Köşe Yazısı

Tasarımsızlık ve YTL

Yazan: Aydan Balamir Tarih: 1 Ocak 2005

Yeni Türk Liramız hayırlı olsun. Tanıtımı için yeterince bilgilenme yapıldı gazete-televizyon-Internet aracılığıyla. Tasarımları konusunda da yazılıp çizilmiÅŸtir mutlaka, ben izleyemedim. Ama bu ülkenin en iyi tasarımcılarına ve sanatçı, iletiÅŸimci, düÅŸünür kesimine danışılsa idi, ulusal bir yarışma ve ardından yapılacak forumlarla konu herkese maledilse idi, haberim olurdu herhalde.

Kentlerimiz, parklarımız, kaldırımlarımız, konut sitelerimiz, okullarımız, ders kitaplarımız nasılsa, paralarımız da öyle. Tasarım fukarası, tasarımcı yoksunu. Ortak paydaları tasarlanmamışlık. Mesleki hizmet alımına bakılıp da ‘tasarlanmış’ olduÄŸu yasal olarak iddia edilebilir bazılarının; mimarı var mı var, bir grafikere ödeme yapılmış mı yapılmış, gönüller rahat. Ä°ÅŸinin ehli olmayan birilerine, en ucuza maletme güdüsüyle, ve genellikle tarif-talimat üzerine, nasıl denk gelirse iÅŸte öyle, ısmarlama yaptırılmış iÅŸler. Kitlesel kullanıma sunulan, çabuk tüketilip unutulacak türde olmayan, herkesi doÄŸrudan ilgilendiren geniÅŸ çaplı iÅŸlerin kamusal alana taşınmadan çırpıştırılıp yapılıvermesi... Euro tasarımı için Avrupa çapında açılan yarışmayı ve ardından gelen yaygın tartışmayı düÅŸünün bir de.

Banknotlar için ana karar, eskiyi büyük ölçüde sürdürüp kafayı karıştırmamak ÅŸeklinde özetlenebilir. Tanıması, alışması kolay olsun diye, toplam altı banknotun dördü esas olarak aynı, ikisi (50 ve 100 YTL) yeni giriyor hayatımıza. Köklü bir deÄŸiÅŸikliÄŸe, yenilenmeye gerek görmeyen muhafazakarlardan olabilirsiniz; ama fırsattan istifade iyileÅŸtirici revizyonların yapılmasına, tasarımın inceltilmesine de karşı deÄŸilsinizdir. O zaman, diyelim ki genel kompozisyon korundu, bir standart oturtup çizgiyi geliÅŸtirmek mümkün deÄŸil miydi? Ön yüzde para deÄŸerinin rakamla yazılış biçimlerine bir bakar mısınız:

-- üç kere yazılı olduÄŸu banknotlar: 1, 50, 100.
-- iki kere yazılı olduğu banknotlar: 5, 10, 20.
-- saÄŸ üst köÅŸede yazılı olduÄŸu banknotlar: 1, 5, 20, 50, 100.
-- sol üst köÅŸede yazılı olduÄŸu banknotlar: 10, 50, 100.
-- saÄŸ alt köÅŸede yazılı olduÄŸu banknotlar: 10, 50.
-- sol alt köÅŸede yazılı olduÄŸu banknotlar: 1, 20, 50, 100.
-- altta ortaya doğru yazılı olduğu banknotlar: 5, 100.
-- en ortada yazılı olduğu banknot: 1.

Para deÄŸerinin yazıyla veriliÅŸ biçimlerinin haritasını da ekleyip konuyu uzatmayayım. Yazı ile rakamın birarada olma ve ayrı tutulma hallerinin dökümünü ise, sabrımı aÅŸacağı için baÅŸtan reddetmiÅŸtim. Yukardaki rakamlı yazı dökümü, ön yüz içindi. Arka yüze gelindiÄŸinde yapanların da nefesi kesilmiÅŸ olmalı ki, tipolojide bir durulma var. DeÄŸerin rakamla saÄŸ üst ve sol altta, yazıyla saÄŸ altta bulunduÄŸu banknotlar ezici çoÄŸunlukta (1, 5, 10, 20, 100); bir tek 50'likte her üç köÅŸeye de rakam yerleÅŸmiÅŸ olduÄŸundan, yazılı deÄŸer tek satır olarak alta konabilmiÅŸ. Ön ve arka yüzlerdeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ibaresi ile seri numarasının konumlanış çeÅŸitlerine hiç girmeyeyim; geliÅŸigüzelliÄŸin algoritmasını çıkarmak için harcanacak vakte yazık.

