reklam

02 Mart 2002 Cumartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

Depreme bile bürokrasi

Bilim adamları 'Vakit kalmadı' diyor ama Ulusal Deprem Konseyi toplanıp halkı seferber edecek raporu bitiremiyor

RAPORU UNUTTULAR

17 Ağustos'un üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen, devletin İstanbul'u depreme nasıl hazırlayacağı şekillenmedi. Ulusal Deprem Konseyi'nin 'Deprem Stratejisi Raporu' da bir türlü tamamlanamadı.

UYANIN KAMPANYASI

Mimar Mühendisler Odası İstanbul Koordinasyon Kurulu, Prof. Barka'nın vasiyeti olan raporun açıklanması için imza kampanyası açtı. Kurul Sekreteri Münir Aydın, siyasi baskı yapıldığını iddia etti.

İLGİNÇ SAVUNMA

Deprem Konseyi Başkanı Prof. Tankut, gecikmeyi doğruladı: Birkaç ay önce bitmek üzereydi. Ancak titizlikle üzerinde durdukça revizyona gittik. Maalesef 20 uzmandan rapor kolay çıkmıyor.

YİNE SADECE ASKER TEDBiRLi

İstanbul'daki askeri birliklerde kurulan dev çadırlar dikkat çekiyor. Sivil otoritenin aksine deprem tehlikesini ciddiye alan Mehmetçik, yaşanabilecek en kötü şartları göz önünde tutarak her türlü hazırlığını yaptı.

Deprem beklemez

Bilimadamları 'olası İstanbul depremi yaklaşıyor' diye feryat ederken, seferberlik ilanı anlamına gelen Deprem Strateji Raporu, Ulusal Deprem Konseyi toplanamadığı için tamamlanamıyor

Devrim TONSUNOĞLU / İstanbul

Marmara Denizi'ndeki sarsıntı, olası İstanbul depremi korkusunu yeniden tetikledi. 'Öncü mü, artçı mı' tartışması başlarken, hazırlıkların yetersizliğinden yakınan İstanbullular bürokrasiye isyan etmeye başladı. İstanbul'a ilişkin tehlikeleri ve somut önerileri içeren Deprem Strateji Raporu'na, Ulusal Deprem Konseyi toplanamadığı son şekli verilemiyor. Marmara Bölgesi'ni yerle bir eden 17 Ağustos Depremi'nin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen deprem hazırlıkların şekillenmediğinden yakınan İstanbullular, depremin her geçen gün yaklaştığına dikkat çekiyor. Askeri bölgelerdeki hareketliliğe dikkat çeken İstanbullular, sivil otoritenin gözle görülür bir hazırlığını göremiyor. Alınacak önlemler konusunda bilgi sahibi olmak isteyen İstanbullular, yetkililerin bir an önce harekete geçmesini istiyor.

Uyanın kampanyası

Bürokrasiye isyan eden TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Ulusal Deprem Konseyi'nin hazırladığı 'Ulusal Deprem Strateji Raporu'nun açıklanması amacıyla kampanya başlattı. Kampanyanın tanıtımı için Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Kurul Sekreteri Münir Aydın, Prof. Dr. Aykut Barka'nın vasiyeti olan raporun biran önce açıklanmasını istedi. İstanbul'un büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bulunduğuna dikkat çeken Aydın, şöyle devam etti: 'İnsanların ölmemesi için hal‹ yapılabilecekler var. Bu da ancak kamu eliyle gerçekleştirilebilir. Ulusal hazırlık kampanyasının önündeki yasal engellerin kaldırılması, özel ve yetkin bir kamu örgütü kurulması, eğitim ve standart çalışmalarının yapılması, kaynak bulunması ve fonlar oluşturulması, kredilendirmenin düzenlenmesi, semt ile yapı türü önceliklerinin saptanması ve programın 10 yıl içinde tamamlanacak şekilde uygulanmasına geçilmelidir. Böylece en az 20 bin kişinin ölmesi engellenir.'

Raporun devleti yükümlülük altına alacağını öne süren Aydın, bu nedenle bilimadamlarına yönelik gizli bir baskı olduğunu öne sürdü. Aydın, kampanya çerçevesinde

7 Mart'ta Beyoğlu'nda imza kampanyası gerçekleştirileceklerini ve toplanan imzaları Meclis'e sunacaklarını belirtti.

Deprem Konseyi

Ulusal Deprem Konseyi, Marmara ve Düzce depremlerinden sonra oluşan bilgi kirliğini önlemek ve deprem hazırlıklarını koordine etmek üzere Başbakanlık Genelgesi ile kuruldu. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'ye bağlı

TÜBİTAK konseye sekreterya hizmeti veriyor. Başkanlığını Prof. Dr. Tuğrul Tankut'un yaptığı konseyde şu isimler görev yapıyor: Prof. Dr. Ali Koçyiğit-ÖDTÜ, Prof. Dr. Atilla Ansal-İTÜ, Prof. Dr. Derin Orhon-İTÜ, Prof. Dr. Faruk Karadoğan-İTÜ, Dr. Fuat Şaroğlu-TPAO, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan-ODTÜ, Prof. Dr. M. Celal Şengör-Caltech ABD, Doç. Dr. Murat Balamir-ODTÜ, Prof. Dr. Mustafa Erdik-BÜ, Prof. Dr. Naci Görür Tübitak MAM İTÜ, Prof. Dr. Necati İnceoğlu-İTÜ, Prof. Dr. Nuray Aydınlıoğlu-BÜ, Prof. Dr. Nuray Kavanci-ODTÜ, Prof. Dr. Ömer Alptekin-İÜ, Dr. Ömer Emre-MTA, Prof. Dr. Polat Gülkan-ODTÜ ve Prof. Dr. Uğur Ersoy'dan oluşuyor. Konsey üyesi Prof. Dr. Aykut Barka beyin damarlarında geçirdiği rahatsız sonucu geçen ay yaşamını yitirmişti.

Marmara'yı Allah korusun

Marmara Denizi'ndeki 4.8'lik sarsıntı 'öncü mü' tartışmasını başlatırken, Sayıştay'ın deprem raporu İstanbul'u büyük bir felaketin beklediğini gözler önüne serdi. 'İstanbul Depreme Nasıl Hazırlanıyor' adlı rapora göre, 7 ya da 7.5 şiddetinde bir depremde 176 bin bina yıkılacak ve 73 bin kişi hayatını kaybedecek. Rapor, 1999'daki 17 Ağustos depreminden sonra başlatılan hazırlık çalışmalarının da yetersiz olduğunu ortaya koydu.

Yeni bir anlayış şart

Sayıştay'ın 41 sayfalık raporu, deprem hazırlıklarını olumsuz yönde etkileyen faktörlerin başında, hükümet düzeyinde belirlenmiş açık ve net politikaların olmaması gösterdi. Ortaya çıkabilecek zararların en aza indirilebilmesi için yeni bir yönetim anlayışına ihtiyaç olduğu vurgulanan raporda, 'Hükümetin kısa, orta ve uzun dönemde hangi sonuçları elde etmek istediğini açıkça belirlemesi ve sonuçların elde edilmesinde rol ve fonksiyonu olan kamu kurumlarının işbirliği içinde çalışması gerekmektedir' denildi. Raporda, istenilen sonuçların elde edilebilmesi için kamu kurumları arasında işbirliğinin, 'hesap verme sorumluluğu' ilişkisi temelinde geliştirilmesine bağlı olduğuna dikkat çekildi. Raporda, kamu kurumları arasında hesap verme sorumluğu çerçevesinde gerçekleştirilecek işbirliği çalışmalarının başlamasının hükümet düzeyindeki girişimlere bağlı olduğu da ifade edildi.

Kaynaklar yetersiz

Depreme hazırlık raporu, olası depremde zararları artıracak risk unsurlarından birinin de yangınlar olduğu belirtildi. Yangınlar konusundaki çalışmaların İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaye Daire Başkanlığı tarafından yürütüldüğüne işaret edilen raporda, itfayenin giremediği ve ahşap binaların çoğunlukta olduğu bin 300 adet dar ve merdivenli sokak olduğu belirtildi. Raporda, risk oluşturan bölgeler tesbit edilmesine karşın, riski ortadan kaldıracak ya da azaltacak önlemelerin uygulamaya konulmadığı açıklandı. Raporda, 'İtfaiyenin giremediği dar ve merdivenli sokaklardaki yangınlara nasıl müdahele edileceği belli değildir' denildi.

