Köşe Yazısı

Kent böyle mi planlanır?

Yazan: Korhan Gümüş Tarih: 7 Ocak 2004

1 Ocak 2004 günü Radikal'in 3. sayfasında "Bu Galata'yı tanıdınız mı?" baÅŸlıklı bir haber çıktı.

Bu haberde İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre ve Åžehircilik Uygulama AraÅŸtırma Merkezi'nin İstanbul BüyükÅŸehir Belediyesi için yaptığı bir projeden sözediliyordu. "Londra ve Paris'te uygulanan yöntemle incelenen Galata sanal ortamda en ince ayrıntısına kadar" tasarlanmış.

Proje gerçekleÅŸtiÄŸinde Galata "muhteÅŸem bir turizm merkezi" olacakmış.

Galata'nın "nasıl bir kentsel dönüÅŸüm yaÅŸaması gerektiÄŸi bilgisayar ortamında, simülasyon yoluyla " deÄŸerlendirilmiÅŸ. AraÅŸtırma merkezi "tarihi özelliklerine raÄŸmen büyük bir çöküÅŸ yaÅŸayan Galata'yı insan hareketliliÄŸini artırarak canlandırmayı" amaçlıyormuÅŸ. Uzmanlar bunu gerçekleÅŸtirmek için Galata'yı "dünü, bugünü ve yarınını insan ölçeÄŸinde test ederek incelemiÅŸ…" Habere eÅŸlik eden fotoÄŸraflarda ise Büyük Hendek Caddesi'nin renklendirilmiÅŸ cepheleri yeralıyor. Zemin döÅŸemesi yer yer kırmızı ve sarı döÅŸeme kaplamaları ile süslenmiÅŸ, binalara çeÅŸitli renkler verilmiÅŸ.

"Avizecilerin yerine butik oteller" baÅŸlığı altında ise "avizeciler ve elektrikçiler gibi bölge ile uyumsuz olan iÅŸletmelerin yerine butik oteller, hediyelik eÅŸya dükkanları, kafeteryalar, eÄŸlence yerlerinin açılmasının teÅŸvik edileceÄŸi" belirtiliyor.

Bu kararları kim, nasıl almış? FotoÄŸraflarda gördüÄŸümüz yer döÅŸemesi tasarımlarına kim, nasıl karar vermiÅŸ, neyin bölge için uyumlu, neyin uyumsuz olduÄŸu nasıl belirlenmiÅŸ? Bu soruların cevabı ne yazık ki bu haberde yeralmıyor. Yalnızca bir uzmanlık kuruluÅŸunun yaptığı bir takım deÄŸerlendirmeler var. Üniversitenin araÅŸtırma merkezi Galata için neyin iyi ve neyin kötü olduÄŸunu belirlemiÅŸ. Bir takım kiÅŸiler üniversite adını kullanarak bir kamusal ürün olan proje hizmeti yerine kendi tercihlerini, tıpkı özel bir ürün gibi dayatıyorlar.

BaÅŸka bir baÅŸlık ise "Avrupa BirliÄŸi'nin desteklediÄŸi yöntem". Bunu da söylediniz mi, iÅŸ tamam. Böylece üniversite adının yanında Avrupa BirliÄŸi'nin desteklediÄŸi bir yöntem olduÄŸunu söylediniz mi projenin meÅŸruiyet ihtiyacı karşılanmış oluyor.
Oysa Avrupa BirliÄŸi'nin uyguladığı ÅŸehircilik yöntemlerinin bir bilgisayar programına indirgenmesine en çok ÅŸaşırması gereken uzmanlar olmalı. Çünkü Avrupa BirliÄŸi'nde bir projede yeralan tasarım paketlerinin katılımcı yöntemlerle nasıl geliÅŸtirildiÄŸini, kamusal alana dair profesyonel proje hizmetlerinin hangi yöntemlerle elde edildiÄŸini, üniversitelerin sivil aktörlerlerin yerine geçmek ÅŸöyle dursun, nasıl bilgi paylaÅŸtıklarını en iyi bilmesi gerekenler onlar. Bu projeyi üniversite adına hazırlayanlar, Avrupa BirliÄŸi'nde uygulanan ÅŸehircilik yöntemleri ile burada uygulanan yöntemin birbirlerinin tam karşıtı olduÄŸunu gizlemek için bayağı bir uÄŸraÅŸ vermiÅŸ olmalılar. Çünkü Avrupa BirliÄŸi'nde ÅŸehircilik projeleri her zaman gerçek aktörlerle tartışılarak ve bir temsil olduÄŸu sürekli sorgulanarak geliÅŸtirilir.

