Köşe Yazısı

Ä°ustinianus ve Prokopius

Yazan: Gürhan Tümer Tarih: 5 Kasım 2010

İ.Ö. 6. yüzyılda yaşamış bir Bizans tarihçisi olan Prokopius'un yapıtları genellikle üç ana bölüme ayrılabilir: Birinci bölüm sekiz ciltten oluşan Polemoi (Savaşlar), altı ciltten oluşan Peri Ktismaton (Yapılar) ve ölümünden sonra yayınlanan Anekdota (Anekdotlar) ya da Mystike Historia (Gizli Tarih).

Konunun ilginç olan ve bizi ilgilendiren yönü, Prokopius'un bir kitabında Peri Ktismaton'da İmparator İustinianus tarafından yaptırılmış binalardan söz açması ve bu kitaplarında öve öve göklere çıkardığı İmparatoru, "Gizli Tarih" sayfalarında kıyasıya eleştirmesi, onu yerden yere vurmasıdır.

Örneğin şu satırlar yazarın Yapılar adlı yapıtından alınmıştır:

"Bir zamanlar Bizans'ta en aşağılık liderlerle ayaktakımı İustinianus'a karşı gelerek, savaşlarla ilgili kitaplarımda belirttiğim üzere Nike İsyanı adıyla bilinen ayaklanmayı çıkarttılar. Sadece İmparator'a karşı değil Tanrı'ya karşı da olduklarını gösteren bu kişiler çılgınlıkla harekete geçerek Hıristiyan Kilisesi'ni ateşe vermekte tereddüt etmediler. Tanrı'ya en uygun ad olan Bilgelik (Sophia Sophia) adını verdiler. Ama Tanrı, yenilendiğinde, tapınağın ne kadar güzel olacağını önceden görerek, bu kadar büyük bir günaha izin vermişti. Böylece, bu saygın kilise kül yığını olarak kaldı ama İmparator İustinianus çok geçmeden kiliseyi [...] yeniden yaptırdı.

İmparator İustinianus, yakınındaki en önemli kiliseyle (Ayasofya ile) birlikte yanmış olan Eirene Kilisesi'ni daha büyük olarak yeniden yaptırdı. Öyle ki Bizans'ta Sophia Tapınağı dışında kiliseler arasında onunla büyüklük açısından yarışacak başka kilise yoktu.

İmparator'un eserleri (...) Ares'in Evi olarak adlandırılan eve kadar olan Tunç Kapı denilen kapıyı, Saray'ın ötesindeki Zeuksipps Hamamları'yla büyük sütun sıralı stoaları (porticus) ve bunların Constantinus'un pazaryeri olarak bilinen yere kadarki her iki yanında yer alan her şeyi içerir. Bunlardan başka İmparator, Saray'ın yakınında Hormisdas Evi olarak bilinen evi bütünüyle değiştirdi ve imparatorluğa yaraşan bir görkemle Saray'a kattı. Bu yapının genişliğini arttırdı ve böylece onu daha çok hayranlık uyandıran bir hale getirdi.

İmparator İustinianus, böylece Constantinopolis'i ve onun dış mahallelerini tapınaklarla süsledi; yaptırdığı diğer yapıları tek tek saymak yersizdir. Kısaca söylemek gerekirse kentin ve özellikle sarayın yangında yerle bir olmuş olan büyük bir bölümü daha zarif biçimde yeniden yapılmıştır."

Prokopius'a göre İustinianus yalnızca görkemli yapılar yaptırmakta, bir başka deyişle, Bizans Mimarisi'ne katkılarda bulunmakla kalmamış, vatandaşlarına sosyal hizmetler de sunmuş, örneğin iki kilise arasında kalan bir imarethaneden çok yoksul kişilere ve hastalara hizmet verilmesini sağlamıştır.

