'Daşköprü'
Forumu...
''Taşköprü'' nerededir derseniz; ''hangisi?'' yanıtını alabilirsiniz...
''Daşköprü'' denildiğinde ise o Adana 'dakidir... Büyükşehir Belediye Başkanı
Aytaç Durak 'ın, kendisini Adana tarihine adamış kültür danışmanı
Nurettin Celmeoğlu da bu nedenle yazmış ki; ''Madem Adanalıyık, doğrusunu
diyek, Daşköprü'den söz edek...'' (Nisan/2000-Güney Medya)
Biz Adanalı olmadığımızdan, sözü yine ''Taşköprü'' diyerek sürdürelim...
Celmeoğlu, araştırmaları sonucunda özetle diyor ki:
''Hitit Kralı Tuthalıya'nın Seyhan üzerinde ve olasılıkla yine burada
bir köprü yaptırdığı bilindiğine göre, Taşköprü'nün belki de dedesi
İÖ 1450'lerde doğdu...''
Yani, tarihi köprünün kendisi değilse bile, ''sülalesi'' yaklaşık
''3500'' yıllık... Peki, kendisi kaç yaşında?.. Belge, bilgi ve
yorumlardaki ortak yanıt kısaca şöyle:
Roma İmparatoru Hadriyan, şimdiki köprünün ''ilkini'' dönemin ünlü
mimarı Auxentios 'a yaptırır... Bu, İS 120'ler demektir.. Jüstinyen ise İS
527-565 arasında Bizans İmparatoru iken köprüyü günümüze dek gelen ''görkemine''
kavuşturur... O halde ''Daşköprü sülalesinin'' şimdi bizim ömrünü daha
da uzatmak için çareler aradığımız ''torunu'' , 2000'in ortalarına doğru
1500 yaşına basacak... İşte bu muhteşem yaşgününü, Taşköprü ayakta,
bakımlı ve Adana'yla, Seyhan'la yine ''sarmaş dolaş'' olarak kutlayabilecek
miyiz?..
Bu soru ise yakınlara dek birkaç ''Daşköprü sevdalısının'' dışında
kimsenin aklına pek gelmiyordu... Ne zaman ki Seyhan Barajı ile Regülatör Köprüsü
arasında bakım ve temizlik için sular kısa bir süre için boşaltılıp
tarihi köprünün ''içgöle gömülmüş'' ayakları ve temelleri ''gözler önüne''
çıkınca, Adana Kent Konseyi de hemen harekete geçti...
1500 yıllık ayaklar ve temeller adeta ''havada'' gibilerdi... Altları
oyulmuş, güven vermeyen bir zemin üzerinde 310 metrelik bir büyük anıtı,
sanki artık ''taşıyamaz'' haldeydiler... Adana'nın simgesi, gururu, tarihsel
belleği Taşköprü, demek ki içgöl altında ''gözden ırak'' dayanamaz hale
gelmişti... Hemen bir şeyler yapmalı, bu büyük miras kurtarılmalıydı...
Ne var ki acaba önce ''kimden'' başlanmalıydı; ilk adım için, sorumlusu
bir yana, acaba ''sahibi kim'' di?.. Projeleri kim yapacak; para kimden,
nereden, nasıl sağlanacak; uygulama hangi uzmanlara emanet edilecekti?..
İşte bu sorular da geçen cumartesi günü (20 Ekim 2001) Adana Kent
Konseyi ile Mimarlar Odası 'nın Seyhan kıyısındaki Hilton 'da düzenledikleri
''Forum'' un gerekçeleri arasında yer aldılar... Koca salonu dolduran duyarlı
kalabalığın coşkusu ve kararlılığı ise Taşköprü'yü kurtarmak için
artık ''geri dönülmez bir yürüyüşün'' başladığını gösteriyordu...
O gün, Büyükşehir Belediyesi nden Çukurova Üniversitesi 'ne, Kültür
Bakanlığı 'ndan Adana Valiliği 'ne kadar, yanı sıra, ilgili diğer
''meslek odaları'' ve ÇEKÜL ile kentteki hemen tüm ''sivil toplum kuruluşları''
nın yetkili temsilcileri, ''üzerlerine düşen her görevi yapmaya'' yüzlerce
kişinin ve kamuoyunun önünde açıkça ve içtenlikle ''söz'' verdiler...
Taşköprü'nün yasalara göre hem ''sahibi'' , hem de ''kullanıcısı''
durumundaki Karayolları yetkilileri ile yine bu köprüyü kendilerine ''ortak
sınır'' yapan Seyhan ve Üreyir ilçe belediye başkanları ''ortalıkta görünmedikleri''
için, bu ''tarihsel söze'' katılıp katılmadıkları da belli olamadı...
Şimdi Adana'da ''görev'' yine Kent Konseyi'nde... Bu ''kongre kararlarının''
bir an önce yaşama geçmesi için, söz veren ya da vermeyen ilgili
''herkesi'' sürekli denetleyecek... Biz de ''savsaklayanları'' izleyeceğiz ve
gevşedikleri anda ''20 Ekim Forumunu'' hatırlatıp Taşköprü'yle birlikte
''gözlerine'' bakacağız...
23 Ekim 2001 Cumhuriye t- Oktay Ekinci
Cumhuriyet
Gazetesine burayı tıklıyarak abone olabilirsiniz.
|