Çılgın projeyi nihayet öğrendik: İstanbul'un Avrupa yakasında, Karadeniz'le Marmara'yı bağlayacak yeni bir boğaz geçişi... Peki 'Kanalistanbul' İstanbul'un sonu mu, kurtuluşu mu?
Başbakan Tayyip Erdoğan, çılgın projesini açıklarken "Gecesi sümbül, Türkçesi bülbül kokan" bir İstanbul tasviriyle başladı... Ancak Avrupa Yakası'nda ikinci bir boğaz yaratma hayalinde ne sümbülün, ne de bülbülün yeri var. Aksine bu proje, İstanbul'un yıllarca sürecek dev bir şantiyeye dönüşmesi anlamına geliyor.
Hz. Musa'nın Kızıldeniz'i yarması misali, İstanbul'da yeni bir ada yaratma fikri, 'iki yeni şehir, yeni havalimanı ve üçüncü köprü' ile birlikte bir bütün. Kısacası İstanbul, üç ayrı şehre bölünecek: Anadolu yakası, Avrupa 'adası' ve şehrin batısına taşınacak Avrupa Yakası. Yani iki yarımada, bir ada.
Kanalistanbul'la ilgili ilk etapta kafamıza takılanlar:
1- ÇEVRE DOSTU MU?: Başbakan'ın çevre, biyolojik çeşitlilik, temiz su, yeşil alanı vurgulaması, olumlu bir gelişme. Ne var ki Kanalistanbul'un güzergahı, İstanbul'un en bakir alanlarından geçecek. İnşaat faaliyetinin çevreyi ne kadar koruyacağı koskoca bir soru işareti.
2- DAHA MI GÜVENLİ?: Boğaz'dan tanker geçişlerinin ne kadar büyük tehlike olduğunu hepimiz biliyoruz. Kanalistanbul'un belki de en olumlu yanı, Boğaz'ı tanker geçişlerinden kurtarmak. Peki aynı tehlike, kanalda yaşanmayacak mı? Kanalın iki yakasında yükselecek binalarda yaşayanlar insan değil mi? Herhangi bir kazada İstanbul etkilenmeyecek mi?
3- FİNANSMAN NEREDEN?: Çılgın projenin finansmanı nereden sağlanacak? Çok büyük paralar harcanarak yapılan bu yatırımın karşılığı ne zaman ve nasıl alınacak? Belediyenin bütçesine ve İstanbullulara nasıl yansıyacak? Çok uluslu şirketler dahil edilecekse, anlaşmalar Akkuyu nükleer santrali misali, tahkimle mi yapılacak?
4- TRAFİK SIKINTISI BİTER Mİ?: AKP iktidarı, üçüncü köprüden taviz vermiyor. Henüz bununla ilgili sorunlar ve sıkıntılar giderilmemişken yeni yollar, yeni köprüler ve elbette ki yeni uydu kentlerin inşası, trafiği azaltmak yerine artıracak. Harcanacak paranın çok daha azına şehrin her yerine raylı ulaşımı sağlamak, daha etkili bir çözüm değil mi?
5- DEPREM NE OLACAK?: İstanbul bir deprem kenti. Defalarca yazıldı, çizildi. Şehir, 1999 faciasından sonra bile depreme yeterince hazırlıklı olamadı. Hal böyleyken, deprem bölgesinden geçecek yeni bir kanal yaratmak ne kadar mantıklı?
6- NÜFUS PATLAMAZ MI?: Şehrin konut alanlarının genişletilmesi, zaten büyük sorun olan göçün artık kontrol edilemez boyuta gelmesine neden olacak. İstanbul için her türlü uçukluğun hesabı yapılıyor, ya 2023'te nüfus ne olacak?
7- BU KENT İKTİDARIN MI?: Seçimlere 1.5 ay kala Türkiye'nin en önemli kentiyle ilgili 'mega' vizyon açıklamak ne kadar doğru? Her şeyden önce Belediye'de ve halk nezdinde tartışılması gerekmez mi? İstanbul, sadece Büyükşehir Belediyesi'nden ibaret değil ki! Tüm ilçeleri, tüm İstanbullular'ı ilgilendirecek böylesine büyük bir proje için bizlerin fikri alınacak mı? Yeni Anayasa yapılandırmasını dahi kendi ekibiyle yapmaya kararlı görünen Başbakan, gerçekten uzmanların tavsiyelerini dinleyecek mi?
8- İNŞAAT KURTARIR MI?: Tayyip Bey, kendisine muhalefet edenleri 'beceriksizlik, iş yapmamak, taş koymak, meyve ağacını taşlamak'la suçluyor. Ancak asıl mesele, çiçekler, böcekler ve animasyonlu simülasyonlara duyduğumuz güvensizlik. Şehrin göbeğinde, en korunan yerinde bile inşaat izinlerinin nasıl iki katına çıkarıldığını, kuralların tarumar edildiğini çok iyi biliyoruz. Sırf ekonomiyi patlatmak için inşaata bu kadar ağırlık vermenin bedeli ağır...
iNŞAAT YEŞERMESi
* Başbakan, Haliç'in nasıl temizlendiğini anlatırken, Alibeyköy'ün yeşil alana dönüştüğünü söyledi. Galiba 'yeşil alan'dan herkesin anladığı farklı. Alibeyköy bir düzene kavuştu evet, fakat yeşil alana dönüştüğünü söylemek mümkün değil. Yeni inşaat ve site projelerinin 'yeşerdiği' bir ilçemiz.
* Amerikalı bilimadamları suni ağaç üretti. Karbondioksit salınımı sorununu 'halledecek' bu ağaçların ilk alıcısı Kanalistanbul olabilir! Zira İstanbul'un en yeşil bölgesi olan Kuzeybatısı, ne kadar korumaya çalışsanız da inşaata açılacak. Bu da biyoçeşitliliğin azalması demek.
* Kanalistanbul, İstanbul'un batısında yeni bir Dubai yaratma projesine benziyor. Kongre, festival alanı, oteller, yeni yaşam merkezleri gibi pazarlama harikası kavramlar, suni bir şehrin, kültürün inşasına işaret ediyor.
Takip
Bütün yorumları forumda okuyun!Bütün yorumları forumda okuyun!