Tekirdağ sallanırsa hasar daha az
olur
Kandilli Rasathanesi’nin araştırmasına göre, Marmara’daki deprem
Adalar yerine Tekirdağ’da olursa, İstanbul’un Asya yakası kurtulur...
Boğaziçi Üniversitesi Kandili Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden
Dr. Gündüz Horasan, Doç. Dr. Aysun Boztepe ve Jeofizik Mühendisi Ethem Görgün’ün
yaptığı araştırma sonucunda Marmara’nın batısındaki depremlerin doğuya
doğru fren yaparken, doğusundaki depremlerin batıya ilerlediği belirlendi. Yıkıcı
etkilerin, deprem dalgalarının iletkenliğinin de, doğudaki (İzmit, Yalova,
Çınarcık) depremler kadar hasar verici ve etkili olmadığı vurgulandı.
100 kilometre öteyi vurmaz
Dr. Gündüz Horasan, yaptıkları çalışmadan çıkan sonucu şöyle özetledi:
• Tekirdağ merkezli deprem, Yalova veya 100 kilometre ötede başka bir yeri
yıkmaz. Ama İzmit veya Çınarcık’ta meydana gelen bir deprem, batıda aynı
mesafede bir yeri yıkabilir.
• Marmara’nın doğusunda olan depremlerde yaptığımız incelemede, fazlar
(deprem dalgaları), Marmara Adası’nda yani denizin batısında yer
hareketini büyütüyor. Yani insanların hissettiği değerden daha fazla bir
sarsıntı hissediliyor.
• Yer hareketini artırdığı zaman, depremin merkezi İzmit ise, 100
kilometre ileride hasar yaratabiliyor. Bunlar yansıma fazı olduğu için daha
büyük enerji taşıyorlar. Mercek etkisiyle o bölgeyi daha fazla sarsıyor ve
yıkabiliyor. Batıdakiler de bunu görmüyoruz.
‘İçimiz artık rahat’
Kadıköy’de depreme önlem alan tek bina olan Semur Apartmanı’nın
sakinleri, "Artık rahat uyuyoruz" diyor.
Uzmanların dediğine bakılırsa, Marmara Denizi’nde en geç 30 yıl içinde
büyük bir deprem yaşanacak. Ve bundan en çok etkilenecek kentlerin başında
da hiç şüphesiz İstanbul gelecek. Peki İstanbul’da yaşayanlar, her an
olabilecek bir depreme karşı ne yapıyorlar? İstanbul’un nüfus olarak en büyük
ilçesi olan Kadıköy’de yapılan bir araştırma, ilçede bulunan 43 bin
binanın yüzde 78’inin, yani 33 bin 500’ünün elden geçirilmesi gerektiği
gerçeğini ortaya çıkarmış. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk,
17 Ağustos depreminden bu yana sadece 26 apartmanın, takviye ve güçlendirme
için kendilerine başvuruda bulunduğunu söylüyor. İlçede takviyesi biten
tek apartman ise Kozyatağı’ndaki Semur Apartmanı.
Tam bir yıl sürdü
8 katlı binada 16 daire bulunuyor. Binalarında hasar olmamış ama, yine de
onlar ileride yaşanacak bir depreme karşı tedbirli olmayı düşünmüşler.
Bir yıla yakın sürmüş güçlendirme işlemi. 1999’un parasıyla 12 milyar
lira ödeme yapmışlar. Eski yönetici Jülide Gürsu, "Artık bu binadan
sağ çıkacağımızı biliyoruz, içimiz rahat" diye konuşuyor.
İşte M.Ö. deprem kavramı:
Depremler dünyayı taşıyan 8 file bağlı!
ABD’de yapılan bir araştırmada, milattan önceki çağlarda çeşitli
halkların ‘depremin nasıl gerçekleştiğine’ dair görüşleri şöyle sıralanıyor:
• ESKİ YUNAN: Dünya denizin üzerinde, deniz çalkalanınca deprem oluyor.
• MEKSİKA: Kızılderili tanrısı ‘El Diablo’, yeraltından yüzeye
kestirme bir yarık yaptı. Ortalığı karıştırmak istediğinde, bu yarıktan
dünyayı sallıyor.
• HİNDİSTAN: Dünya 8 dev filin sırtında duruyor. Aralarından biri
yorulunca durup başını sallıyor ve deprem oluyor.
• SİBİRYA: Tuli isimli tanrı kızağına bağladığı dünyayı köpeklere
çektiriyor. Köpekler durup kaşındıklarında sallanıyoruz.
• PERU: Tanrı ne zaman insanları saymak için dünyaya gelse, adımları
deprem yaratıyor.
Milliyet
|