Depreme bile bürokrasi
Bilim adamları 'Vakit kalmadı' diyor ama Ulusal Deprem Konseyi toplanıp
halkı seferber edecek raporu bitiremiyor
RAPORU UNUTTULAR
17 Ağustos'un üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen, devletin İstanbul'u
depreme nasıl hazırlayacağı şekillenmedi. Ulusal Deprem Konseyi'nin 'Deprem
Stratejisi Raporu' da bir türlü tamamlanamadı.
UYANIN KAMPANYASI
Mimar Mühendisler Odası İstanbul Koordinasyon Kurulu, Prof. Barka'nın
vasiyeti olan raporun açıklanması için imza kampanyası açtı. Kurul
Sekreteri Münir Aydın, siyasi baskı yapıldığını iddia etti.
İLGİNÇ SAVUNMA
Deprem Konseyi Başkanı Prof. Tankut, gecikmeyi doğruladı: Birkaç ay önce
bitmek üzereydi. Ancak titizlikle üzerinde durdukça revizyona gittik.
Maalesef 20 uzmandan rapor kolay çıkmıyor.
YİNE SADECE ASKER TEDBiRLi
İstanbul'daki askeri birliklerde kurulan dev çadırlar dikkat çekiyor.
Sivil otoritenin aksine deprem tehlikesini ciddiye alan Mehmetçik, yaşanabilecek
en kötü şartları göz önünde tutarak her türlü hazırlığını yaptı.
Deprem beklemez
Bilimadamları 'olası İstanbul depremi yaklaşıyor' diye feryat ederken,
seferberlik ilanı anlamına gelen Deprem Strateji Raporu, Ulusal Deprem Konseyi
toplanamadığı için tamamlanamıyor
Devrim TONSUNOĞLU / İstanbul
Marmara Denizi'ndeki sarsıntı, olası İstanbul depremi korkusunu yeniden
tetikledi. 'Öncü mü, artçı mı' tartışması başlarken, hazırlıkların
yetersizliğinden yakınan İstanbullular bürokrasiye isyan etmeye başladı.
İstanbul'a ilişkin tehlikeleri ve somut önerileri içeren Deprem Strateji
Raporu'na, Ulusal Deprem Konseyi toplanamadığı son şekli verilemiyor.
Marmara Bölgesi'ni yerle bir eden 17 Ağustos Depremi'nin üzerinden 3 yıl geçmesine
rağmen deprem hazırlıkların şekillenmediğinden yakınan İstanbullular,
depremin her geçen gün yaklaştığına dikkat çekiyor. Askeri bölgelerdeki
hareketliliğe dikkat çeken İstanbullular, sivil otoritenin gözle görülür
bir hazırlığını göremiyor. Alınacak önlemler konusunda bilgi sahibi
olmak isteyen İstanbullular, yetkililerin bir an önce harekete geçmesini
istiyor.
Uyanın kampanyası
Bürokrasiye isyan eden TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Ulusal
Deprem Konseyi'nin hazırladığı 'Ulusal Deprem Strateji Raporu'nun açıklanması
amacıyla kampanya başlattı. Kampanyanın tanıtımı için Jeoloji Mühendisleri
Odası İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Kurul
Sekreteri Münir Aydın, Prof. Dr. Aykut Barka'nın vasiyeti olan raporun biran
önce açıklanmasını istedi. İstanbul'un büyük bir tehlikeyle karşı karşıya
bulunduğuna dikkat çeken Aydın, şöyle devam etti: 'İnsanların ölmemesi için
hal‹ yapılabilecekler var. Bu da ancak kamu eliyle gerçekleştirilebilir.
Ulusal hazırlık kampanyasının önündeki yasal engellerin kaldırılması,
özel ve yetkin bir kamu örgütü kurulması, eğitim ve standart çalışmalarının
yapılması, kaynak bulunması ve fonlar oluşturulması, kredilendirmenin düzenlenmesi,
semt ile yapı türü önceliklerinin saptanması ve programın 10 yıl içinde
tamamlanacak şekilde uygulanmasına geçilmelidir. Böylece en az 20 bin kişinin
ölmesi engellenir.'
Raporun devleti yükümlülük altına alacağını öne süren Aydın, bu
nedenle bilimadamlarına yönelik gizli bir baskı olduğunu öne sürdü. Aydın,
kampanya çerçevesinde
7 Mart'ta Beyoğlu'nda imza kampanyası gerçekleştirileceklerini ve
toplanan imzaları Meclis'e sunacaklarını belirtti.
Deprem Konseyi
Ulusal Deprem Konseyi, Marmara ve Düzce depremlerinden sonra oluşan bilgi
kirliğini önlemek ve deprem hazırlıklarını koordine etmek üzere Başbakanlık
Genelgesi ile kuruldu. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'ye bağlı
TÜBİTAK konseye sekreterya hizmeti veriyor. Başkanlığını Prof. Dr. Tuğrul
Tankut'un yaptığı konseyde şu isimler görev yapıyor: Prof. Dr. Ali Koçyiğit-ÖDTÜ,
Prof. Dr. Atilla Ansal-İTÜ, Prof. Dr. Derin Orhon-İTÜ, Prof. Dr. Faruk
Karadoğan-İTÜ, Dr. Fuat Şaroğlu-TPAO, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan-ODTÜ,
Prof. Dr. M. Celal Şengör-Caltech ABD, Doç. Dr. Murat Balamir-ODTÜ, Prof.
Dr. Mustafa Erdik-BÜ, Prof. Dr. Naci Görür Tübitak MAM İTÜ, Prof. Dr.
Necati İnceoğlu-İTÜ, Prof. Dr. Nuray Aydınlıoğlu-BÜ, Prof. Dr. Nuray
Kavanci-ODTÜ, Prof. Dr. Ömer Alptekin-İÜ, Dr. Ömer Emre-MTA, Prof. Dr.
Polat Gülkan-ODTÜ ve Prof. Dr. Uğur Ersoy'dan oluşuyor. Konsey üyesi Prof.
Dr. Aykut Barka beyin damarlarında geçirdiği rahatsız sonucu geçen ay yaşamını
yitirmişti.
Marmara'yı Allah korusun
Marmara Denizi'ndeki 4.8'lik sarsıntı 'öncü mü' tartışmasını başlatırken,
Sayıştay'ın deprem raporu İstanbul'u büyük bir felaketin beklediğini gözler
önüne serdi. 'İstanbul Depreme Nasıl Hazırlanıyor' adlı rapora göre, 7
ya da 7.5 şiddetinde bir depremde 176 bin bina yıkılacak ve 73 bin kişi
hayatını kaybedecek. Rapor, 1999'daki 17 Ağustos depreminden sonra başlatılan
hazırlık çalışmalarının da yetersiz olduğunu ortaya koydu.
Yeni bir anlayış şart
Sayıştay'ın 41 sayfalık raporu, deprem hazırlıklarını olumsuz yönde
etkileyen faktörlerin başında, hükümet düzeyinde belirlenmiş açık ve
net politikaların olmaması gösterdi. Ortaya çıkabilecek zararların en aza
indirilebilmesi için yeni bir yönetim anlayışına ihtiyaç olduğu
vurgulanan raporda, 'Hükümetin kısa, orta ve uzun dönemde hangi sonuçları
elde etmek istediğini açıkça belirlemesi ve sonuçların elde edilmesinde
rol ve fonksiyonu olan kamu kurumlarının işbirliği içinde çalışması
gerekmektedir' denildi. Raporda, istenilen sonuçların elde edilebilmesi için
kamu kurumları arasında işbirliğinin, 'hesap verme sorumluluğu' ilişkisi
temelinde geliştirilmesine bağlı olduğuna dikkat çekildi. Raporda, kamu
kurumları arasında hesap verme sorumluğu çerçevesinde gerçekleştirilecek
işbirliği çalışmalarının başlamasının hükümet düzeyindeki girişimlere
bağlı olduğu da ifade edildi.
Kaynaklar yetersiz
Depreme hazırlık raporu, olası depremde zararları artıracak risk
unsurlarından birinin de yangınlar olduğu belirtildi. Yangınlar konusundaki
çalışmaların İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaye Daire Başkanlığı
tarafından yürütüldüğüne işaret edilen raporda, itfayenin giremediği ve
ahşap binaların çoğunlukta olduğu bin 300 adet dar ve merdivenli sokak olduğu
belirtildi. Raporda, risk oluşturan bölgeler tesbit edilmesine karşın, riski
ortadan kaldıracak ya da azaltacak önlemelerin uygulamaya konulmadığı açıklandı.
