Anayasa'daki TMMOB...
Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği 'nin
(TMMOB) Genel Kurulu ve seçimleri haftaya yapılıyor...
Odalar, ' Anayasa 'nın 135. maddesine göre ''kamu yararını gözetmekle''
yükümlüler...
Bu madde, yine Anayasa'nın ''yürütme'' bölümünde yer aldığından, aynı
zamanda kendilerine düşen ''kamu hizmetinin'' de sorumlusular...
Yine aynı madde, Anayasa'daki ''idare'' kısmında bulunduğundan ötürü
de kamu yararına çalışan bu yürütme organlarımız ''kamu (devlet)
idaresinin'' unsurları konumundalar...
Neden 'uzak' duruyorlar?
Ne var ki TMMOB ve meslek odalarının bu hukuksal nitelikleri, devleti yöneten
''diğer'' kurumların çoğu tarafından pek bilinmez... Bilinse bile
''kendilerinden saymadıkları'' bu ele avuca sığmaz kuruluşlardan ''uzak''
durulmaya çalışılır...
Bunun başlıca nedeni ise aynı kamu kurumlarındaki özellikle ''siyasi yönetimlerin''
öteden beri TMMOB ve meslek kuruluşlarından hep ''rahatsız'' olmalarıdır...
Odaların Anayasa'dan aldıkları ''meslek alanında kamu yararını sağlama''
görevleri ile kimi siyasilerin yeğledikleri ''özel çıkarları gözeten
meslek uygulamaları'' sürekli çeliştiğinden, mimarlık ve mühendislik
ilkelerine aykırı spekülatif politikalarında ''özgür'' davranabilmeleri için,
meslek odalarından ''kurtulmanın'' da yollarını ararlar...
Zaten, oda seçimlerine ''meslekte birlik'' listeleri yaparak müdahale
etmeleri de bu yüzden değil midir?..
Bu gibi siyasetçiler ve onların etkiledikleri diğer kimi kamu kuruluşları
meslek odalarından ne kadar şikâyetçi iseler, o kadar çok ''kamu yararına
aykırı'' iş ve amaç içindeler demektir...
Peki, mimar-mühendis odaları, ''diğer'' yürütme ve idare organlarından
neden böylesine ''farklı'' dırlar?..
Bu sorunun da yanıtı hem Anayasa'da var, hem de ''meslek'' kuruluşu olma
özelliklerinde yatıyor...
TMMOB ve odaların tüm yönetim, denetim ve meslek içi disiplin organları,
diğer kamu kurumları gibi ''siyasi erkin atadığı'' kişilerden değil, o
meslek mensuplarının kendi aralarından ''seçtikleri'' meslektaşları tarafından
oluşuyor...
Bu yönetimler yine siyasilere değil sadece ''meslektaşlarına hesap
verdikleri'' bir ''demokratik'' yapı içinde görev ve yetki üstleniyorlar...
İşte bu ''temel'' farklılık, yine mimarlık ve tüm mühendislik dallarının
kendi sanatsal, bilimsel ve teknik alanlarındaki toplumsal sorumlulukları gözeten
''evrensel'' ilkeleriyle de bütünleşince, TMMOB ve meslek odaları Anayasa'nın
yürütme ve idare bölümündeki kamu kurumları arasında ''yüz akımız''
olma değerlerini koruyorlar... İlerici misyonlarını da aynı nedenle asla
yitirmiyorlar...
Ulusal güvencemiz
Yaklaşan genel kurullarında TMMOB'ye yine başarılar diliyorum ve şu küçük
anımsatmayla da noktalamak istiyorum:
Bu özel Anayasal konumu, kimi zaman bazı oda yöneticileri de unutabiliyor
ya da önemsemiyorlar... Oysa sadece TMMOB'nin değil, daha önemlisi ulusun ve
ülkenin de bu Anayasal yapı içinde mesleklerin ''toplumsal sorumluluklarının''
yaşama geçirilmesine giderek çok daha önemle gereksinmesi var...
Hele ki şu ''sosyal devletin küçültüldüğü'' küreselleşme
cenderesinde, TMMOB'nin Anayasa'daki bu varlığı bile yarınlar için önemli
bir ''güvence'' değil midir?
Aynı konumunu daha da etkin duruma getirmek ise genel kuruldan sonraki yeni
dönemin de temel hedefleri arasında yer almalıdır...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|