reklam

2001-2002 Bahar Yarıyılı / Mimari Proje 
Diyalog 2002 - II > İhsan Bilgin > Verdiği Dersler

Tarih: 30 Ekim 2002
Yer: Arkitera Forum

 

2001-2002 Bahar Yarıyılı / Mimari Proje VI Atölyesi Mimari Proje Konusu ve Problem Tanımı

1. Proje Yeri:
Proje çalışması,
a. Levent - Nispetiye Caddesi,
veya
b. Maslak - Maslak Yolu
üzerinde bulunan ve ekte 1/1000 ölçekli sayısal halihazır haritaları ve topografik durumları verilen alanlardan biri üzerinde yapılacaktır.

2. Proje Konusu:
Proje konusu, sözkonusu alanlardan biri üzerinde karışık işlevli ("mixed function") bir kompleks (çarşı, büro, konut, otopark) tasarımıdır.

Proje konusunun birinci boyutu, mimari tasarımın tekrar, çoğaltma ve çeşitlendirme problemlerine sistematik olarak yanıt aranmasıdır. Çarşı, büro, konut ve otopark iki açıdan bu problemin işlenmesine elverişli işlevlerdir:

1. Kentlerdeki yapı stoğunun büyük bir bölümü bu işlevleri kapsayan yapı tiplerinin tekrarı ve
çeşitlenmesiyle oluşmaktadır.
2. Bu yapı tiplerinin iç düzeni belirli bir modüler tekrar ve çeşitlenme esasına göre kurulmaktadır.

Dolayısıyla konunun norm ve standart oluşturma, mevcut norm ve standartları yorumlama boyutu ön plana çıkmaktadır. Bu da öncelikle yapım teknikleri ve teknolojileri, yapı malzemeleri ve bileşenleri gibi yapının maddi ve artifisiyel boyutlarını gündeme getirmektedir. Ancak norm ve standart oluşturma / yorumlama aynı zamanda da toplumsal konvansiyonları (uzlaşımları) ilgilendiren bir alandır. Dolayısıyla da nicelik, malzeme, teknoloji gibi maddi boyutların yanı sıra, yaşama alışkanlıkları, bellek, varoluş gibi açılımları da olan bir konudur. Dolayısıyla teknik olduğu kadar kültürel ve ontolojik boyutları da içermektedir.

Proje konusunun ikinci boyutu, yapılacak tasarım ile İstanbul'un farklı karakterler taşıyan iki ayrı yoğunluk noktasına yapılaşma ve kullanım yorumları getirilecek olunmasıdır. Yorum getirilecek her iki yoğunluk noktasının ortak özellikleri, aynı gelişme ekseni üzerinde bulunmalarıdır. Kuzey - güney yönündeki bu eksenin başlıca özelliği, İstanbul'un 1980'lerin ortasından sonraki gelişmesinin düğüm noktası olmasıdır.

19.yy.'ın sonuna kadar birbirinden denizlerle ayrışmış, kendi içine kapalı farklı dünyalardan oluşan (Tarihi Yarımada, Galata, Üsküdar, Boğaz köyleri) İstanbul'un coğrafyası, bu dönemde tamamlanan demiryolu hattı ile (ve de Galata Köprüsü ile) kısmen bütünleşmiş ve doğu - batı ekseni üzerindeki lineer bir coğrafyaya dönüşmüştür. Bu hat üzerinde konumlanan 19.yy. banliyöleri söz konusu ekseni doğuya ve batıya doğru çekerek uzatan bir işlev görmüşlerdir. İstanbul'un iç denizler tarafından kuşatılmış kendine özgü "unique" (biricik) coğrafyası, Avrupa'nın nehirlerin iki yakasında veya açık denizlerin kenarında konumlanmış şehirlerinin eşmerkezli ("concentric") gelişme modelinden farklı bir yayılma biçimine neden olmuştur. 1970'lerin başında 1. Boğaz ve Haliç köprüleriyle İstanbul'u bir bütün olarak kuşatan 1. Çevre Yolu bu ekseni bir kez daha pekiştirmiş ve İstanbul'un parçalarını daha sıkı bağlarla birbirine kenetlemiştir. 1980'lerin sonunda tamamlanan 2.Boğaz Köprüsü ve 2.Çevre Yolu ise doğu - batı eksenindeki bu lineer kurguya kuzey - güney ekseni doğrultusunda bir derinlik kazandırmıştır. 1970'lerin kırsal karakterli gecekondu mahallelerinden Ümraniye ve Gaziosmanpaşa gibi iri bölgeler türemesine neden olan bir gelişmedir bu. Benzeri yığılma alanlarının sınırları hep bu 1. ve 2. Çevre Yolu arasında kalan derinlik tarafından çizilmektedir.

Çalışma alanlarının üzerinde bulunduğu Barbaros Bulvarı ile başlayıp Büyükdere Caddesi ve Maslak Yolu ile devam eden hat da, kuzey - güney eksenindeki bu derinleşmenin sonuçlarından biridir. Bu gelişmenin 19.yy.'dan beri süregelmekte olan bir başka eğilimle buluşması, bölgeyi İstanbul'un yeni prestij merkezi haline getirmiştir: 19.yy.'ın ortasından 1980'lere kadar şehrin iş, ticaret ve rekreasyon merkezi adım adım Galata - Pera - Taksim - Osmanbey - Şişli - Mecidiyeköy ekseni tarafından belirlenen hat üzerinde sıçramalarla kuzeye doğru seyretmiş, sıçramalar prestij kayması anlamına da gelmiştir. Gerek Mecidiyeköy'deki topografik eşik, gerekse de 1. Çevre Yolu'nun açılmasının 1970'lerin başında biraraya gelmesi birleşik etki yaratarak bu gelişme hattının kırılmasına yol açmış, eksen Zincirlikuyu'ya doğru dönmüştür. Bu kırılma, 1950'lerde altkent olarak inşa edilmiş olan Levent bahçe şehrini İstanbul'un yeni odağı haline getirmiş, 2. Çevre Yolu'nun da devreye girmesiyle Levent ve yakın çevresi iki çevre yolu arasında kalan derinliğin, dolayısıyla 2000'ler İstanbulu'nun merkezi haline gelmiştir. Başta "plaza" olarak adlandırılan ofisler olmak üzere, yeni otellerin, çarşıların, rekreasyon alanlarının bu hattın üzerinde, yeni üst-orta tabaka iskân bölgeleri olan Boğaz semtlerinin ve Ayazağa-Kemerburgaz'ın da söz konusu hattın ardalanı ("hinterland"ı) içinde bulunmalarının nedeni de bu merkezi konumdur.

Üzerinde çalışılacak olan araziler merkezi konumdaki bu eksenin üzerindeki iki ayrı gelişme biçimine denk düşmektedir: Levent'teki yapı adası 1950'lerde yapılaşmaya başlamış bir çevrenin dönüşümünü, Maslak'taki parsel ise 1990'lar sonrasının yeni yapılaşma koşullarını temsil etmektedir. Levent son 50 yıl içindeki 3. kuşak değişimini yaşamaktadır. 1950'lerde bahçeli evlerden oluşan tipik bir altkent olarak inşa edilmiş, 1970'lerde 1. Çevre Yolu'nun etkisiyle daha yoğun bir iskân bölgesi olarak genişlemiş, 1990'larda da 2. Çevre Yolu'nun etkisiyle Merkezi İş Alanına (MİA) dönüşme sürecine girmiştir. Arazinin içinde yer aldığı Güvercin Mahallesi, ayrık nizam apartmanlarla kurulmuş yapısıyla, 1970'lerin merkezi iskân bölgelerinin tipik fiziki özelliklerini taşımaktadır. Yapılacak çalışma bu bölgedeki 3. kuşak değişime getirilecek bir fiziki yapılaşma yorumu anlamına gelecektir. Maslak ise ilk kez 1990'lar sonrasının koşulları altında yapılaşmaya açılan bir çevre olarak, kendi içlerine dönük yoğunluk noktalarının yanyana gelmesi ile kurulmaktadır. Birbirinden kopuk, bağımsız kompleksler ve kuleler bu gelişmenin tipik işaretleridir.

Yüzyıl dönümü kentleşme eğilimlerinin dünya şehirlerinin ("world city") merkezleri için global ölçekte gündeme getirdiği yapı programlarının başlıcası karışık işlev ("mixed function") olmaktadır. Mesken, çalışma, alışveriş ve rekreasyonu aynı bünye içinde toplayan bu program, kimi yazarlarca "Ortaçağ'ın geri dönüşü"nün işareti olarak nitelenmektedir. Kastedilen, bu programın, mesken, çalışma ve alışverişi aynı çatı altında toplayan tipik ortaçağ "hane"si ("Haus", "House") ile benzerliğidir. Toplumsal-tarihsel bağlam farklılığı nedeniyle bu nitelemeyi kıyas ("comperative") olarak değil de, benzetme ("analogy") olarak anlamak gerekiyor.

Yapılacak olan çalışmalarda, içinde bulunulan çevrenin bağlamsal özellikleri, İstanbul içindeki konumu ve ekli paftalarda belirtilen imar sınırları göz önünde bulundurulacaktır. Proje bir yandan yerleşme ölçeğinden birim ölçeğine kadar giden bir yapılaşma tasarımını, öte yandan da cadde-yaya yolu-otopark-rekreasyon gibi açık alan düzenlemelerini içerecek biçimde geniş kapsamlı olarak ele alınacaktır. Ayrıca mekansal planlama ile birlikte üretim teknolojisinin ve organizasyonunun tasarımı da proje çalışmasının kapsamı içinde olacaktır.

Levent - Nispetiye Caddesi'ndeki alanda imar durumunun ön proje üzerinden verileceği varsayılacaktır. Dolayısıyla çalışmanın başından tanımlanmış TAKS ve KAKS katsayıları olmayacak, her yaklaşım aynı zamanda da bir imar durumu yorumu yapmış olacaktır. Ayrıca Anıtlar Kurulu tavsiye kararı doğrultusunda Nispetiye Caddesi'nin gidiş ve geliş yönleri arasında kalan yapı adaları dizisinin de kamulaştırılarak yeniden tasarlanması proje çalışması kapsamı içinde olacaktır.

Maslak Yolu'ndaki alanda ise mevcut imar sınırları veri olarak alınacak [KAKS katsayısı = 3 (Maksimum inşaat alanı = 3 x arsa büyüklüğü)], dolayısıyla buradaki çalışma Levent'te yapılandan farklı olarak mevcut imar sınırlamasının yorumu olarak değerlendirilecektir. Farklı işlevlerin (çarşı, büro, konut, otopark) proje içindeki göreli ağırlıkları öğrenci tarafından belirlenecektir.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz