İmar rantına af yasası
Kamuya en büyük yükü getiren plansız yapılaşmanın temel nedenleri
arasındaki ''imar rantları'' ve buna bağlı ''arsa değeri artışları'' son
yasada da ''vergi dışı'' bırakılarak emlak sahibi cezalandırılıp ''spekülatörler''
ödüllendirildi... Böylesine engin ''hoşgörü'', ''yağmacı yapılaşmaya''
yarıyor..
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 'in onaylamasıyla hem ''emlak
vergilerine'' hem de ''büyükşehir belediyesi gelirlerine'' yeni düzenlemeleri
başlatan ''IMF yasası'' , Türkiye'deki vergi dışı gelirin en büyük
kesimini oluşturan ''imar rantını'' yine yok sayıyor...
Doğrudan belediyelerin ya da merkezi yönetimin arsa ve araziler üzerindeki
''imar koşullarını değiştirmeleri'' sonucunda elde edilen bu
''katrilyonluk'' haksız kazançtan ''değer artış vergisi'' almak yerine,
mevcut gayrimenkullerin zaten kayıtlarda bulunan emlak vergilerini arttırmayı
yeğlemek ise; ''arsa ve arazi yağmasını bir kez daha ödüllendirmek'' ve
hatta daha da ''özendirmekten'' başka bir şey değil...
Çünkü, emlak sahiplerinin, kira geliri dışında artık o gayrimenkulden
elde edebilecekleri başka bir kazanç yok... Kira gelirleri ise vergi dışı
değiller ve maliyenin sıkı denetimiyle de vergisiz kalmalarını engellemek mümkündür...
Ancak bir arsa ve arazinin ''imar durumunun'' , belediye ya da merkezi yönetimin
diğer yetkili kurumlarınca, ''yapılaşma hakları çoğaltılarak'' değiştirilmesi
durumunda ortaya çıkan olağanüstü yüksek değerlerdeki ''imar rantı
geliri'' ise öteden beri hep ''vergi dışı'' bırakıldığı için bu değerin
''kamuya transferi'' de sağlanamıyor... Böylece yine belediyeler ve imardan
sorumlu kamu kuruluşları, bir süre sonra ''hizmet götürmek'' zorunda
kalacakları bu yeni imarlı alanların ''kendileri tarafından zenginleştirilmiş''
sahiplerine büyük rantlar sağlamalarına rağmen, onlardan aynı kamusal
hizmetler için hemen hiçbir ''katkı'' da almamış oluyorlar...
İşte böylesine yüksek düzeyde ''kamuya yük'' oluşturan bir gelirin, bu
son yasada da vergi dışında tutulması, aynı yasanın ''amacı'' olarak açıklanan
''kamu harcamalarını azaltma'' (!) hedefiyle de tam bir çelişki yaratıyor...
'Yağmacı kentleşmeye' destek
Öte yandan, imar değişiklikleriyle elde edilen bu spekülatif kazanca böylesine
engin bir ''hoşgörü'' ve ''bağışlayıcı'' tutumla yaklaşılması da
kentlerin genel olarak yaşam koşullarını ağırlaştıran ve altyapı, çevre,
kültür sorunlarını doruğa çıkartan ''yağmacı yapılaşmanın'' daha da
körüklenmesinden başka bir şey değil... Demek ki hem IMF hem de bu yasayı
hazırlayanlar ve onaylayanlar, ''vergisiz imar rantını destekleyerek'' , Türkiye'nin
öncelikli özlemi olan ''planlı ve yasal kentleşme'' sürecine kavuşması
hedefini de yeniden belirsiz bir geleceğe ertelemeyi yeğlemiş durumdalar...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|