Köşe Yazısı

Picasso: Yeniden Mimarlık İçin Bir Ümit

Yazan: Ferhan Yürekli Tarih: 19 Ocak 2006

Bir zamanlar aristokrasi, din ve yönetici (hükümdar) sınıfları gibi ortak özellikleri çalışmamak olan sınıflar, baÅŸka bir deyiÅŸle kapitali elinde tutanlar, mimarlığı sömürdükleri köylülere karşı statü saÄŸlamak için kullanıyorlardı. Bu da doÄŸal olarak üslup mimarileri ile sonuçlanıyordu. Yani sıradan insanların anlayıp deÄŸerlendiremeyeceÄŸi, “konulan ve ilgililerine öÄŸretilen kurallar” mimarileri. Bu mimarilerin halkla (yani köylü sınıfıyla) iliÅŸkisi baskı aracı olmaktan ibaretti. Bu dönemlerle ilgili mimarlık tarihi kitaplarının içeriÄŸinin mabetler ve saraylardan ibaret olması üzerinde düÅŸünmek gerekir. Halka raÄŸmen hakim güçlerin, ve onların hizmetinde olanların, halkın ihtiyaçlarına dönük yapım faaliyetini mimarlık saymamaları doÄŸal. Zaten tarım dışı bir faaliyetin olmadığı durumda iÅŸlevsel bina ihtiyacı da yok. Köylü kendi evini yapıyor, Mimarlık (!) hakim sınıflara kalıyor.

Zamanla köylünün iÅŸci haline gelmesi ile sonuçlanan Sanayi Devrimi ile, üslup mimarlarının bilgi ve ilgi alanı dışında bina tipleri ortaya çıkıyor. École des Beaux Arts’ın üslup mimarları yerine École Polytechnique’in mühendis kafalı –çözüm arayan kafalı- mimarları devreye giriyor. İşci sınıfı çoÄŸalıp sefaleti arttıkça, durumdan rahatsız olan “aydın”ların mimarlık anlayışı ile de kısaca modern mimarinin temeli ancak Yirminci Yüzyıl’ın ilk 20-30 yılında ve bir hayli gecikmiÅŸ olarak atılmış oluyor...

Batı Kapital’i bu rasyonel mimarlık uygulamalarını desteklemediÄŸi için modern mimarlık bu yıllarda “örnek denemeler”den ileri gidemedi. Hitler ise modern sanat ve modern mimarlığı tümüyle yasaklamıştı. Stalin’in de modern mimarlığı yasakladığını, Sovyet konstrüktivist sanatını devre dışı bıraktığını biliyoruz.. 1937 Paris Dünya Sergisi’nde bu iki, biri saÄŸ biri sol diktatörün giriÅŸin iki yanını nasıl binalarla tuttukları biliniyor.


1937 Paris Dünya sergisi, Alman ve Sovyet Rusya Pavyonları

Hemen arkasından 1939 New York Dünya Sergisi’nde bizim nasıl bir bina ile tanıtıldığımız da belli ve bunun açıklanması da diÄŸerleri kadar kolay deÄŸil. Ancak modern-rasyonel tutumların bu kadar çok karşıtı olmasının boÅŸuna olmadığını biliyoruz.


1939 New York Dünya Sergisi Türk Pavyonu

Hitler, Stalin ve Kapital’in kullanamadıkları için dışladıkları, zararlı gördükleri için bu yıllarda yaygınlaÅŸamayan modern tutumlar, 2. SavaÅŸ sonrası Avrupasında hem konut sorununun çözümü hem de artan “geleceÄŸi daha güzel ve güvenli kılma” dürtülerinin sonucunda tek alternatif olarak altın çağını yaşıyor.

Mimarlık 70’lerde baÅŸlıyarak ve 80’lerde iyice, yeniden Kapital’in emrine giriyor, bir çeÅŸit “Kilise Mimarlığı’na” yeniden dönüyor. Tabii tek kutuplu dünyada kapitalin emrine giren sadece mimarlık deÄŸil. Medya ve politika da baÅŸ tutsaklar. Kendini koruyabilen, statükoya karşı durmaya çalışan aydınlar –yani üçüncü ÅŸahısların hakları için uÄŸraÅŸ veren- ancak sanat ve mimarlıkta bir ölçüde varlıklarını sürdürebiliyorlar.


Sabancı Üniversitesi YerleÅŸkesi

Bu arada ülkemizde ilginç geliÅŸmeler de olmakta. Mimarlıkta yerel ya da Batı kaynaklı klasik uslupları yabancı mimarlara uygulatmanın amansız ve (kendi üst sınıf konumları açısından) haklı savunucuları olan kurumlardan biri, reddedilmiÅŸ sanatın sergilenmesi için çaba ve para harcamayı baÅŸardı. Picasso Türkiye’ye geldi. Bu bir öncü davranış mı? ÇeliÅŸki de olsa insanı ümitlendiriyor; acaba aynı eller ülkeye “Mimarlığı” da getirebilirler mi diye....Neden olmasın, belki gerçek “statü”nün artık toplumsal (rasyonel) tutumlarla saÄŸlanabileceÄŸi farkedilmiÅŸ olabilir. Bu, yeni jenerasyon yöneticiler için olaÄŸanüstü bir geliÅŸmeyi simgeliyor. Artık binalarımızı Türk mimarlar, Modern Türkiyeyi yansıtacak ÅŸekilde tasarlama ÅŸansını bulacaklar gibi görünüyor. Aşırı iyimser olmadığımızı düÅŸünüyoruz.

Konuyla İlgili Linkler
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: büyük harf "H", sayý beþ, sayý 9, büyük harf "B", sayý beþ, sayý iki

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız