Öztüre, yatırımı taşa yapıyor
Öztüre Holding Genel Müdürü Nezih Öztüre, 'Dünyada ahşap ve taş
kullanımı artıyor. Yavaş yavaş bu sektöre girmek istiyoruz. 2002 yılı içinde
bu niyetimizi gerçekleştireceğiz' dedi.
Öztüre Holding Genel Müdürü Nezih Öztüre, 2001 yılını zor bir yıl
olarak nitelendirdi. Türkiye'nin krizlere alışık bir ülke olmasına rağmen
2001 yılında ilk kez finansal krizle tanıştığını vurgulayan Öztüre, 'Kısa
vadeli borçlanma ve bu borçlarla yatırım yapma alışkanlığında olan
sanayiciyi olumsuz etkiledi. Biz grup olarak korkak demek istemiyorum ama aşırı
ihtiyatlı bir grubuz. Dolayısıyla bu çekingenliğimiz bizi krize karşı
korudu. Zor bir yıl olmasına rağmen grup olarak yüzde 20 büyüdük. İki
yeni kireç fabrikası satın aldık. Ciddi bir büyümemiz oldu. Buna karşın
karlılığımızda bir miktar azalma oldu' dedi. Öztüre Grubu'nun ilk krizle
1991 yılında Körfez Krizi sırasında tanıştığını ve ihracatlarının
olmadığını görerek, 'Üretimimizin en az 3'te 1'ini ihraç etmeliyiz kararı'
aldıklarını belirten Öztüre, 'Riskleri bilinçli kullandık. O gün aldığımız
bu karar, 2001 krizine karşı da korunmamızı sağladı. Hatta o hedefi daha
da ileri götürerek üretimimizin yüzde 50'sini ihraç eder hale geldik' dedi.
Yatırımlar ertelendi
Grubun Doğal taş ihracatını 2, tekstil ihracatını ise 20 milyon dolar
olarak açıklayan Öztüre, 2002'deki öncelikli hedefin bu rakamlara ulaşmak
olduğunu söyledi. 2001 yılı içinde lojistik ve dış ticaret şirketi olmak
üzere iki grup şirketi kurduklarını kaydeden Öztüre, 'Şen Lojistik ve
Pergamon Dış Ticaret şirketinin aramıza katılmasıyla grup olarak daha güçlendik.
Artık grup içi lojistik hizmetlerimizi Şen Lojistik, ihracatımızı ise
Pergamon Dış Ticaret aracığılıyla yapacağız' dedi. Ürdün'de kurmayı düşündükleri
tekstil yatırımını ertelediklerini açıklayan Öztüre, 'Ürdün'de gerçekleşirmeyi
düşündüğümüz yatırımı, oradaki güvenlik sorunu nedeniyle askıya aldık.
Ekonomik en ufak bir sıkıntı yok' diyerek şöyle devam etti: 'Başbakan Bülent
Ecevit'in ABD gezisinden çok umutluyum. ABD tarafından Türkiye'ye Ürdün
benzeri imtiyazlar tanınabileceğini düşünüyorum. Hatta Ürdün'dekine
benzer bir serbest ticaret anlaşması neden olmasın? Ürdün'e verilen imtiyaz
Türkiye verildiği takdirde biz dahil orada yatırım yapmak isteyen birçok müteşebbis
oroya gitmekten vazgeçer. ABD, Ürdün'e verdiğine benzer birtakım imtiyazları
Türkiye'ye de tanımalı diye düşünüyorum.'
Büyük bedeller ödendi
2002 yılının 2001 den daha iyi olacağını ve büyük bedeller ödeyerek
ayakta kalan firmaların artık dünya oyuncusu olduğunu vurgulayan Öztüre,
'Global pazarda, Dünya Ticaret Örgütü tüm dünyanın serbest pazar haline
gelmesi, ticari sınırlama ve yasaklamaların kaldırılması için çalışıyor.
Doğrusu da bu. Eskiden kazan, kazan, kazan anlayışı hakimdi. Artık kazan,
kazan, kazandır. Üret kazan, sat kazan ve alanda kazansın. Dünyadaki yeni
anlayış bu ve Türkiye bu yolda ilerlemeli' dedi. Nezih Öztüre, doğal taş
ihracatında büyük bir boşluk gördüklerini ve gerek ocak alımı, gerekse
mevcut tesislerin modernizasyonu ile birlikte bu yeni pazara girmek
istediklerini söyledi. Dünyada ahşap ve taş kullanımının arttığını,
beton kullanımında gerileme olduğunu belirten Öztüre, 'Türkiye'nin bu
konuda çok büyük şansı var. Biz kesilmiş ve parlatılmış taş sektörüne
kesinlikle girmedik. Ancak yavaş yavaş bu sektöre girmek istiyoruz. 2002 yılı
içinde bu niyetimizi gerçekleştireceğiz. Bunun için ocak alıyor,
tesislerimizi genişletiyor, yeni makine ve ekipmanlar alıyoruz' dedi.
İhracat sıçrama yapabilir
Öztüre Holding Genel Müdürü Nezih Öztüre, Türkiye'nin ihracat sektörlerini
yeniden belirlemesi gerektiğini söyledi. Öztüre, 2005 yılında 100 milyar
dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmak gerektiğini belirterek, 'Doğal kaynak
ihracatı, paranın tamamının yurt içinde kalması demektir. Türkiye
ihracatta hammaddesi yurt içinde bulunan mallarda yol almalıdır. Türkiye
hangi sektörler içinde olması gerektiğini, ihracatçı sektörlerini seçmeli.
Bence katma değeri yüksek sektörler seçilmeli. Tarımsal sanayi ve tekstil
gibi. Tarımsal sanayide dünya markası olması için firmalarımızı
desteklemeliyiz. Tekstil yüzde 90 yerli hammadde kullanır dolayısıyla
tekstilin ciddiye alınması gerekiyor. Turizm ve otomotiv sanayinde Türkiye
altyapı yatırımlarını tamamladı. Biraz destek verirsek 31 milyar dolarlık
ihracatımız çok büyük sıçrama gösterecek. Krize rağmen Türkiye
ihracata, üretime yönelik büyük altyapılar yaptı. İnsan potansiyelimizi gözardı
etmeyelim. İhracat yapabilme kabiliyetimiz arttı, 2005 yılı gibi çok kısa
bir sürede 100 milyar dolarlık ihnracat potansiyeline ulaşarak, Kopenhag
kriterlerini, kişi başına 7 bin dolarlık geliri yakalamamız lazım' şeklinde
konuştu.
Fİnansal Forum
|