Prokopius Gizli Tarih adlı kitabında ise şunları yazar:

"İustinianus, Bizanslılar'ın başına şimdiye kadar hiçbir dönemde görülmedik kadar çok ve ağır felâketler getirdi. İnsanları kaygısızca ölüme atmaktan, başkalarının mallarını yağmalamaktan çekinmezdi. Ona göre, her gün binlerce kişinin hayatını yitirmesinin hiçbir önemi yoktu. Düzenin yerleşmiş kurumlarını korumanın da bir anlamı yoktu, onun gözünde bu yüzden sonu gelmez yenilikler başlıca öğretiydi. Tek kelimeyle, değerli kuruluşların eşi bulunmaz yıkıcısı oldu. [...] Bu İustinianus'un elinden koca Bizans İmparatorluğu'nda kurtulabilen tek kişi yoktu. [...] İnsan soyunda etkilemediği kimse kalmadı. Kimini gerekçesiz öldürdü, geri kalanını öyle yoksul kıldı ki ölmediklerine pişman olacak kadar perişan oldular. Gerçekte hangi tür ölümle olursa olsun yoksulluklarına son verilmesi için yalvardılar. Kiminin hayatları gibi malları da ellerinden alındı.

İustinianus' un tahta geçer geçmez her şeyi karıştırması için, kısa bir süre yetti de arttı bile. Yerleşmiş gelenekler toptan bir yana atılırken, o zamana kadar yasak olan şeyler teker teker yeniden günlük yaşama sokuldu. Sanki o her şeyi yeni biçimlere sokmak koşuluyla bu göreve getirilmiş ve yetkilerle donatılmıştı. Ulusun işlerini uzun zamandır gören birtakım devlet daireleri kaldırıldı, yerine yenileri konuldu. Ülkenin yasaları ve ordunun durumu da aynı saldırıya uğradı. Bütün bunlar adalet gerektirdiği için ya da kamu çıkarı zorladığı için değil ama her şey yeni bir görünüm alır da gelecekte İustinianus'un adı anılır diye yapılıyordu."

Acaba bizde, günümüzde de "Gizli Tarih" yazanlar var mıdır? Eğer varsa, gerçek onların yazdıklarında mıdır, yoksa öteki tarihçilerin yazdıklarında mı?

Bu soru, yanıtlanması oldukça güç bir sorudur.

Åžairin Balkonu
Doğan Hasol Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü' nde balkonu şöyle tanımlar:

"Bir binanın üst katlarından dışarıya doğru çıkmış önü ve yanları korkulukla çevrili yer."

Balkon, mimari bir öğedir; dolayısıyla doğal olarak mimarların ilgi alanı içine girer. Ancak kimi şiirlerde de balkona rastlanır. Örneğin, Nazım Hikmet "Balkon" adlı şiirinde,

"Kurort-Varna'da, Balkan-Turist'te balkondan bakıyorum" der.

Baudelaire'in de aynı adı taşıyan bir şiiri vardır. O şiirin bir dizesi şöyledir:

"Ve bir balkonda geçen, pembe buğuyla dolu"

Sezai Karakoç'a gelince onun "Balkon" başlıklı şiiri şaşırtıcı imgelerle doludur:

"Çocuk düşerse ölür çünkü balkon
Ölümün cesur körfezidir evlerde.
Yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların
Anneler anneler elleri balkonların demirinde.

İçimde ve evlerde balkon
Bir tabut kadar yer tutar
Çamaşırlarınızı asarsınız hazır kefen
Şezlongunuza uzanın ölü

Gelecek zamanlarda
Ölüleri balkonlara gömecekler
Ä°nsan rahat etmeyecek
Öldükten sonra da

Bana sormayın böyle nereye
KoÅŸa koÅŸa gidiyorum
Alnından öpmeye gidiyorum
Evleri balkonsuz yapan mimarları"

Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: sayý üç, küçük harf "x", küçük harf "p", küçük harf "w", büyük harf "J", büyük harf "R"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız