|
reklam |
|
|||
Aldo Rossi'nin Ardından...1
Aldo Rossi, mimarinin 1960'larda iyice su yüzüne çıkan çok yönlü krizine karşı tepki veren öncü mimar-kuramcılardan biriydi. Rossi'nin de içinde yer aldığı ve kendi içinde bir çok farklı eğilimi barındıran kanal2 , hem modern mimariye karşı tepkisini, hem de kendi eylemliliğini morfoloji ve tipoloji kavramları üzerine kuruyordu. Sözlük anlamı form bilgisi, form verme bilgisi olan morfoloji kavramı, bu eğilimlerin vurgusu sayesinde 1960'lardan beri doku (tekstür) bilgisi anlamında kullanılıyor (kumaşın, ağacın, derinin dokusu gibi şehrin, mekanın dokusu)3 . Genel olarak kategorileştirme bilgisi anlamına gelen tipoloji kavramının ise, yine 1960'lardan beri, yinelenen alışkanlık kalıpları anlam vurgusu ağır basacak şekilde kullanıldığını görüyoruz. Her iki kavram da varolana, mevcut olana işaret edecek, dikkat çekecek bir anlam içeriğiyle kullanıldılar.
İşte Rossi'nin de içinde yer aldığı morfolojiye ve tipolojiye ağırlık veren eğilimin yaptığı, anlatının önceliğine karşı, mevcut olana, nesneye, yere kulak vermeyi ön plana çıkartmaktır. Meydanı nesnenin, dahası nesnelerin belirli bir topos üzerindeki biraraya gelişlerinin, şeylerin düzeninin konuşmasına bırakma çabasıdır. Anlatıdan vazgeçme değil, onu erteleme tercihidir. Nesneden sonra konuşmanın, anlatının içsel sorunlarına da çare olacağını ummaktır. Her seferinde yeniden başlanmak durumunda kalınan bir söz yerine, süregelen bir söyleme, çağrışımlara, sıçramalara, tesadüflere açık bir "sohbete" katılma arayışıdır. Ancak modern dünyada nesneler, binalar, şehirler kendi kendilerine konuşmazlar; daha doğrusu sürekliliği olan bir dil, sohbet ortamı kuramazlar. Dilleri, kozmopolitlikle, köksüzleşen bireylerle karşılaşınca dilsizliğe, dahası kakafoniye dönüşür. İşte Rossi'nin de içinde yer aldığı grup, morfoloji ve tipoloji teknikleri aracılığıyla şehri ve mekanı konuşturmak için iradi bir çabaya giriştiler. Modern bir paradoks: insan elinden çıkma ürünler, artifaktlar içinde belki de en anonimi, insan iradesine karşı en dirençli nesne olan şehri kendi haline bırakmak, onun sesini duymak için yine iradi bir çaba, işlem gereklidir. 1970'lerde ve 80'lerde bu arayış biçimsel sınıflandırmalara ve çeşitlendirmelere dönüşmekten kurtulamadı. Yinelenebilir kalıplara dönüştüğü noktada da kaynaklandığı, beslendiği nesnelerle bağını kopardı. İşaret ettiğine dikkat çekme gücünü kaybetti.
Rossi'nin işleri bana son zamanlarda Fairground Attraction 'ın aynı adlı parçasındaki bir dizeyi hatırlatıyor: "Her zaman hatırlayacak olduğunu unutmalısın." --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 Yapı dergisinin A.Rossi'nin Eylül 1997'deki ölümünün ardından yayınlanan Ekim 1997 sayısında yayınlanmıştır. s.96-100 2 Örneğin, Rossi'nin V.Gregotti, F.Tentori, C.Aymonino ile birlikte forme olduğu, E.N.Rogers'in öncülüğündeki Casabella-continiutà grubu; J.Castex, J.C.Depaule, P.Panerai'nin kurduğu Association pour le Developpement de la Recherche sur L'Organisation Spatiale grubu; M.Culot'nun öncülüğündeki kentsel çalışmalar ve eylemler; L.Krier'in çalışmaları vs. 3 Dokunun anlamsal karşıtı efekt 'tir. Doku nedene, oluşuma; efekt sonuca, görünür olana işaret eder. Doku derin, efekt yüzey algısıdır. Doku içeriden dışarıya, efekt dışarıdan içeriye doğru okuma eğilimidir. |
Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]