200 kilometre raylı sistem İstanbul'da
trafiği çözer
Yapı Merkezi İtalya'nın Genova kentinde Vagon tasarımcılarını bir
araya getirdi. Yapı Merkezi Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ersin Arıoğlu,
şehiriçi ulaşımda raylı sistemlerin öneminin yeni yeni kavranmaya başlandığını
İstanbul'un trafik sorununu çözmek için 200 kilometrelik metro ağına
ihtiyaç olduğunu söyledi.
Raylı sistemler ve inşaat alanında Türkiye'nin önde gelen şirketlerinden
olan Yapı Merkezi Grup Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ersin Arıoğlu İstanbul'da
şu anda toplam 30 kilometre (km) raylı sistem olduğunu sağlıklı bir ulaşım
için bu sistemin 200 km olması gerektiğini söyledi.
Genova'da Yapı Merkezi'nin sponsorluğunda düzenlen 120 şirket
yetkilisinin katıldığı ‘‘ Transport Design Forum’’da (TDF)
gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arıoğlu, Türkiye'de raylı sistemin öneminin
yeni yeni kavranmaya başlandığını, çağdaş ulaştırmanın raylı
sistemle sağlanabileceğini söyledi.
Nufusu 1 milyonu geçen kent merkezlerinde mutlaka raylı sistemle ulaşım
yapılması gerektiğini belirten Arıoğlu, İstanbul gibi büyük bir
metropolde 8 km'si yeraltında olmak üzere toplam 30 km raylı sistem bulunduğunu,bu
sistemin ilk aşamada 100, bir sonraki aşamada ise 200 km'ye çıkartılması
gerektiğini savundu.
Raylı sistemlerin 1 km'sinin 15 ile 30 milyon dolar arasında bir maliyetle
hayata geçirildiğini belirten Arıoğlu, bu maliyetin karayolu maliyetinin üzerinde
gibi gözüktüğünü, ancak enerji tasarrufu,çevre düzeni,kullanım süresi,ulaşım
kolaylığı ve güvenliği gibi kriterler gözönüne alındığında raylı
sistemlerin karayolundan 6 kat daha ucuz olduğunu ifade etti.
Türkiye'de Cumhuriyete kadar 2500 km, Cumhuriyet'in ilk yıllarında 4000 km
demiryolu bulunduğunu hatırlatan Arıoğlu,‘‘Türkiye'de bugün şehirlerarası
demiryolu uzunluğu ancak 8500 km'dir. Dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri
demiryolu yaparken Türkiye demiryolundan kaçmıştır’’ dedi.
Dünyada demiryolları alanında 1980'den sonra büyük bir atılım yaşandığını
ve 250 km hızla giden trenler yapıldığını belirten Arıoğlu, Türkiye'nin
bu atılımın gerisinde kaldığına işaret etti.
Dünyada 2005 yılında itibaren demiryolları alanında yeni atılımların
olacağını kaydeden Arıoğlu, Türkiye'nin bu atılımı yakalaması gerektiğini
vurguladı.
Küreselleşme ile birlikte, dünya ülkeleri arasındaki gelişmişlik yarışının
daha da hızlandığına dikkat çeken Arıoğlu,‘‘Türkiye bu yarışta
geride kalamaz,dünyadaki trendleri kendi gerçeklerimizi de gözönünde
bulundurup takip etmeliyiz’’diye konuştu.
Ankara-İstanbul arasında hızlı tren projesinin 20 yıldır hayata geçirilememesinin
ekonomiye zarar verdiğini kaydeden Arıoğlu şöyle devam etti:
‘‘Ankara-İstanbul arasına satte 250 km hızla giden tren konulması
seyahat olanağını arttıracak. Ankara, İstanbul arası 2.5 saate inecek.
Zaten küreselleşme malların,paranın ve insanların daha hızlı hareket
etmesini gerektiriyor. Bu proje gerçekleştiğinde Türk insanı daha hızlı
hareket edecek.’’
Deprem olursa metroya kaçın
METRO ve tüp geçiş gibi uygulamaların,‘‘Deprem sırasında bu yapılar güvenli
mi?’’ sorusunu gündeme getirdiğini belirten Ersin Arıoğlu, ‘‘Deprem
sırasında en güvenli yerler metrolardır, eğer olanağınız varsa metroya
kaçın’’ dedi.
Metro inşaatlarının topraktaki baskı ve gevşemeler gözönüne alınarak
yapıldığını vurgulayan Arıoğlu,‘‘Tünel yapıları zeminle birlikte
hareket ediyor. Bu nedenle depremin etkisini emiyor. Depremde metrolar en güvenli
yerler’’ diye konuştu. Yapı Merkezi'nin bugüne kadar 50 km metro inşaatı
yaptığını ve bu konuda özel teknikler geliştirdiğini bildiren Arıoğlu,
metroların her geçen gün depreme daha dayanıklı hale geldiğini söyledi.
İstanbul'da olası bir depremde ortaya çıkacak zararın abartıldığını
belirten Arıoğlu, İstanbul depremlerinin derin değil, yüzeyde olduğunu ve
meydana gelecek zararın tamamiyle yapıların kalitesizliğinden doğacağını
ifade etti. Depremden korunmak için, hızlı bir bina güçlendirme programına
ihtiyaç olduğunu kaydeden Arıoğlu, ABD'nin Kaliforniya eyaletinde böyle bir
programın devreye sokulduğunu ve Kaliforniya'nın 15 yıldır depreme hazırlandığını
söyledi.
Hürriyet
|