Kısacası bir standart yok. Miktarı okumak için bile bakılacak belli bir yer yok, hep deÄŸiÅŸiyor. Bir seri böyle mi tasarlanır? Belli ki yapanların (tasarlayanlar diyemiyorum) tasarım nosyonu biraz zayıf. Tasarımın geliÅŸkin bir konsepte, tematik kurguya gereksinimi olduÄŸunu geçelim; daha düzen, disiplin, sistem gibi temel kavramlar yerleÅŸmemiÅŸ. Klasik kavramların reddi üzerine geliÅŸebilen çaÄŸdaÅŸ tasarım anlayışları örneÄŸimizin zaten pek uzağında. Dolayısıyla, üzerine ucuz felsefe yapılacak bir zemin yok; düzen, disiplin, sistem, birlik, bütünlük, uyum...bunları arama hakkımız bakidir.

Yeni bir konsept arayışı istenmemiÅŸ belli ki; eldeki seri üzerine revizyon istemiÅŸ olmalı yetkililer. Ä°yi yapmışlar, daha ucuza çıkmıştır iÅŸ... Tasarruf edilecek tüyü bitmemiÅŸ yetim hakkı en uygun yerlere gidecektir nasolsa, aman kültüre-sanata gitmesin de... Yapanların da iÅŸi kolaylaÅŸmış, kafalar karışmamıştır. Yeni bir serinin tematik kurgusu gibi bir sorunları yok örneÄŸin, ne kolay. Peki, o zaman bir zahmet eldeki serinin ince ayarlarını gözden geçirseler, deÄŸil mi? Mesela yazılara filan baksalar biraz. O da olmamış maalesef. Standartsızlık, düzensizlik ve uyumsuzluk, kullanılan fontlarda en hazin ÅŸeklini buluyor. XXI. yüzyılın başında tüm paraları yenileme fırsatı geçiyor ellerine, geçtik yeni bir temadan, hala Gütenberg'den kalma serifli font kullanıyorlar. Daha da kötüsü, kimilerinde serifli ve serifsiz karakterler birarada. Herbirinin içi dolu ve boÅŸ versiyonları ile dar ve tombul halleri de özgürce kullanılmış. Çok liberal... Tavır olarak rahat çalışılmış denebilir, ne güzel... Rahatlıyoruz toplum olarak, zincirlerimizden kurtuluyoruz!

Modern Türkiye'nin parasına acaba çaÄŸdaÅŸ bir tipografi mi aranmalıydı gibi, temsile / anlama yönelik soruları tamamen geçiyorum. Sadece biraz zevk arıyor göz: sıska 1’lerle beraber kütük gibi 1'ler, kararsız 0'lar, hantal 2'ler, sevimsiz 5'ler... Ve Photoshop'luk ucuz gölge ve derinlik numaraları. Tabelacı estetiÄŸi.

Kullanılan motiflerde, ufak-tefek kilim deseni, madalyon gibi tezyini ögeler dışında hiçbir kültürel birikim, derinlik, yorum yok. Åžart mıdır diyeceksiniz; fontlar için kûfi yazı yorumu zorunlu olmadığı gibi, motiflerde de yerel bir doku aranmayabilir. Öyle de, kimliksizliÄŸin bu kadarı da dokunuyor insana. Yeni eklenen 50 ve 100’lük banknotlardaki saykodelik eÄŸriler, garip ÅŸekiller, genel kompozisyonu iyice yokeden eÄŸri ve zigzag parçaları... Kenar süsü tadında, yorgun ÅŸekiller... Birbirleriyle tam iliÅŸkilenemeyen bir renk paleti...

Neyse canım, bunlar keyfe keder ÅŸeyler. Halkımız da yönetenlerimiz de böyle teferruata takılmaz. Bizim gibi ÅŸekille uÄŸraÅŸmaz, içeriÄŸe bakarlar onlar. Yani ne resmi konmuÅŸ ön yüze, önemli olan odur. Yeni iki banknotta bu bakımdan göze çarpacak ve siyasi kavga konusu yapılabilecek, hatta zaman zaman ince entellektüel tartışmalara bahis olabilecek tek fark, yenilenen Atatürk resmi. Eski 100,000'likten beri kullanılan, hipodromda at yarışı izlerken çekilmiÅŸ keskin bakışlı, şık giyimli, enerjik Atatürk resmi yerine, endiÅŸeli bakışlı, boynu bir palto yakasına gömülmüÅŸ, ışığın fazlasıyla kontrastlı olduÄŸu, üzgün ve donuk bir Atatürk resmi uygun görülmüÅŸ. Ä°konografisini geçiyorum; biraz gözü olan için serinin parçası olamayacağı aÅŸikar.

