işveren de diyebiliriz- arasında geçen, toplumsal bilgilenmeye kapalı bir süreci kapsamaktadır. Ve bu süreç mimari projenin adım adım değişebildiği, o projeye yarışmada ödül kazandıran tüm niteliklerinin erozyona uğratılabildiği sancılı bir zaman dilimini ortaya koymaktadır. Ve ortaya çıkacak sonuç ürün müellif ve işveren dahil hiç kimseyi memnun etmeyecek bir yapıya dönüşebilmektedir. İşte bu noktada yapılması gereken çalışmalar nedir, neler olmalıdır? Bunların tartışılması ve yarışmalar düzeneğinin daha doğru işlemesi için yeni çözümler üretilmesi gerekmektedir.


Pendik Belediyesi Yeni Hizmet Binası Ulusal Mimari Proje Yarışması Birincilik Ödülü, Yarışma Projesi Perspektifi.

Konuyu yakın tarihli ve benim de süreç içerisinde bulunduğum bir yarışma projesi ile detaylandırmaya çalışalım. 2005 yılında Pendik Belediyesi Yeni Hizmet Binası Ulusal Mimari Proje Yarışması Birincilik Ödülü alan proje (Deniz Dokgöz, Ferhat Hacıalibeyoğlu, Orhan Ersan) ortak bir jüri raporu hazırlanmamasına rağmen, projenin hangi nedenlerden dolayı birincilik ödülüne değer görüldüğü, jüri üyelerinin kişisel görüşleri ile proje raporunda belirtilmişti.


Pendik Belediyesi Yeni Hizmet Binası Ulusal Mimari Proje Yarışması Birincilik Ödülü Yarışma Projesi Perspektifi.

Bu rapora göre "...belediye hizmet binasının halkla ilişkili Meclis gibi bölümleri kitle bünyesinde planlayıp ancak ana kitleden kısmen ayırarak üçüncü boyutta temsil gücünü artıran bir anlayış ortaya koyması ve alçak bina ile yakın çevre siluetiyle yarışmayan bir mimari kurgu oluşturması..." 1

"...Kazanılan alt zemin sayesinde binanın toplam kat yüksekliğinin azaltılması, binanın içini rahatlatmaktadır. Binanın biçimlenişinde ve mimari dilinin oluşturulmasında seçilen sade ancak olgun yaklaşım projenin en önemli olumlu özelliklerinden biridir...." 2
"...Dağılım ilişkilerinin ve iç mekan çözümlerinin iyi olması..." 3

gibi görüşler projenin neden birincilik ödülü aldığına dair jüri üyelerinin yorumlarını içermektedir.


Pendik Belediyesi Yeni Hizmet Binası Ulusal Mimari Proje Yarışması Birincilik Ödülü, Uygulama Projesi Perspektifi.

Jüri tarafından oluşturulan bu raporlar yazının "teorik bölüm" olarak tariflenen aşamasının son noktasını oluşturmaktadır. Bundan sonraki süreç ise pratik bölüme girmektedir. Şöyle ki, yarışma biter ve müellif yarışmayı açan kurum -işveren- ile karşı karşıya kalır, tıpkı bizim Pendik Belediyesi ile karşı karşıya kalmamız gibi. Bu süreç oldukça meşakkatli ve önünüzü göremediğiniz bir süreçtir aslında. Öncelikle Bayındırlık veya Mimarlar Odası'nın yönetmeliklerine göre uygulama projesinde alacağınız ücretin direk olarak size verilmeyeceği söylenir, bu ücret üzerinden tıpkı bir ihale süreci gibi pazarlık yapılarak kırım yapılması istenir. Tabii siz bu konu hakkındaki tecrübesizlikten dolayı önce bir şaşırırsınız ve ne yapacağınızı bilemezsiniz. Kurum ise size "Kırım yapmazsanız bu işi size vermeyiz, zaten piyasada ihale ile bu işi alsanız çok daha fazla kırım yapardınız" şeklindeki konuşması ile pazarlık konusunu sonlandırır. Tecrübesiz ve genç müellifler arkalarında herhangi bir destek görecek kurum veya kişi bulamamaktan dolayı kırım yapmayı mecburen kabul eder. Yarışmalar pratiğinin ilk süreci sıkıntılı başlamıştır, devamı ise aslında daha da sıkıntılıdır. Kurum ve kurumdaki en yetkili kişi projeyi eline alır ve isteklerini belirler. Ve bu istekler Pendik Belediyesi yarışma projesini size kazandıran mimari nitelikleri alt üst eden değişiklikleri içerebilir. Şöyle ki: Özellikle jüri raporunda belirtilen halkın yoğun kullanıldığı mekanların belediye hizmet binasından kopartılması ile yaratılan kamusal mekanlar, başkanın "Benim odam burada yer alsın, yemekhane belediye binasının tepesine gitsin" şeklindeki zorlamaları ile ilk erozyona uğrar. Metrekare bazında yeni birimlerin açılması gerektiği belirtilerek kat sayısının artırılması talep edilir. Daha sonra ise kurum yöneticilerinin ideolojik istekleri bay ve bayan tuvaletlerinin yan yana olmaması gibi orijinal mimari çözümlemeler devreye girer. Ve en son noktada da binanın geleneksel bir cephe kurgusu ile oluşturulması istenir. Tüm bu zorlamalar karşında taviz verebileceğiniz ve veremeyeceğiniz konularda sıkı bir pazarlık başlar. Fakat tüm bu pazarlıklarda koz idarenin elindedir. Sonuç olarak törpülenmiş ve erozyona uğramış yarışma projesinin uygulama safhası bitmiştir.


Pendik Belediyesi Yeni Hizmet Binası Ulusal Mimari Proje Yarışması Birincilik Ödülü, Uygulama Projesi Perspektifi.

Teorik safha çokça tartışılıp çözüm önerilerinin üretildiği ve paylaşıldığı bir safha olurken, pratik kısım ise gizli ve ikili ilişkilerle çözülmeye çalışılan bir safha olarak hafızalara kazınmaktadır. Bu noktada yarışmalar düzeninin daha düzgün işlemesi ve ortaya çıkacak yapının gerçekten mimarlık alanında bir söz söylemesi düşünülürse, yarışma projelerinin pratik bölümü de tartışılmalı ve aksayan yönleri ile ilgili mutlaka çözümler üretilmelidir. Konu hakkında akla gelebilecek ilk ve en basit çözüm ise, jüri başkanının veya jüride yer alan bir jüri üyesinin projeyi kuruma detaylı olarak tanıtması, hangi nedenlerden dolayı projenin birincilik ödülüne değer görüldüğünün detaylı olarak anlatılması, tüm uygulama sürecinde müellif ve idare ile birlikte görev alması ve jüri üyesinin bu görev tanımının net olarak şartnamede tariflenmesidir. Tüm bu süreçler sağlıklı işlediği zaman yarışma ile elde edilen projenin uygulandığı zaman mimarlık camiası adına ses getirmesi kuvvetle muhtemeldir.

Tabii ki yarışmalar düzeni içerisinde pratik olarak adlandırılan tüm bu süreç yarışmayı açan her kurumda farklılıklar göstermektedir. Örneğin aynı ekibin kazandığı Dışişleri Bakanlığı Kongre Merkezi Mimari Proje Yarışması'nda idare ve müellifler arasında geçen diyaloglar, yarışmada ödül alan projenin aslına sadık kalınarak aynen uygulanması yönünde şekillenmiştir. Bu durum da bana "İstisnalar kaideyi bozmaz" özlü sözünü anımsatmaktadır.

1 Selamettin Şerifoğlu, Pendik Belediyesi Yeni Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması Jüri Raporu, sf. 20
2 Hüseyin Kahvecioğlu, Pendik Belediyesi Yeni Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması Jüri Raporu, sf. 22
3 Fehmi Kızıl, Pendik Belediyesi Yeni Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması Jüri Raporu, sf. 14

Konuyla Ä°lgili Linkler
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: sayý sekiz, sayý yedi, sayý dört, büyük harf "A", küçük harf "v", küçük harf "e"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız