Deprem raporu, tam bir hayal kırıklığı
Deprem konusunda 20 uzman üyeden oluşan
Ulusal Deprem Konseyi'nin 2 yılda yazdığı rapor "Dağ fare doğurdu"
dedirtecek kadar içeriksiz çıktı.
DEPREM konusunda Türkiye'nin izleyeceği stratejiyi belirlemek üzere 20 uzman
bilim adamından kurulan Ulusal Deprem Konseyi'nin 2 yıldır üzerinde çalıştığı
ve büyük bir merakla beklenen raporu nihayet dün açıklandı. Ancak toplam
100 sayfadan oluşan rapor tam bir hayal kırıklığı yarattı. Yeni bilgi ve
uyarılar yerine bu güne kadar gazete ve dergilerde defalarca yayınlanmış
bilgileri toparlayıp tekrar sunan rapor, kimin nasıl önlem alması gerektiğini
belirtmediği gibi hakkında bugüne kadar yapılan yorumları da tamamen boş
çıkardı. Özellikle İstanbul'la ilgili çok önemli tespitleri gizlemek için
açıklanmadığı iddia edilen raporun kamuoyuna duyurulması için imza
kampanyaları düzenlenmiş, konseyin çalışmaları ise uzadıkça uzamış ve
rapor bir türlü tamamlanamamıştı.
Sonunda dün açıklandığında ise içerik boşluğuna, Konsey Başkanı
Prof. Tankut, "Biz herşeyi bilen, derinlemesine irdeleyebilen bir kurul değiliz"
sözleriyle mazeret bulmaya çalıştı. Konsey Başkanı Tankut'u bile tatmin
etmeyen raporun, deprem bilimci Prof. Aykut Barka'ya ithaf edilmesi tepki çekti.
BAŞKAN DA BEĞENMEDİ
Konsey Başkanı Prof. Tuğrul Tankut, iki yıllık çalışmanın sonucu olan
toplam yüz sayfalık raporu dün açıkladı. Tankut, raporun somut öneriler içermediğini
sadece bir strateji raporu olduğunu vurgularken, ilgili tüm konuları
incelemediklerini söyledi. Hazırlanan raporun eksikleri olabileceğini
kaydeden Tankut, "Burası herşeyi bilen, her konuyu derinlemesine
irdeleyip ortaya koyabilen bir kurul değil. Bu raporda eksiklikler, hatalar,
kusurlar olabilir" dedi.
Tankut, raporun hazırlık aşamasında bazı üyelerin istifa ettiği ve bazı
gerçeklerin saklandığı iddialarının hatırlatılması üzerine,
"Bunların hepsi spekülasyon. Konsey içinde son derece uyumlu bir çalışma
oldu. Hiçbir şekilde huzursuzluk söz konusu bile olmadı. Gayet tabii tartışmalar
oldu, görüş ayrılıkları oldu ama sonunda belli bir noktada uzlaşıp tüm
konsey üyelerinin katılımıyla bir kolektif çalışma sonucunda bu rapor
ortaya çıktı. Bazı bilgilerin gizlendiği gibi şeyler tamamen spekülasyon.
Bu rapor öyle çarpıcı, gizlenmesi gereken şeyler getirmiyor" dedi.
Hayal kırıklığı yaşatan raporda İstanbul depremi ile ilgili olarak yer
alan bazı tespitler şöyle oldu:
n İstanbul'da meydana gelebilecek şiddetli deprem tehlikesi karşısında
siyaset üstü bir seferberliğin gündemde tutulması zorunlu.
* Büyükşehir Belediyesi ve Valilik, geçmiş deprem hasarlarının
bilimsel incelenmesi ve kentsel risk analizi başlıklarını taşıyan iki ayrı
çalışmayı ortaklaşa yürütmeli
* Bu çalışmaların bulgularına dayanılarak "İstanbul Sakınım Ana
Planı" hazırlanmalı
* Yalnızca İstanbul'da bir milyon kadar bina bulunduğu tahmin ediliyor.
Bunların büyük bölümü güvenli değil.
* Deprem güvenliği riski 4-8 katlı yapılarda yoğunlaşıyor.
* Öncelikle köprü, tünel, hastane, okul gibi bina ve yapılar güçlendirilmeli.
* İkinci aşamada sinema salonları, barajlar stadyumlar ele alınmalı.
NEDEN GECİKTİ?
Açıklanan rapor 20 kişilik Konsey içinde de tartışmaya neden oldu. Raporda
İstanbul'a özel bir bölüm ayrılması konusu üyeler arasında tartışmaya
neden oldu. İstanbul'a özel bölüm ayrılmamasını isteyen üyelerin ikna
edilmesi uzun sürdü ve rapor bir süre bu nedenle gecikti. Üyelere göre,
raporun gecikmesinde Yapı Denetimi Yasası ilişkin tartışmalar da etkili
oldu.
Sabah
|