Raporda, 'İtfaiyenin giremediği dar ve merdivenli sokaklardaki yangınlara nasıl
müdahele edileceği belli değildir' denildi.
Haberleri bile yok
Aynı raporda, deprem hizmet grubu başkan ve üyelerine görevli olduklarına
dair bildirimde bulunulmasına rağmen, diğer görevlilerin önemli bir kısmına
bildiriminde bulunulmadığı, bir kısımın ise acil eylem planda rol ve
sorumluluk verildiğinden haberdar olmadığının tesbit edildiği belirtildi.
Kandilli Rasathanesi'nin 7.5 şiddetinde bir depreme göre hazırladığı
felaket senaryosuna göre İstanbul ağır hasar görecek. Kentin risk haritasının
çıkarıldığı senaryoda yıkılacak bina ve can kayıpları da tahmin
edildi. Olası depremde 176 bin 979 bina ağır hasar görecek. En az 8 bin 849
en çok 73 bin 617 kişi hayatını kaybedecek. En az 26 bin 547, en çok 220
bin 851 kişi de yaralanacak.
Binaların yüzde 50'sinin yıkılabileceği ilçeler
l Avcılar
l K.Çekmece
l B.Çekmece
l Bakırköy
l Bağcılar
l Bahçelievler
l Zeytinburnu
l Fatih
l Kadıköy
l Maltepe
l Kartal
l Pendik
l Adalar
Binaların yüzde 20'sinin yıkılabileceği ilçeler
l Bayrampaşa
l Eyüp
l Beyoğlu
l Beşiktaş
l Üsküdar
l Ümraniye
Binaların yüzde 9'unun yıkılabileceği ilçeler
l Kağıthane
l Beykoz
l Sarıyer
Stadyumlar risk altında
Köprü ve viyadüklerden sonra stadyumların da tehdit altında olduğu öne
sürüldü. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr.
Ahmet Mete Işıkara, stadyumların deprem riski en fazla olan yerler olduğunu
söyledi. Futbol Adamları Derneği'nde konuşan Işıkara, 'Fenerbahçe Stadı
7.5-8, Ali Sami Yen ve İnönü Stadları ise 6.5-7 şiddetinde bir depremde
zarar görür' dedi. Işıkara, 'Bu haber seyirciyi statlardan kaçırır' şeklindeki
soruya, 'Siz statları depreme dayanıklı hale getirir, tel örgüleri kaldırır,
kapıları güçlendirir ve önlerine de 'Depreme dayanıklıdır' levhası
asarsanız herkes maça gelir' yanıtını verdi. Binlerce insanın maç izlediği
stadyumların mutlaka iyi bir kontrolden geçirilmesi gerektiğini beliren Işıkara,
'Stadyumlardan güçlü olmadığına kanaat getirilen olursa, güçlendirilmeli.
Güçlüyse problem yok demektir' diye konuştu. Tel örgülerin mutlaka kaldırılması
gerektiğini ifade eden Işıkara, 'Çünkü deprem anında insanlar, stada
girebilmeli. Ayrıca ayakta maç izlemeye son verilmeli. Çünkü koltuk sistemi
olursa, insanlar için yaşam boşluğu dediğimiz alanlar oluşmuş olur' diye
konuştu.
Şehiriçi ulaşımı tamamen felç olacak
Birçok alt ve üst geçit ile viyadükler hasar görecek,
E-5 ve TEM otoyolları ulaşıma kapanacak,
Su, elektrik, doğalgaz şebekesinde meydana gelebilecek hasarların bir
'erken uyarı' sistemi ile basınç düşürülmediği takdirde büyük
patlamalara ve yangınlara yol açabilecek,
Deprem açısından riski yüksek bir bölgede kurulmuş
bulunan Ambarlı Termik Santralı'nın hasar görerek
devre dışı kalacak.
Bu nedenle İstanbul'da senaryo depremi sonrasında uzun süre elektrik
kesintisi olacak.
Akşam
|