Elektrokent
Monoblok yapı içinde 13 kat 2 blok halinde 4 bin 707
bağımsız işyerinden oluşan Perpa'da faaliyet gösteren Elektrokent üyelerinin
en temel özelliği sosyal faaliyetlere verdikleri önem
Sektör olarak birbirimize çok bağlı bir grubuz. Üç yıl önce Ankara'da
bir arkadaşımızın işi bozuldu, iflas etti. Bizler aramızda üçer, beşer
milyar topladık, onu yeniden iş hayatına kazandırdık.
Fevzi Alkan... Elektrik-elektronik sektörünün duayeni. Meslekte 37 yılı
geride bırakmış. Türkiye Phillips'in en büyük cirosunu yapan Fevzi Alkan,
geçen yıl, Phillips'in Genel Müdür Yardımcısına Türkiye'de yatırım yapılmaması
halinde Phillips'i boykot edeceklerini söyleyerek Türkiye'ye ihracat yetkisi
verilmesini sağlamıştı. Fevzi Alkan, Türk elektrik ve elektronik
sanayicileri ile tüccarlarını biraraya getiren Elektrokent Kooperatif'inin yıllardır
başkanlığını sürdürüyor. Elektrokent, Karaköy Perşembepazarı'nda
faaliyet gösteren sanayici ve tüccarın PERPA'ya taşınma sürecinde oluşturduğu
bir meslek kooperatifi. Monoblok yapı içinde 13 kat 2 blok halinde 4 bin 707
bağımsız işyerinden oluşan PERPA'da faaliyet gösteren Elektrokent üyelerini
diğer meslek kooperatifi üyelerinden ayıran en temel özelliği sosyal
faaliyetlere verdikleri önem. Elektrokent'in başkanı Fevzi Alkan'la hem
Elektrokent'in faaliyetlerini hem de kendi yaşamından renkli anıları konuştuk.
- Fevzi Alkan kimdir, nerden gelmiştir, sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Alkan: Çıraklıktan başlayarak elektrik sektörüne girdim. Askerden sonra
Rize'de elektirikçi dükkânı açtım. O dönemde insanlar evlerine yeni yeni
elektrik bağlattıyordu. Köylerin, mahallelerin elektrik bağlantılarını
yaptık. Bu sayede büyük paralar kazandık. Sonra İstanbul'da kardeşlerimle
sektörde çalışmaya başladık. Aile şirketi elektrik sektöründe 5-6 tane
üretici, imalatçı, ithalatçı firmamız var. Phillips ile dünyanın en büyük
armatür ve aydınlatma devi olan bir İtalyan firmasının Türkiye distrübütörlüğünü
yapıyoruz.
Karaköy'den PERPA'ya
-Karaköy'de sefil dükkanlarda çalışan sektörün PERPA'ya gelişi nasıl
oldu?
Alkan: 50 kadar sanayici ve tüccar bir araya geldik. Çağdaş bir işyeri
kompleksine sahip olmamız gerektiği yönünde karar aldık. Şimdi
Kuyumcular'a devrettiğimiz kooperatifi kurduk, sonra da Perpa'da yatırım yaptık.
Elektrokent'e üye olan esnaflar 1985'ten beri para vermiyorlar. Tüccarlığımızı
kullandık. PERPA'daki dükkân ihalelerine girdik ve satın aldık. Satın aldıktan
sonra metrekaresini 100 liradan aldığımız yerleri şerefiye bedeli koyarak
120 liraya yeni üyelere sattık. Bugün 1 trilyona yakın paramız var.
Sosyal projeler
- Elektrokent esnafının dikkatimizi çeken bir yönü birçok sosyal
projeye destek vermesi. Orta sınıf esnaf grubunun bu tür projelere destek
verdiği pek görülmemiştir. Bunu nasıl sağlıyorsunuz?
Alkan: Biz sektör olarak birbirimize çok bağlı bir grubuz. Üç yıl önce
Ankara'da bir arkadaşımızın işi bozuldu, iflas etti. Bizler aramızda üçer,
beşer milyar topladık, onu yeniden iş hayatına kazandırdık. Benim işçim
Hakkâri'deki tanımadığım bir esnafa mal satmışsa 'acaba öder mi' diye
bir endişem olmaz. Niye olmaz? O borcunu ödemek zorunda. Aksi takdirde bu sektörden
bir daha mal alamaz.
Şimdi bizim üst katta dinlence, eğlence ve spor kompleksimiz yapılıyor.
İçinde saunası, barı, spor tesisleri ve restoranları da bulunuyor. Birisi
aylık 10 bin dolara işletmek için arkadaşlara başvurmuş. Ama biz vermedik.
Otoparkı da işletmek için birçok başvuru yapılmıştı. Onu da özel işletmeye
vermemiştik. Amacımız bu çarşıyı üyelerimize sevdirmek ve bir ayrıcalığı
olduğunu hissetirmek. Biz yönetim olarak böyle çalışınca onlar da bizim
istediğimiz her tür sosyal çalışmaya katkı sunuyorlar.
- Anıt ağaçları koruma altına alma dışında gerçekleştirdiğiniz
sosyal çalışmalar var mı?
Alkan: Biz buraya ilk geldiğimizde bir liseden bizi öğle yemeğine davet
ettiler. Gittik, okulu gezdirdiler. Bina yeni, ancak 15 sene önce nasıl yapılmışsa
öyle kalmış. Biz o okulu, tadilattan geçirdik. Maddi kaynağın yüzde 80'i
ordan burdan emrivaki bağış alarak karşıladık.
17 Ağustos depremi sırasında depremzedelere kalıcı konut yapmak için
kolları sıvadık. Kocaeli'de valiliğin yardımıyla bir arsa bulduk ve 70
metrekare büyüklüğünde 24 adet konutu dayayıp döşedikten sonra yılbaşından
önce teslim ettik. Biz bu projeye başlarken genel kuruldan karar almamıştık.
Ama üyelerimize güveniyorduk. Genel kurulda üyelerimizin karşı çıkması
halinde 250 milyarı biz yöneticiler cebimizden ödemeyi göze almıştık. Bir
tek üyemizden itiraz gelmedi. İstanbul'daki Anıt Ağaçları Koruma Projesini
Orman Fakültesi ile birlikte yürütüyoruz.
Phillips'in en büyük pazarı
- Sizin Phillips Genel Müdürü ile aranızda geçen bir olayı duymuştuk.
Biraz tehditvari konuşmanız sayesinde Türkiye Phillips ürünlerini ihraç
izni aldı. Bu olayı anlatır mısınız?
Alkan: Ben 37 senedir bu sektördeyim. Phillips bayiliğimizin mazisi de 32 yıla
dayanıyor. Türkiye'de 100 civarında bayisi vardır. Ama biz Phillips'in iş
hacminin yüzde 20'sini gerçekleştiriyoruz. Türkiye, Phillips'in Avrupa'daki
en büyük pazarı.
Geçen sene Phillips bizi Polonya'ya götürdü. Oradaki bir fabrikayı
gezdirdiler. Ve akşam da bahçede bir yemek verdiler.
Yemekte ben Polonyalı müdürün yanına gittim, Phillips'in Türk müdürüyle
arasına girip oturdum. Türk müdüre dedim ki ' Söyle buna ya Türkiye'ye doğru
dürüst bir yatırım yaparlar ya da Türkiye'deki bayiller olarak biz
Phillips'e boykot uygulayacağız. Gidip rakip firmaları dolaşacak, Türkiye'ye
kim yatırım yaparsa biz onunla çalışacağız.' Türk müdür tercüme etmek
için ayağa kalktı ancak Polonyalı Genel Müdür yardımcısı 'Fevzi Bey'in
söylediklerini anladım. Tercümeye gerek yok. O kadar Türkçemiz var' dedi.
Sonra adam bana dönüp şunları söyledi: 'Fevzi Bey seni kutluyorum. Ben de
aynı tavrı alırdım. Ama Türkiye üç beş yıl daha Avrupa'dan yatırım
beklemesin. Şu fabrikanın arazisi var ya, bu arazinin metrekaresi 1.40 cent.
Polonya devleti bu araziyi Phillips'e sattı. Metrekaresine 5 dolar altyapı yatırımı
yaptı. Fabrikanın içindeki asfalt yollar dahi devlet tarafından yapıldı.
20 yıl boyunca vergi ödenmemesi konusunda garanti verdi. Sizin yöneticileriniz
bunu katiyyen yapamazlar.'
Bu konuşmaya kadar Phillips'in Türkiye üzerinden bir ampul dahi ihraç
etme yetkisi yoktu. O akşam ki konuşmadan bir gün sonra genel müdür yardımcısı
beni yanına çağırdı, Hollanda'daki merkezle üç kez konuştuğunu ve Türkiye'ye
ihracat yapma yetkisinin verilmesi konusunda karar aldırmaya çalıştığını
söyledi. İki ay sonra da Phillips ürünlerini ihraç yetkisi Türkiye'deki
bayilere verildi. Şu anda bütün Arap ülkelerine, Balkanlar ve Türki
cumhuriyetlere ihracat yapıyoruz.
- Babanızın Cumhuriyet kuşağından olduğunu ve sizi öyle yetiştirdiğini
söylediniz. Ailenizin üzerinizde ciddi bir etkisi olmalı?
Alkan: Babam Rize'de uzun yıllar muhtarlık yaptı. Babama o zamanki
dindarlar komünist derlerdi. Bunun nedeni babamın Atatürkçü ve cumhuriyetçi
olmasıydı. Onun cumhuriyetçiliği konusunda bir anımı aktarmak isterim.
Cumhuriyetin 75. yaşı kutlandığında babamla evde karşılıklı
oturuyoruz. Bir yandan televizyondan Kızılay Meydanı'ndaki törenleri, bir
yandan da boğazdaki havai fişek gösterisini izliyoruz.
Bir baktım babamın gözlerinden yaşlar akıyor. Ancak bir yandan da tatlı
bir tebessümle gülüyor. Baba 'Hayırdır' dedim. 'Oğlum
cumhuriyet...Cumhuriyet...Sen bilemezsin. Kelime olarak belki biliyorsun da
benim şu an neler hissetiğimi bilemezsin. Cumhuriyet doğdu doğalı ikinci
kez kutlanıyor. Bir onuncu yılında bir de şimdi.
Ona gülüyorum. Cumhuriyet öncesi döneminde yaşadıklarımızı anımsayınca
ağlıyorum' dedi. İşte ben böyle bir aileden geliyorum.
ELEKTROKENT KOOPERATİFİ'NİN BAŞKANI - Meslekte 37 yılı geride bırakan
Fevzi Alkan, Türk elektrik ve elektronik sanayicileri ile tüccarlarını bir
araya getiren Elektrokent Kooperatifi'nin yıllardır başkanlığını sürdürüyor.
26 Ekim 2001 Cumhuriyet
Cumhuriyet
Gazetesine burayı tıklıyarak abone olabilirsiniz.
|