Türk Dünyası Belediyeler Birliği 2. Olağan Genel Kurul Toplantısı, 18 ülkeden gelen belediye başkanının katılımıyla İstanbul'da yapılıyor.
Türk Dünyası Belediyeler Birliği 2. Olağan Genel Kurul Toplantısı, 18 ülkeden gelen belediye başkanlarının katılımıyla İstanbul'da başladı. Feshane Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, dünyanın farklı köşelerinde hayatlarını sürdüren Türk Dünyasının ortak bir ruh coğrafyasının insanları olduğunu belirterek, "Ortak bir dilin, ortak bir tarihin, ortak bir kültürün.... Hepimiz aynı türkünün farklı mısralarıyız. Ülkemizle Türk Dünyası arasında var olan samimi ilişkilerin ve her alandaki yoğun işbirliğinin kökleri asırlar öncesine gidiyor ve bu ilişkiler ortak tarih, dil ve kültür birliği temelinde şekilleniyor" dedi.
Türkiye ve İstanbul'un Türk Dünyası arasındaki ilişkilerin temelini oluşturan birçok anlaşmaya imza koyduğunu hatırlatan Başkan Kadir Topbaş, her seviyede sayısız karşılıklı ziyaret gerçekleştirildiğini, eğitim ve kültür alanlarında sıkı ilişkiler kurulduğunu, işadamlarının bölge ülkelerinin kalkınmasına ve halkın refahının yükselmesine katkıda bulunacak yatırımlar yaptığını söyledi. "Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin ve işbirliğinin ulaştığı nokta kıvanç vericidir" diyen Başkan Topbaş, şöyle konuştu: "Ancak bununla yetinmek olmaz! Aynı mavi gök kubbenin çocukları olarak, aynı ruh coğrafyasının insanları olarak beraberliğimizi daha güçlü ve anlamlı kılacak yolları araştırmalıyız. Bunun için ortak irade de mevcuttur. Ve bunun birincil ispatı da ülkemizde misafir ettiğimiz siz değerli meslektaşlarımızdır. ‘Birlikten kuvvet doğar' anlayışıyla ve sahip olduğumuz ortak kültürün ve tarihi birikimin farkında ve şuurunda hareket edersek dünya üzerinde layık olduğumuz yere ulaşabiliriz. Hem Türkiye olarak hem de bütün bir Türk Dünyası olarak, sahip olduğumuz cevherin verdiği güvenle hareket etmeli; 21. Asrı Türk Asrı yapmanın gayreti içinde olmalıyız. Artık sadece ülkelerin değil, kentlerin de rekabetine şahit oluyoruz. Bu rekabet, çeşitli işbirliklerini de zorunlu kılmaktadır."
Ülkelerin kalkınmasında yerel yönetimlerin, bölgesel ve uluslararası işbirliğinin öneminin her geçen gün arttığına dikkat çeken Kadir Topbaş, bu nedenle yerel yönetimler olarak kardeşlik ve dayanışma zemini içinde bilgi ve tecrübeleri paylaşmaları gerektiğini kaydetti. Topbaş; "Kardeşlik aynı zamanda barış, işbirliği ve dayanışma demektir. Türk Dünyası Belediyeler Birliği, barış içinde yaşanabilir bir dünyaya açılan bir umut kapısı olacaktır. Bunalımlar, krizler, açlık ve sefalet dünyamızda bitmiyor. Milyarlarca insan açlık sınırının altında yaşıyor. Dünya nüfusunun önemli kısmı yeterli beslenme gibi yeterli eğitim, sağlık ve kentleşme imkânlarından da yoksun. Küresel ekonominin faydalarını beklerken küresel bir kriz ve korku dalgası geldi. Ama ne kardeşlikten ne de barıştan vazgeçilebilir. Barış içinde yaşanır bir dünya kurma vazifesi hepimizin omuzlarındadır. Dünya kardeşliği için yürünecek uzun bir yol var önümüzde. Dünya barışını kurmanın yolu çok da kolay değil. Şehirlerin kardeşliğinden, insanlığın kardeşliğine geçmek için biz yerel yöneticilere daha fazla sorumluluk düşmektedir. Dünya kardeşliğine, şehirlerimiz ve şehirlerimizin hemşerileri arasında kurulan kardeşlik köprüsünden gidilecektir" şeklinde konuştu.