Haberleri bile yok

Aynı raporda, deprem hizmet grubu başkan ve üyelerine görevli olduklarına dair bildirimde bulunulmasına rağmen, diğer görevlilerin önemli bir kısmına bildiriminde bulunulmadığı, bir kısımın ise acil eylem planda rol ve sorumluluk verildiğinden haberdar olmadığının tesbit edildiği belirtildi.

Kandilli Rasathanesi'nin 7.5 şiddetinde bir depreme göre hazırladığı felaket senaryosuna göre İstanbul ağır hasar görecek. Kentin risk haritasının çıkarıldığı senaryoda yıkılacak bina ve can kayıpları da tahmin edildi. Olası depremde 176 bin 979 bina ağır hasar görecek. En az 8 bin 849 en çok 73 bin 617 kişi hayatını kaybedecek. En az 26 bin 547, en çok 220 bin 851 kişi de yaralanacak.

Binaların yüzde 50'sinin yıkılabileceği ilçeler

l Avcılar

l K.Çekmece

l B.Çekmece

l Bakırköy

l Bağcılar

l Bahçelievler

l Zeytinburnu

l Fatih

l Kadıköy

l Maltepe

l Kartal

l Pendik

l Adalar

Binaların yüzde 20'sinin yıkılabileceği ilçeler

l Bayrampaşa

l Eyüp

l Beyoğlu

l Beşiktaş

l Üsküdar

l Ümraniye

Binaların yüzde 9'unun yıkılabileceği ilçeler

l Kağıthane

l Beykoz

l Sarıyer

Stadyumlar risk altında

Köprü ve viyadüklerden sonra stadyumların da tehdit altında olduğu öne sürüldü. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, stadyumların deprem riski en fazla olan yerler olduğunu söyledi. Futbol Adamları Derneği'nde konuşan Işıkara, 'Fenerbahçe Stadı 7.5-8, Ali Sami Yen ve İnönü Stadları ise 6.5-7 şiddetinde bir depremde zarar görür' dedi. Işıkara, 'Bu haber seyirciyi statlardan kaçırır' şeklindeki soruya, 'Siz statları depreme dayanıklı hale getirir, tel örgüleri kaldırır, kapıları güçlendirir ve önlerine de 'Depreme dayanıklıdır' levhası asarsanız herkes maça gelir' yanıtını verdi. Binlerce insanın maç izlediği stadyumların mutlaka iyi bir kontrolden geçirilmesi gerektiğini beliren Işıkara, 'Stadyumlardan güçlü olmadığına kanaat getirilen olursa, güçlendirilmeli. Güçlüyse problem yok demektir' diye konuştu. Tel örgülerin mutlaka kaldırılması gerektiğini ifade eden Işıkara, 'Çünkü deprem anında insanlar, stada girebilmeli. Ayrıca ayakta maç izlemeye son verilmeli. Çünkü koltuk sistemi olursa, insanlar için yaşam boşluğu dediğimiz alanlar oluşmuş olur' diye konuştu.

Şehiriçi ulaşımı tamamen felç olacak

Birçok alt ve üst geçit ile viyadükler hasar görecek,

E-5 ve TEM otoyolları ulaşıma kapanacak,

Su, elektrik, doğalgaz şebekesinde meydana gelebilecek hasarların bir 'erken uyarı' sistemi ile basınç düşürülmediği takdirde büyük patlamalara ve yangınlara yol açabilecek,

Deprem açısından riski yüksek bir bölgede kurulmuş

bulunan Ambarlı Termik Santralı'nın hasar görerek

devre dışı kalacak.

Bu nedenle İstanbul'da senaryo depremi sonrasında uzun süre elektrik kesintisi olacak.
Akşam

 

Mart 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz