UIA toplantısı iyice yaklaÅŸtı. BaÅŸkalarını bilmiyorum ama ben düpedüz heyecanlanıyorum. Bu toplantının bize getirebileceÄŸi çok ÅŸey var diye düÅŸünüyorum nedense…
Habitat toplantısında da böyle ummuÅŸtum. Åžunca kiÅŸi gelecek dendiydi… Onca kiÅŸi gelmedi. “Ya bu kez de öyle olursa” diye kuÅŸkularım olduÄŸunu saklayamam.
Sevgili Suha Özkan ile buluÅŸtuk birkaç gün önce… Seviniyordu… Katılım iyiymiÅŸ… Ama daha önemlisi yüzde 26’sı Türkiye’denmiÅŸ. “Katılım (özellikle Türkiye’den) son günlerde daha da artar.” diyordu.
Öyle olsun. Mimarlarımız elden geldiÄŸince çok ülkeden mimarları tanısınlar. DoÄŸrudan yüz yüze konuÅŸsunlar. Anlasınlar ki yeryüzünün büyük çoÄŸunluÄŸu bizimle eÅŸ sorunlar içinde…
Anlasınlar ki allı pullu dergiler (çoÄŸu kez kitaplar da) çıkaranların el çabukluÄŸuyla düzenledikleri vitrinlerdir. Yayınlandıkları ülkenin geneli üzerinde bilgi edinemezsiniz onlardan… En önemli gerçek varlıların varsızlara kilim dokumadıklarıdır. Varlılar , daha çok kazanmaktan baÅŸka bir ÅŸey düÅŸünmezler. Bir baÅŸka gerçek de, dergi- kitap üzerinden edinilmiÅŸ kültürün “reprodüksıyon kültürü” olduÄŸudur. Yüzyüzelikle, böyle toplantılarda kurulacak iliÅŸkilerden doÄŸacak yerine gidip görme isteÄŸini, olanaklarını kullanarak kültür, gerçekliÄŸe dönüÅŸebilir. En azından baÅŸka ülkelerden gelen mimarların İstanbulu görmeleriyle bu böyle olacaktır.
İnsan kendi ülkelerinin deÄŸerlerini daha iyi anlar böyle iliÅŸkilerde… Sorumluklarını da daha iyi görür. ÖrneÄŸin “halkla iliÅŸkiler” yöntemleriyle neredeyse yıldızlaÅŸtırılan, para babaları arası iliÅŸkilerin moda terzilerini tanıdıkça, kendi ülkelerine karşı sorumluluklarını daha iyi algılayabilirler belki de… Sömürgen tüketim toplumlarının mimarlık tanımlarıyla bizim mimarlık tanımlarımızın çakışmadıkları anlaşılabilir en azından. Belki de mesleklerinin yanlızca varsıllar için kullanılmayabileceÄŸini anımsayabilirler.
Bütün bu olasılıklar heyecanlandırıyor beni…
UIA toplantısının İstanbul’da yapılmasını saÄŸlayanlara, bu toplantıdan yüz akıyla çıkmamız için arı gibi çalışanlara sesleniyorum: SaÄŸolun, varolun!