Konuşmasında İstanbul'un dünya tarihinin adı barış, esenlik ve kardeşlik ile anılan belli başlı şehirlerinden biri olduğunun altını çizen Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, onlarca dilin, dinin, kültür ve ırkın Osmanlı barışının simgelendiği İstanbul'da barış içinde yaşadığını, hoşgörü, çok kültürlülük, dinlerin barışı ve milletlerin kardeşliğinin İstanbul'da insanlık için yaşanmış bir örnek olduğunu dile getirdi. İnsanlığın karşı karşıya kaldığı açlık, susuzluk, terör ve yeni savaş tehditleriyle baş etmede şehirlerin tecrübelerini birbiriyle paylaşarak evrensel barış yolunda dayanışma halinde olmaları gerektiğini ifade eden Başkan Kadir Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yerel yönetimler klasik görevlerinin yanında küresel çapta yoksullukla, cehaletle ve insanlığın ortak düşmanı olan terörizmle mücadelede ortak yöntemler geliştirmelidir. Kentsel yaşam, kültür, sosyal entegrasyon ve toplumsal gelişme konularındaki deneyimlerimizi birbirimizle paylaşabilir ve bu paylaşımdan çıkardığımız ortak dersleri insanlığın ortak kullanımına sunabiliriz. Yerel yönetimler, kaynakların ve zenginliklerin daha adil ve eşit paylaşılmasında rol oynayabilirler. Sosyal, ekonomik ve eğitsel projeler ile uluslar arası kalkınma ve gelişim projelerinin daha etkin partnerleri haline gelebilirler. Bu adımla küresel ölçekte kaynakların ve refahın adil paylaşımında somut projelerle önemli roller oynayabilirler. Bu projelerin geliştirilebileceği platform olarak 1126 üye belediyenin güç birliği ettiği Türk Dünyası Belediyeler Birliği son derece mümbit bir zemin olarak kullanılabilir. 2003 yılında kurulan bu birlik çok kısa bir zaman içinde Türk Dünyasındaki belediyeler arasında kurduğu etkin ekonomik, sosyal, kültürel bağlarla takdire şayan bir sorumluluğu yerine getirmiştir. Üyeler arasındaki dayanışma, geliştirilen diyalog ve işbirliği ile yerel yönetim birlikleri nezdinde uluslar arası önemli bir güç haline gelmiştir. Sadece Türk dilinin konuşulduğu bölgelerle değil Afrika'dan Avrupa'ya Ortadoğu'dan Asya'ya ulusal ve uluslar arası örgütlerle de işbirliğine gitmiştir. Bütün bu bilgi aktarımı ve tecrübe paylaşımı ile üye belediyelerde sağlıklı şehirleşme kültürünü hâkim kılma ve vatandaşlara daha güvenli, kaliteli ve huzurlu bir yaşam sürecekleri yeni şehir modelleri üretme hedeflenmektedir. Bu hedef, Türk Dünyası için büyük bir dönüşümün habercisi olacak kadar iddialı bir hedeftir. Bu birliği, Başkanlığını yaptığım İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Belediyeler Birliği ile Eş Başkanlığını yürüttüğüm UCLG ile paydaş bir zeminde buluşturabiliriz. Bu konuda değerli katkılarınızı beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Ayrıca dost ve kardeş ülkeler olarak gerçekleştirdiğimiz "Kültür Günleri" gibi organizasyonları, ülkelerimiz arasındaki ilişkileri geliştirmek adına önemsiyoruz. Özellikle 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul olarak biz, ülkeleri ve şehirleri kültürel anlamda birbirleriyle kaynaştıran böylesi etkinliklere önem veriyoruz. Ülkelerimizin kalkınması için, Avrasya coğrafyasının barış içinde istikrar kazanması ve gelişmesinin gerekli olduğunu biliyoruz. Bu gelişmeler doğrultusunda vizyonumuzu genişleterek, kaynaklarımızı verimli bir işbirliği içerisinde, daha uzun vadeli planlarla değerlendirmek zorundayız. Türk Dünyası Belediyeler Birliğinin bu Olağan Kurulunda görev alacak değerli meslektaşlarıma şimdiden başarılı bir çalışma dönemi diliyorum."