Avrupa kentlerinde projeler böyle mi yapılıyor?
Bu proje her ÅŸeyden önce bir bilimselcilik yanılsaması yaratıyor. "Bilgisayara ilgili girdileri verelim, cevabı bilgisayardan alalım" gibi bir yaklaşım sözkonusu. Bu sistemde doÄŸal olarak farklı çıkarları olan, farklı amaçları ve dinamizmleri olan sivil aktörlere yer yok. (Bir bilgisayar programından bu beklenebilir mi?) Bilgisayar kendi başına bu görüÅŸleri temsil edemez, bu görüÅŸleri paylaÅŸtıramaz. Bu ortama ancak buradaki kamusal alanları kullanan yayaların, park eden araçların sayısı, binaların cepheleri, planları ve kullanım biçimleri iÅŸlenebilir. Bu tür yöntemleri profesyoneller zemin etüdlerini, arazi kullanım biçimlerini, bölgenin nüfus özelliklerini, ulaşım sorunlarını deÄŸerlendirmek için elbette ki kullanabilirler.

Bu tür teknikler ancak projelendirmeye yardımcı olur, ancak bir proje vizyonu gerçek aktörlerle oluÅŸturulur. Bir takım uydu kentler, siteler için bu tür tasarım uygulamaları yapıldığı görülmüÅŸtür. Ama bir kent merkezinden sözediyorsak, bu projede sergilenen yöntem, insanları yanıltmaktan baÅŸka bir iÅŸe yaramaz.

Asıl sorun İstanbul'un önemli bir kent merkezinde yapılan bu tür bir projenin hiçbir heyecan yaratıcı tarafının bulunmaması: Burası bütün sorunlarına raÄŸmen, burada saÄŸlıklı olmayan koÅŸullarda üretim yapan, satan, tüketiciyi cezbeden bir merkeze dönüÅŸmüÅŸ ise, insanları buradan dışlayarak, "ben burayı kafe, otel, restoran yaptım" diyerek sorunlar çözülemez. Zor olan kent merkezinin bu önemli parçası için bir proje çizerek "burası böyle olsun" demek deÄŸil, bütün zorluklara raÄŸmen burada geliÅŸmeyi düzenleyici bir çalışma yapabilmektir. Heyecan verici olan budur. Oysa bu projenin böyle bir zorlayıcı ve heyecan verici bir yönü yok. Bu proje tıpkı sokak köpeklerinden kurtulmak için onları öldürmeyi öneren çözümlere benziyor. Bu tür projeler kafa çalıştırmayı deÄŸil, iÅŸin kolayına kaçmayı öneriyor.

Bu yöntemle kenti planlamaya kalkışmak, her ÅŸeyden önce iÅŸin kolayına kaçmaktır. İş yeri sahipleri, mülk sahipleri, kiracılar, vatandaÅŸlar ile karşılaÅŸmak, sorunları ortaya koymak, çeliÅŸkileri saptamak, karar sürecine her türlü kamu yararı kavramını temsil eden grupları katmak evet, zor bir iÅŸtir. Ancak bir kente, kent merkezine de baÅŸka türlü yaklaşılamaz. Çünkü bir yaÅŸam alanını yaÅŸam alanı yapan organik bir geliÅŸme sürecidir. Hayatın kendisini yaÅŸamın gerçekliÄŸinden bağımsız planlamaya kalkışmak olsa olsa 'asker kafası'dır. Bu yaklaşım "pis, zararlı, uygun olmayan" diyerek ele aldığı konuya dokunmayan, geliÅŸmeyi düzenlemek yerine otokratik, tepeden inme çözümler üreten ve hayatı temsil etme kabiliyeti olmayan bir yaklaşımdır. Bir bilgisayar programı ile kenti düzenleyebileceÄŸini zanneden kafa ile 'asker kafası' birbirlerine çok benzeÅŸir. Bu yöntemin Avrupa BirliÄŸi'nin desteklediÄŸi ÅŸehircilik yöntemleri, yerel kalkınma projeleri ile uzaktan yakından bir benzerliÄŸi olamaz. Bir bilgisayar programını kullanmak, yöntemsel araçları, siyasal temsili demokratikleÅŸtirmek anlamına gelmez.

Söylemek gerekir ki, Avrupa BirliÄŸi kentlerinde böyle bir proje hazırlama yöntemlerini savunacak en son kurumlar üniversiteler ve onların araÅŸtırma merkezleridir.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: küçük harf "d", sayý üç, küçük harf "n", büyük harf "K", büyük harf "P", sayý beþ

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız