Köşe Yazısı

Ekonomi ve Kültür Üzerine Bir Yazı

Yazan: UÄŸur Tanyeli Tarih: 26 AÄŸustos 2005

Ekonomik deÄŸer kavramından habersiz olanlar maddesel olmayan deÄŸerleri hiç öÄŸrenemez ve üretemezler. Daha ucuz bir anlatımla, paranın deÄŸerini bilmeyen, estetiÄŸin, bilimselliÄŸin, manevi deÄŸerlerin, mimarlığın, sanatın ve akla daha ne geliyorsa tüm soyut deÄŸerlerin anlamını bilmez.

Bu yargıyı durduk yere gündeme getirmiyorum. Gazetelerden öÄŸrenildiÄŸine göre, Kültür Bakanı Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’ni yıkıp yerine yenisini yapmayı planladıklarını söylemiÅŸ. Buna basından da en azından bir destek geldiÄŸini biliyorum. Her alanda engin bir bilgiyle mücehhez olan Hıncal Uluç adlı futbol bilgesi de bir makale yazarak, bu “çirkin” binanın yıkılıp yerine ÅŸöyle güzel bir yapı yapılmasını beklediÄŸini belirtmiÅŸ bulunuyor. Üstelik, kendileri Bilbao’daki Guggenheim Müzesi gibi çekici bir yapı talep ediyorlar. Birkaç yıl önce aynı yazarın o Guggenheim’ı da “çok çirkin bir yapı” diye niteleyen bir yazı kaleme aldığını bildiÄŸim için, sonradan fikir deÄŸiÅŸtirdiÄŸini düÅŸünüp bu önemsiz ayrıntının üzerinde durmuyorum. Tabii ki, herkesin fikir deÄŸiÅŸtirme, istediÄŸi yapıyı çirkin bulma ve bildiÄŸi bilmediÄŸi her konuda yazı yazma özgürlüÄŸü vardır.

Sorun bu özgürlüÄŸün kullanılmasından kaynaklanmıyor. Sayın bakan da, Hıncal Uluç da bir yapıyı beÄŸenmeyebilirler; ancak, onların kiÅŸisel beÄŸenileri AKM gibi bir yapının yıkılıp yerine yeni bir yapı yapılmasını saÄŸlamaya yeter mi? Soru bu. Daha da önemlisi, herhangi birilerinin, bunlar geniÅŸ bir grup oluÅŸtursalar da, önemli bir kamu yapısının ortadan kaldırılmasını talep etmeleri, yıkım ve yeniden yapıma giriÅŸmek için yeterli midir?

Yetmez. Birkaç nedenle yetmez. Bunların içinde mimarlık tarihine, kültüre, geçmiÅŸe saygıya, kentin belleÄŸine vs’ye iliÅŸkin olan sayısız soyut yıkmama gerekçesini bir yana bırakıyorum. Yıkmama gerekçelerinin başında onlar deÄŸil, AKM gibi bir yapının ÅŸu anki haliyle bile milyarlarca YTL’lik bir maddi deÄŸerinin bulunması gelir. Opera ve konser salonları mimarlık dünyasındaki en pahalı yatırımlar arasındadır. Sayın bakan ile Bay Hıncal Uluç herhalde bilmezler; ama, mevcut AKM’yi inÅŸa edecek kaynağı Türkiye Cumhuriyet’i ancak 1937 yılından baÅŸlayan yaklaşık yarım yüzyılda bir araya getirip o yapıyı tamamlamayı baÅŸarabilmiÅŸtir. Ankara’da gerçek bir konser salonu yapmayı da aynı maddi olanaksızlıklar nedeniyle hala baÅŸaramamakta ve CSO küçük eski ve spor salonundan dönüÅŸtürülmüÅŸ bir mekanı kullanmayı sürdürmektedir. Åžayet yeni AKM, örneÄŸin, ÅŸu birden bire çok beÄŸenilir olan Guggenheim Bilbao’yı projelendiren Gehry’ye yaptırılacaksa, proje bedeli, Türkiye’deki müelliflik ücretlerine oranlandığında, Maliye bürokratlarının ve Bay Uluç’un dudağını uçuklatacaktır. AKM’nin mevcut teknik donatıları ve sahne mekanizmaları kalitesinde bir yapım için ödenecek paralarsa, çok önemli kesimi ithal olduklarından, küçük bir bütçe kabusu yaratacak boyuttadır. Sayın Maliye Bakanı Unakıtan’a ve IMF’e duyurulur. Ayrıca, böyle bir inÅŸaat en hızlı bir biçimde bile yürütülse yıllar süreceÄŸinden, İstanbul’un yitireceÄŸi opera ve konser mekanı kullanım saatinin parasal deÄŸerini de buna eklemek gerekir. Öte yanda, bilenler bilir, mevcut yapıları yıkım masrafı bile Bayındırlık Bakanlığı’nın inÅŸaat kalemleri içindeki en yüksek deÄŸerlerden biridir. Özetle, AKM’yi yıkmak ve yeniden yapmak, ille de gerekliyse, baÅŸka bir yerde aynı boyutta ikinci bir yapı daha yapmaktan çok çok daha pahalıdır. Böyle olduÄŸu içindir ki, Hıncal Uluç’un o müthiÅŸ iddialı deyiÅŸiyle, “dünyanın hiçbir yerinde” AKM boyut ve öneminde bir yapıyı yıkıp yeniden yapan bir ülke ne duydum, ne gördüm. Her tür kültürel, mimari sakıncayı bir yana bırakın, yeryüzünde hiç kimse –kimi Türkler dışında- böyle hesapsız ve anlamsız bir savurganlık önermez ve yapmaz da ondan.

Åžimdi baÅŸtaki yargıya dönüyorum: Ekonomik deÄŸer kavramından habersiz olanlar kültürel, mimari, sanatsal, manevi vb. deÄŸerleri bilemezler. Çünkü, biriktirmeyi bilmezler. Çünkü insanın biriktirme ediminin temelinde ekonomik birikim yatar. Mevcut kaynakların üstüne yeni kaynaklar eklemek, o eklenen yeni kaynaklar aracılığıyla kaynağı yeniden üretip geniÅŸletmek, yeniden biriktirmek gerekir. Bunun gerçekleÅŸtirilemediÄŸi yerde mevcut sürekli yıkılıp yeniden yapılarak sadece kaynak israf edilir. Oysa, kültür verilerinin çok önemli kesimi ve mimarlık ürünlerinin tamamı doÄŸaları gereÄŸi kültürel nitelikte olmaktan önce ekonomik niteliktedirler. Kitaplar, tasarımlar, sanat yapıtları öncelikle birer metadır, maldır; kentler, yollar, parklar, yapılar öncelikle birer ekonomik yatırımdır. Onların maddesel olmayan deÄŸerleri maddi deÄŸerleri olmaksızın varlık kazanamaz. Bunların bu en temel niteliÄŸi olan ekonomik varoluÅŸundan habersiz olanlar onları kolayca deÄŸiÅŸtirmeyi, yıkmayı, bozmayı, ortadan kaldırmayı tabii ki önerebilirler. Yıkmayı da becerirler; yıkım izinleri de verirler; sorumsuz makaleler de yazarlar. Sonra kalkarlar neden iki yüzyıldır bir türlü geliÅŸmiÅŸ bir kapitalist ülke olamadık diye merak ederler. Neden dünyada kültürel üretimimizle baÅŸrol oynayamıyoruz diye hayret ederler. Para ve Türkçe’de “maddiyat” diye kötülenen o kavramların ne demek olduÄŸunu bilmeyenlerin yaÅŸamları hep hayretler ve boÅŸ beklentiler içinde heba olacaktır.

Peki, ekonomi bilenler, biriktirebilenler, mimarlık ne demektir, kültür nedir haberdar olanlar ne yapar? Onlar oturur, mevcut AKM’yi mevcut haliyle en efektif biçimde nasıl kullanabiliriz diye düÅŸünürler. Haftada bir iki temsilde kullanılmakla yetinmeyen çok daha dolu dolu bir kullanım programı yaparlar. O mekanı günün her anı, o olmazsa en az 12 saat sürekli canlı tutacak, taze etkinlikler yaratırlar. Paris’teki Pompidou, Londra’daki Queen Elizabeth Hall ve Somerset House, Stockholm’deki Kulturhuset, Milano’daki Triennal Sarayı gibi yaÅŸayan mekanlar varederler. Özetle ellerindeki ekonomik birikimden en verimli ve en üretken biçimde tepe tepe yararlanırlar. Bunun adınaysa kültürel etkinlik deniyor. Kültür, AKM’yi yıkıp yeniden yaparak deÄŸil, kullanarak üretilir.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: küçük harf "e", büyük harf "J", küçük harf "u", sayý altý, sayý beþ, küçük harf "y"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız