reklam

26 Şubat 2002 Salı
Ana Sayfa
>
Haberler

Tarihi Kentlerin Başkanları 'Apartmanda' Oturmasınlar...

Kültür Bakanlığı 'nca 8 - 10 Şubat 2002 günlerinde Antalya - Kemer'de düzenlenen; ''Türkiye'de Tarihi Kent Dokularının Korunması ve Geleceğe Taşınması'' konulu sempozyuma, ülkenin hemen her yöresinden ''izdiham'' yaratırcasına geniş bir katılımın olduğunu yazmıştım... (11 Şubat 2002 / Cumhuriyet).

Bu katılımın, şimdiye dek pek görülmemiş, farklı bir ilgi yoğunluğunu da ''belediye başkanları'' oluşturdu...

''Farklı'' diyorum, çünkü bu tür konularda önceki yıllarda yapılan benzer toplantıları anımsadığımızda, daha çok ''uzmanların'' ve ilgili ''bürokratların'' bulunduğu, belediyeler arasından ise ''belli sayıdaki bilinen kentlerin'' temsil edildiği, en çok yüz - yüzelli kişilik buluşmalar olurdu...

Bu kez ise ''Tarihimizi ve mirasımızı koruyalım'' çağrısına Anadolu'nun değişik kentlerinden koşup gelen çok sayıdaki belediye başkanı ve yerel meclis üyeleriyle, yaklaşık 1000 kişilik toplantı salonu dolup taştığı gibi, ''komisyon çalışmaları'' da yine o eski dar katılımlar şeklinde değil, her biri adeta ''ayrı bir etkinlik'' gibi gerçekleşti...

'Birliğin' coşkusu
Tarihsel ve kültürel çevrenin korunması çabasına belediyelerden böylesine geniş bir ilginin yükselmesinde, kuşkusuz ''Tarihi Kentler Birliği'' nin önemli bir payı var...

Bu yaz ikinci yaşını dolduracak birliğin kısa geçmişindeki hemen her toplantısı da benzer bir ilgi yoğunlaşması ve yüksek bir ''katılım coşkusuyla'' yaşanıyor...

Nitekim, son yıllardaki kültürel mirası koruma projelerine öncelik veren ''valilerin'' yanı sıra sempozyumda ardı ardına kürsüye çıkıp ''kendi kentlerindeki tarihsel mimariyi - yaşatma çabalarından'' örnekler sunan belediye başkanları da aynı birlik içinde iki yıldır dayanışmaya girenlerdi...

Başkanlara 'yakışan'...
Sempozyumdaki belediye başkanlarından, Kocaeli - Değirmendere'nin ''depremzede'' Başkanı Ertuğrul Akalın komisyon toplantısında söz alarak dedi ki: ''Değirmendere'nin sahil kesiminde 15 kadar geleneksel evin bulunduğu bir SİT'imiz var... Bizim betonarme belediye binamız depremde yıkıldı... Şimdi yeni belediyeyi işte bu eski evlerde kurmak istiyoruz...''

Bu fikir elbette ki çok anlamlıydı... Ancak, belki daha da anlamlı olanı, belediye başkanlarının da artık ''apartmanlarda'' falan değil, bulundukları kentin bir ''sivil mimarlık örneği'' eski yapısında oturmaları değil miydi?..

Nasıl ki hemen her il merkezimizde bir ''vali konağı'' var; belediye başkanlarımız da ''halkın kent tarihiyle bütünleşmesi'' mesajını verecek şekilde artık bu tür ''geleneksel evlerde'' yaşamalıydılar...

O gün, işte bu önerimizi Tarihi Kentler Birliği'ne iletmeyi de konuştuk...

Tarihi kentlerimizin belediye başkanları, o kentin bir geleneksel sivil yapısını ''başkanlık evi'' olarak kamulaştırıp restore etsinler... Bundan sonraki tüm yeni seçilecek başkanlar da işte bu evde oturarak ''kültürüne sahip çıkan halkın temsilcisi'' olsunlar... Halka eski evleri önerirken, kendileri buna öncülük yapsınlar.

Doğrusu, bunca coşku ve heyecan başlamışken, o güzel kentlerin tarihini korumaya söz vermiş başkanlara apartmanlarda yaşamak artık hem ''yakışmıyor'' hem de ''korumacı söylemlerine'' uymuyor...
Cumhuriyet- Oktay Ekinci

 

Şubat 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz