10 Köprü ve Viyadüke Takviye
Bir İstanbul depreminde çevre yollarındaki köprü ve viyadüklerin en azından
bir kısmının yıkılacağını öngören bilimin sesine neden kulak verilmediği
sorusu, bu sütunlarda da çok sık dile geldi. 1995-97 yıllarında yapılan
araştırmalarda, 123 köprü ve viyadük arasında bazılarının acil takviye
beklediğini belirtmiş ve ilgili bakanlıklar ve özellikle Karayolları'nın
"Depremi mi beklediğini veya deprem olacağına inanmadığını mı"
sormuştuk. Somut bir öneri olarak da, köprü geçişlerinden ayrılacak pay
veya geçişlere kısa bir süre konacak köprü takviye zammı ile olmayan para
meselesinin çözüleceğini anımsatmıştık.
Karayolları Genel Müdürü Dinçer Yiğit aradı ve "uyumuyoruz"
dedi. Öncelikli olarak takviye edilecek köprüleri belirlediklerini ve takviye
projelerinin de hazır olduğunu söyledi. Yiğit, mart ayında Japonya ile 100
milyon dolarlık kredi anlaşmasının imzalanacağını ve nisan ayında da
takviye projelerinin uygulanmaya başlanacağını sözlerine ekledi.
Birinci derecede takviye edilecek 10 tane köprü ve viyadük belirlemişler:
Haliç köprüleri (eski ve yeni); Birinci asma köprünün Asya ve Avrupa
yakaları yaklaşım viyadükleri; eski ve yeni Haliç köprüleri yaklaşım
viyadükleri ile Ortaköy viyadükleri. Buna ek olarak, depremden yıkılmaları
söz konusu olmayan 1. ve 2. Boğaziçi köprülerinin de normal bakımları yapılacak.
Karayolları'nın takviyesini öngördüğü toplam 36 köprü ve viyadük
var. Geri kalanlar ne olacak?
Yiğit, &ikinci kredi görüşmeleri başladı, bu anlaşmayı da sonuçlandırıp
birbiri ardına takviyeleri gerçekleştireceğiz" diyor. Sırada, yani
ikinci derecede, Mecidiyeköy Viyadükü ile Edirnekapı Tüneli bulunuyor.
Üçüncü gruptakiler, Sadabat, Levent, Molla Gürani, Çobançeşme ile K410
ve K411 viyadükleri.. Geri kalan 18 viyadük ve köprü için ise Allah büyük..
Takviyeler bugün dünyada kabul edilen yüksek standartlara göre
projelendirilmiş. Enerji-şok emiciler veya söndürücülerle köprülerin
titreşime girme ve çökme riski en aza indirilecekmiş.
Dinçer Yiğit, Kocaeli depreminde İstanbul çevre yolu köprülerinin
etkilenmediğini söyledi.
Ayrıca bir anımsatma daha yaptı: "İzmit çevresindeki, Hereke yüksek
açıklık geçişleri, köprüleri, tünelleri, depremin burnu ucunda olmalarına
rağmen hiç etkilenmediler. Hepsi oradaki sınavı başarıyla atlattılar,
bunu kimse yazmıyor."
Tabii, görmediğimiz bir konu daha var: Anadolu Otoyolu köprü ve viyadüklerinin
tamiri. Arifiye Viyadükü yeniden yapılmış ve Sakarya Viyadükü dahil, geçen
iki yıl içinde 33 trilyon lira harcanarak bu yollarda ulaşım güvence altına
alınmış.
Japonya ile -inşallah- yapılacak kredi anlaşması da, Kocaeli depreminden
50 gün sonra Japon uzmanları Türkiye'ye davet ettikten ve köprülerin
durumlarını incelettikten sonra gündeme gelmiş.
Yani özetle, Karayolları Kocaeli depreminden beri "çalışıyor".
Japon kredisi iyi tabii. Reddedecek halimiz yok.
Sorun, İstanbul çevre yolu köprüleri takviyesini bu krediye bağlamakta
yatmıyor mu biraz da? Bu kredi bir yıldır konuşuluyor. Geldikten sonra
harcanmaya başlanacak ve 10 projenin bitimi 3.5 yıl kadar sürecek.
Takviye kolay bir iş değil şüphesiz, ayrıntılı ve zorlu çalışmalar
gerektiriyor.
Ancak Dinçer Yiğit'in aramasına ve bilgi aktarmasına vesile olan yazının
temel mantığı geçerliliğini hâlâ korumuyor mu: Japon kredisi gelmeseydi,
daha da uzasaydı, çevre yolları köprülerinin takviyesi sorununa hiç mi el
atmayacaktık ve kendi kaynaklarımızla çözüm yolları aramayacak mıydık?
Sorun sadece köprülerin takviyesi değil, siyasal yönetimin İstanbul'un
karşı karşıya bulunduğu deprem riskine karşı genel vurdumduymazlığı ve
İstanbul'u Allah'ın insafına bırakmış olması...
Bir depremde İstanbul'da "yassı kadayıf" olacak 5 bin binanın yıkılması
veya takviye edilmesi projeleri konusunda neden hiç ses çıkmıyor?
Cumhuriyet - Orhan Bursalı
|