Rapordan satırbaşları
ANAYASAL ZORUNLULUK
Türkiye'de 1940'lı yıllardan bu yana, özellikle büyük şehirlerde,
bilimsel ve teknik gerekleri yerine getirmeyen ve yasa dışı standartlarda gerçekleştirilen
yapılaşmaya siyasi amaçlarla meşru kimlik verilmesi alışkanlığı var.
Yurttaşların deprem ve doğal afetler karşısında tehlike altında yaşamalarına
yol açacak 'imar affı gibi yasal düzenlemelerin yapılamayacağı' hükmü
Anayasa'da yerini bulmalıdır.
İSTANBUL'A DİKKAT
Türkiye'nin ekonomik birikim, tarihsel değerler ve üretici gücünün büyük
bir bölümünün yer aldığı İstanbul'da, günümüzde kaçınılmaz olduğu
belirlenen şiddetli deprem tehlikesi karşısında çok özel önlemler ve
hatta siyaset üstü bir seferberliğin gündemde tutulması zorunlu görülmelidir.
Bu nedenle, ‘‘Deprem Zararlarını Azaltma Ulusal Stratejisi’’ kapsamında
genelde belirtilenlerin, İstanbul için ayrıca bir kez daha irdelenmesi
yerinde bulunmaktadır.
SAKINIM PLANI
İstanbul'da farklı kuruluş ve birimlerce yürütülen zemin araştırmalarının
toplu olarak gözden geçirilip tamamlanması yanı sıra, Büyükşehir
Belediyesi ve Valilik yetkililerince ortaklaşa ve işbölümü ile yürütülecek
iki ayrı çalışmanın gündeme alınması gereklidir. Bunların birincisi geçmiş
deprem hasarlarının bilimsel değerlendirilmesi, diğeri ise kentsel risk
analizleridir. Bu çalışmaların bulgularına dayanılarak 'İstanbul Sakınım
Ana Planı' hazırlanmalı.
DEPREM BİLGİ BANKASI
Her yıkıcı deprem, gelecekteki depremlerin zararlarını en aza indirmede
kullanılabilecek çeşitli verileri de birlikte üretmiş, başka bir deyişle
doğal bir laboratuar oluşturmuş, ancak bu veriler doğru, düzenli ve
sistematik biçimde derlenip, belgelenememiştir. Ulusal düzeyde bir 'Deprem
Bilgi Bankası'oluşturulmalıdır.
Hürriyet
|