Halkımız ve yönetenlerimiz paraların arka yüzüyle ilgilenmez pek, burada hangi resimlerin yer aldığını bilmeme konusunda birbiriyle yarışır herkes. Siyah-beyaz TV dönemindeki bilgi yarışmalarının en beylik sorusuydu bu yıllarca, öÄŸrenmemekte nasıl da direnmiÅŸti insanımız. Biz yine teferruatımıza bakalım. Yıllardır 10 milyonluklariın arkasındaki Piri Reis’li kompozisyon felaketini görmemeye çalıştık, ÅŸimdi de yeni 50’liklerin arkasındaki peri bacaları çıktı rakip olarak. Turistik resim serisinin bir genel tematik içine yerleÅŸmeyiÅŸini geçelim; konseptsiz olduÄŸunu bastan kabullendik bir kere. Söz gelimi, altı banknot Anadolu medeniyetlerinden eserlerle dizilebilir miydi Hitit, Helen, Bizans, Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet dönemi ÅŸeklinde... diyeceÄŸim ama diyemiyorum. Eurolar geliyor akla o zaman, ve Batı uygarlığının kendini mimarlıkla temsil ediÅŸi... Biz Batı’dan etkilenip her iÅŸi ona göre yapan, hele kopyalayan bir ülke deÄŸilizdir asla. Öyle olmadığımız için de, yeni madeni paralardan 50 ve 100 kuruÅŸlar Euro özentisi ÅŸeklinde eleÅŸtiri aldı örneÄŸin. Onuruna dokundu bu durum, daima özgün tasarım peÅŸinde olan, özgünlüÄŸe deÄŸer veren halkımızın. (Aslında boÅŸuna dertlenildi bu konuda; sarı ile beyaz madenin birlikte çerçeveli kullanımı Euro’ya özgü deÄŸil, birçok ülkenin madeni parası vardı zaten öyle.)

Madeni paralara hiç girmek istemiyorduma ama ÅŸart oldu. BeÅŸ madeni paranın üçünde Atatürk var, önlü arkalı, ama herbiri baÅŸka çeÅŸit; cepheden, profilden ve yarı profilden kabartmalar... (Yok düzeltiyorum, 1 ve 5 kuruÅŸların arkasındaki aynı profilmiÅŸ, diÄŸer dördü farklı.) Kimi amblematik, kimi resimsi; bir tanesi Cemil Karababa resimleri kadar gülünç. Yazık... Seçimi kimler yapmış, merak ediyor insan. Resimleri kim bulmuÅŸ, düzenlemeyi yapanlara tek tek mi bulup vermiÅŸler, resimlerin birarada nasıl durduklarına bir durup da bakmışlar mı? Ä°ÅŸi yapanlar yaptıranlara ne demiÅŸ? Ay-yıldız gibi grafik letafeti olan bir sembolü kullanmak varken, gelin kabartma suret kullanmayalım, banknotlardaki kargaÅŸayı burda da sürdürmeyelim filan demiÅŸler mi acaba? Para tasarımı son on yıllarda nasıl evrildi, klasik ve modern tasarımların en iyi örnekleri nelerdir, bunun gibi sorular meÅŸgul etti mi acaba gündemlerini?

GeçmiÅŸte bu iÅŸin daha iyi yapılabildiÄŸi örnekleri görmek için ‘Banknot Müzesi’ sitesi; önceki 7 emisyon grubunun çeÅŸitli tertipleri:
http://www.tcmb.gov.tr/yeni/banknote/muzet.html  

Euro için yapılan Avrupa ölçeÄŸinde yarışma sonuçları:
http://www.admirabledesign.com/-Designs-de-l-euro  

Euro banknotları, kullanılan tasarım:
http://en.wikipedia.org/wiki/Euro_banknotes  

Konuyla İlgili LinklerYazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: büyük harf "N", sayý iki, sayý iki, büyük harf "U", sayý yedi, küçük harf "h"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız