reklam

Yazılarından
Diyalog 2003 > Adnan Kazmaoğlu > Yazılarından

Tarih: 02 Aralık 2003
Yer: Arkitera Forum

 

Yeşilvadi Camisi
Arredamento Mimarlık 2003/11, sayfa 79-81

"Cami" sözcüğü kökeninde toplanılan, bir araya gelinen yer, toplanma mekanı anlamına geliyor. Bu anlam, sadece dini amaçlarla değil, başka toplumsal gerekçelerle biraraya gelmeyi de içeriyor. Yani cami, en azından kökeninde en genel anlamıyla, ibadetin de ötesinde pek çok kamusal işlevi içeren bir mekan. Örneğin, Osmanlı kent dokusunda, Avrupa kentlerindeki biçimiyle kent meydanı yoktur. Cami, cami avlusu kısmen de olsa kent meydanı işlevi görür. Camiler külliyeleri ile birlikte, bir anlama toplumsal hayatın merkezi gibidir.

Yığma yapı sistemine bağlı planimetrik kurguları dışında, cami mimarisini ana geometrik biçimleri açısından incelediğimizde, camiyi algılatan simgenin kubbe değil, minare olduğunu görüyoruz. Kubbe hamam, türbe, çarşı vb. binalarda da vardır. Ama minare fonksiyonun esas tarifleyicisidir.

Mekan anlamında Osmanlı camileri, kilise mimarisinin dikdörtgen, tekyönlü, dogmatik, ışıksız, ürkütücü, uhrevi mekan yapısına kıyasen kare, daire formlarına yakın, çok yönlü, ışıklı, daha dünyevi mekanlardır.

Merkezi kubbeli ve merkezi plana dayanan son örneklerle, daha çok insanı tek mekan çatısı altında toplama amacı, o devrin yapı imkanlarıyla birimlerin eklemlenmesiyle gerçekleştirilebilmiştir. Strüktürel kümelenmeyle ortaya çıkan merkezi mekanın anlamsal kurgusu ise varoluşun çokluk içinde birlik, birlik içinde çokluk kavramıyla örtüşüyordu. Kubbe kesintisizliği ve mekansal etkisi ile evrenle özdeşleşiyor, minare adeta dini iletişimin anteni gibi simgeleşiyor, yapı tekniği, mimari mekan ve anlam bütünleşiyordu.

Günümüzde, cami adeta mimari programdan çıkmış, yapılan bir iki iyi örnek dışında ortaya çıkan tasarımlar toplumsal kabul görmemiştir. Yüzyılların geleneğinden süzülmüş cami mimarisi gücünde çağdaş mimari yaklaşımlar gerçekleştirilemediğinden geriye dönük taklitlere eğilim artmıştır.

Bütün bu geleneksel, mekansal, ve anlamsal kriterleri göz önünde bulundurarak Yeşilvadi Camisini, toplumsal bellekteki cami imajını yabana atmadan, caminin işlevinden çıkan tarifleyici öğelerin vurgusunu taşıması kararıyla şekillendirdik.

Cami programı, geniş anlamda "toplumsal bir araya gelme" kavramında şekillendi. 300 kişilik ibadet mekanı, 250 kişilik konferans salonu, kütüphane, sosyal aktivite birimleri, avlu ve meydan küçük bir külliye oluşturuyor.

Caminin ana kütlesi arsanın yarısını kaplayan bir su yüzeyi üzerine yerleştirildi. Bu konumlama işlevsel ve sembolik olarak binayı çevreden soyutluyor.

Caminin ana mekanı ve formu, kütle çapı 25 m olan bir yarım küreden çıkarmalarla elde edildi. Yarım kürenin yarısının çapı 20 metreye düşürülüp 2,5 m kalınlıkta bir küresel parça çıkarılarak mahfil ve alt mekanı, bir küre kesmesi boşaltılarak son cemaat yeri, düşey bir dilim çıkarılarak taç kapı ve giriş mekanı, bir kabuk parça çıkarılarak mihrab, çeşitli boyutlu kabuk parçalar çıkarılarak son cemaat yeri kolonadı ve ana mekana açılan pencereler elde edildi.

Minarenin geometrisinde ise tersine, ana bir silindire paraboloid-koni ekleyerek taban, küçük silindir birimler ekleyip kümeleyerek şerefe, külah ve alem oluşturuldu.

Ana mekanı iç içe geçen iki farklı çaplı yarım kubbe betonarme kabuk belirliyor. İki kabuk arasındaki 11 (33,99 dini dizin) parçaya bölünmüş ışıklık camı, üzerine küfi yazıyla simetrik yazılmış dualardan süzülerek gelen günışığıyla ana mekanı aydınlatıyor, yazılar kubbe iç yüzeyine yansıyor, gece de tersten dışarıya doğru ışıktan ve duadan bir taç oluşturuyor.

Ana mekan taçvari ışıklığın yanı sıra 3 kademeli sıra pencerelerden, betonarme kabuğun geriye çekilmesiyle oluşan mihrab yanal ve üst çeperinden ışık alıyor. Bu kabuk betondan boşaltılarak, kufi yazıyla simetrik olarak yazılmış besmeleden süzülen ışık, mihrabı vurguluyor.

Paslanmaz çelik ve camdan oluşan taç kapıyı, yine paslanmaz çelik tüplerden oluşan geometrik kümelenmiş ışık ve ses elemanları belirginleştiriyor.

Ana kütleden ayrık konumlandırılan minare, ana kütlenin teğetinin oluşturduğu üçgene göre oranlanarak boyutlandırılıyor ve bütün elemanların boyutları bu oran çatkısına bağlanıyor.

Minarenin şerefesi, külahı ve alemi 20 cm çapında paslanmaz çelik silindir tüplerden oluşuyor. Bu mukarnasvari tüpler altlarından ışık vererek minareyi ve şerefeyi aydınlatıyor. Minarenin külahı içinde dört yöne yöneltilmiş hoparlör sistemi var.

Şadırvanın konumlandığı yerde avlu amfivari çökertilerek kullanımda fiziki ve görsel korunaklılık sağlanıyor.

Ek binaların oluşturduğu set üzerindeki geniş bir çörtenden havuza su dökülüyor. Avlunun yarısını kaplayan su öğesi yaşamı, canlılığı simgeliyor. Taş döşeme ise durağanlığı ve ölümü. Su fonunun önündeki beton konsollardan oluşan iki adet musalla taşı arasından aynı geometride çıkan dikili taşta fatiha suresi yazılı.

Cami avlusu döşeme kaplamasına güneş saati kadranı işlenerek minare gölgesinin güneş saati işlevi görmesi sağlanıyor. Soyut ve somut zeminde yaşam, zaman ve ölüm dizgesi simgeleniyor. Namaz vakitlerinin güneşin gökyüzündeki durumuna göre saptandığı düşünülecek olursa, burada caminin minaresi ile ana işlevi olan ibadet arasında doğrudan bir bağlantı kuruluyor.

Yeşilvadi Camisi yeni yerleşim alanında imar planı verilerine göre konumlandırılmış olmakla birlikte tarafımızdan projelendirilmiş Yeşilvadi Konakları Yerleşmesi bünyesinde konut alanları, çarşı, sosyal tesisler, eğitim tesisleri ve ana okulu ile bir mahalle bütünü oluşturmaktadır.

Projeyi incelemek için tıklayın.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz