Kaçakçılar, köylünün evinde
kullandığı tarihî eserlere dadandı!
Uşak’ın Ahat köyünde, MÖ 3. yüzyıla
ait eserlerin evlerin duvarında kullanıldığı, bazılarının da çöplüğe,
ahırlara ve çay kenarlarına atıldığı ortaya çıktı. Yetkililerin duyarsız
kaldığı eserler, son bir haftadır kaçakçıların ilgi alanında. Kaçakçılar,
gece operasyonlarıyla evlerin duvarlarındaki eserleri bile söküyor.
MÖ 3. yüzyıla ait tarihî eserlerin bulunduğu Uşak’ın Banaz ilçesinin
Ahat köyü, kaçakçıların uğrak yeri oldu. Köylülerin bilmeden evlerinin
duvarlarında kullandıkları tarihî taş ve mozaikler son bir haftadır, gece
yarısı hırsızlar tarafından sökülerek kaçırılıyor. Köylüler, çalınan
eserlerden kendilerinin sorumlu tutulduğunu ifade ederek, “Köyümüzdeki bütün
evlerde tarihî eserler var. Biz bunları nasıl koruyalım? Yetkililerin, köyümüzdeki
tarihî eserleri koruma altına alması gerekiyor.” şeklinde konuşuyor.
‘Böyle sorumsuzluk olmaz’
Tarihî eserleri yerinde görmek ve yöre halkının dertlerini dinlemek amacıyla
Ahat köyüne giden Banaz Belediye Başkanı Avni Öztürk, gördüğü manzaranın
tüyler ürpertici olduğunu söyledi. Tarihî eserlerin çöplüklerde, hayvan
pislikleri içinde, çay kenarlarında ve evlerin duvarlarında bulunduğuna işaret
eden Başkan Öztürk, “Ben böyle bir sorumsuzluk örneği görmedim. Yabancı
ülkelerin milyarlarca dolar verdiği tarihî eserler, burada bilinçsizce
kaderlerine terk edilmiş. Köylülerimiz, tarihî eserleri evlerin temellerinde
ve duvarlarında kullanmış. Bazı tarihî taş ve mozaikler, eve uygun olması
için kırılarak şekillendirilmiş. Kral süt yollarına ait testiler, köy
meydanında kedi köpeklerin evi olmuş. Uşak Müze Müdürlüğü
yetkililerini göreve çağırıyorum. Buradaki tarihî eserler toplanarak müzeye
konulmalı ya da Ahat köyü SİT alanı ilan edilmelidir.” dedi. Bu tarihî
ayıbın ilk olmadığını iddia eden Öztürk, daha önce de yetkililerin
sorumsuzluğu yüzünden aynı köyden değeri 20 milyon dolar olan Tykhe
heykelinin çalındığını, aradan bir yıl geçtikten sonra heykelin İstanbul’da
bulunduğunu hatırlattı. Köylüler ise evlerde kullandıkları taşların
tarihî değerinin farkında değil. Köylülerden Ali Aybey (75), “Bunların
değerli taş olup olmadığını biz nereden bilelim? Biz böyle taşları, yıllardır
evlerimizde yapı malzemesi olarak kullanıyoruz. Geçen günlerde hırsızlar,
benim evimin duvarından taşımı söküp götürmüş. Sonradan çok değerli
bir taş olduğunu, müze müdürlüğü yetkililerinden öğrendik.” şeklinde
konuşuyor. 15 yaşındaki ilköğretim öğrencisi Emine Yüce de hiç tanımadıkları
insanların geceleri kazılar yaptığını anlatıyor.
‘Sergileyecek müze yok’
Uşak iline 40 kilometre ve Banaz ilçesine 8 kilometre uzaklıkta bulunan
Ahat köyünde yer alan Akmonya (Akmonia) şehri meşhur Kral Yolu üzerinde
bulunuyor. Şehrin Frigya, Lidya, Helen, Roma ve Bizans dönemlerinde çok geliştiği
belirtiliyor. Bu arada Uşak Kültür Müdürlüğü yetkilileri, buralardaki
tarihî eserleri sergileyecek müzenin olmadığını açıkladı. Uşak’ta
birçok tarihi eserin yer olmadığı için açıkta bırakıldığının altını
çizen yetkililer, “Buralarda hırsızlık olaylarının olduğunu biliyoruz.
Bunun önüne geçebilmemiz için Uşak’a acilen büyük bir müze yapılması
gerekiyor. Böylece hem buradaki tarihî eserleri sergilemiş oluruz, hem de hırsızlık
olaylarının önüne geçmiş oluruz.” görüşünü savundu.
Zaman
|