'Yunanistan'ın
'ICOMOS neferleri', koruma kavgalarını yarın Antalya'da anlatacaklar
Kültürel değerlerin yok olmaması için ''militanca'' mücadele eden
mimarlar, arkeologlar ve sanat tarihçileri, ICOMOS'un Yunanistan grubunu oluşturmuşlar,
''diğer ülkeler'' için de ICOMOS'çulara ''örnek'' bir etkinlik gösteriyorlar...
Kısaca ICOMOS olarak adlandırılan Uluslararası Anıtlar ve SİT'ler Konseyi
'nin Yunanistan 'daki temsilcileri, çalışmalarını yarın Antalyalılara
anlatacaklar...
Komite Başkanı Nicos Agriantonis ile yürütme kurulu üyelerinden Dimitris
Psarros 'un yapacağı sunuşa, ''Yunanistan Turizm Örgütü'' Genel Direktörü
Kostas Katsigiannis de katılacak.
Mimarlar Odası'nın Antalya Şubesi ev sahipliğinde düzenlenen toplantının,
tarihsel ve doğal mirasın yaşatılmasına yönelik Akdeniz Bölgemizde çaba
gösterenler için çok yararlı olacağını söylemeliyim.
Çünkü geçen mart ayında (2001) biz de aynı amaçla Yunanistan'a geldiğimizde,
özellikle ICOMOS Yunan grubunun Atina 'daki tarihi bir ''sivil mimarlık örneği''
olan merkezlerini ziyaret etmiş ve onlardan çalışmaları hakkında ayrıntılı
bilgiler edinmiştik...
Bize sundukları ''brifingin'' ardından yine aynı binada düzenledikleri
''Yunan Basınında ICOMOS'' sergisi ise doğrusu çok etkileyiciydi.
Yunanistanlı ICOMOS üyeleri, ülkelerindeki kültürel değerlerin sadece
belgelenmesiyle sınırlı bir çaba içinde değillerdi...
Daha ötesi, bu mirasın ''korumaya duyarsız politika ve uygulamalara karşı''
da gözetilmesi ve hatta bunun için bir ''kamuoyu muhalefeti'' de oluşturularak
''mücadele edilmesi'' görevi de sanki bir ''gönüllü misyonerlik'' olarak
Yunanistan ICOMOS grubunca ''öncelikli sorumluluk'' şeklinde üstlenilmişti...
İşte bu özverili ve mücadeleci çabaları yüzünden de aramızda daha
bir ''yakınlık'' oluşan Yunanlı ICOMOS'çulara, ''Gelin, bu duyarlılık
kavganızı Türkiye'de de anlatın... Çünkü bizde de sizin gibi korumacıların
yazgısı, kültürel mirası gözetmeyen imar hırslarına karşı direnmeyi de
içeriyor... Yalnız olmadığımızı bizimkilere de gösterin...'' dediğimizde,
memnunlukla kabul ettiler...
Yarınki buluşma için asıl vurgulamak istediğim konu ise ICOMOS'un aslında
''her ülkede'' örgütlü olduğu, ancak çoğunun bu denli ''etkin'' ve
korumada ''müdahaleci'' bir tutumu sergilemiyor olmalarıdır...
Birleşmiş Milletler 'e üye ülkelerde örgütlenen ICOMOS'un genellikle
''akademik bir atalet'' içinde kaldığı diğer çok sayıdaki ülkenin yanında,
Yunanistan komitesinin bu ''farklılığı'' daha bir önem ve ''değer'' taşıyor...
Özetlemeye çalışacağım örneklerde de görüleceği gibi, ''kendi hükümetleriyle''
de karşı karşıya gelmeyi göze alarak tarihsel mirası sahiplenmek ve bu yönde
''halkı da aydınlatarak'' kamuoyu desteğiyle adeta bir ''sivil toplum mücadelesi''
yürütmek, Yunanistan'daki ICOMOS'un belki de en çok ''esinlenilmesi'' gereken
özelliği...
Üstelik bu çalışmalarını, çoğu kez ''maddi olanaklarını'' da kendi
çabalarıyla yaratarak sürdürüyorlar... ICOMOS'un yetersiz olanaklarını ve
ülkelerindeki parasal kaynak sıkıntılarını ''bahane'' ederek, sıradan bir
''temsili'' ICOMOS kimliğini taşımayı benimsemiyorlar...
Bunun yanı sıra özellikle ''Yunanistan Teknik Odası'' ve ''Mimarlar Birliği''
(SADAS) gibi ilgili meslek kuruluşlarıyla da yakın işbirliği içinde olmayı
bu misyonlarının ''gereği'' sayıyorlar. Kendilerini diğer benzer
kurumlardan soyutlayıp kapalı bir ''kulüp'' şeklinde değil, herkesle ortaklığa
açık bir ''dayanışma ortamını'' sürekli canlı tutmaya çalışıyorlar...
Sözün kısası, Yunanistan'ın ''ICOMOS neferleri'' ni sadece komşumuzdaki
kültürel değerleri tanımak için değil, bunları tehdit eden
''tehlikelere'' karşı böylesi kuruluşların nasıl ''çalışkan'' ve ''girişken''
olmaları gerektiğini görebilmek için de izlemeliyiz...
15 Kasım 2001 Cumhuriyet - Oktay Ekinci
Cumhuriyet
Gazetesine burayı tıklıyarak abone olabilirsiniz.
|